Keşke dememek için, önlem alın...

Bu sene itibariyle yürürlüğe giren İş Sağlığı Güvenliği yasası ile birlikte, apartmanlara getirilen zorunluluklar, iş yerlerine getirilen yeni yaptırımlarla, aslında insan hayatı için çok önemli olan iş güvenliği kavramını çok daha fazla duyar olduk. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konuda oldukça sıkı bir takip içine girdi. Yeni yasanın hayatımıza katacağı değişiklikler, bilinçlenmenin önemi, bakanlığının bakış açısı ve önümüzdeki süreç hakkında bilgilenmek amacı ile konusunda 15 seneyi geçen bir tecrübeye sahip, İSG ve çevre eğitimcisi, A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı İlknur Batuk’a konu ile ilgili görüşlerini sorduk

Işık Sivil KARAKOÇ Ekonomi
3 Nisan 2013 Çarşamba

Yeni İş Güvenliği Yasası ile birlikte, ülkemizde ne gibi değişikler gerçekleşecek? İşverenlerin bu yasaya olan bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği (İSG) Kanunu 30 Haziran 2012 yılında yürürlüğe girdi. Bu kanun madde 38 kapsamında sadece İSG Uzman ve İşyeri Hekim zorunluluğu için kademeli geçişle gelmiştir. Onun haricinde uymakla yükümlü bulunulan başta risk değerlendirmesi yapılması, acil eylem planlarının yapılması, İSG eğitimlerinin çalışanlara verilmesi, ortam ölçümlerin yerine getirilme zorunluluğu ( Toz-gaz-aydınlatma-ısı-nem-sıcaklık-gürültü gibi) 1.1.2013 tarihi itibarıyla başlamıştır. İSG Uzman ve İşyeri Hekimi geçişi, 50den fazla çalışanı bulunan çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerinde 1.1.2013,  50 sayısı altında çalışanı bulunan çok tehlikeli ve tehlikeli işyerlerinde 1.7.2013 ve son olarak 50 sayısı altında çalışanı olan az tehlikeli işlerlerle, kamuda 1.7.2014 tarihi itibariyle tamamlanacaktır.  Bu sürenin sonunda bir çalışanı olan işveren İSG Uzman ve İşyeri Hekim hizmeti almak zorundadır. Burada amaç kazaların ve meslek hastalıklarının önlenmesidir.

Aslında İSG konularında tedbir alma yükümlüğü 2003 yılında yayınlanan 4857 İş Kanunu Bölüm 5 /madde 77 de kesin bir dille ifade edilmiştir; “İşveren her türlü önlemi almak, araç gereci noksansız bulundurmak, eğitim vermek ve denetlemekle yükümlüdür.” Fakat İSG maddelerinin Bölüm 5 içerisinde kalması yeterli değildi ve ayrı bir İSG Kanunun çıkması gerekiyordu ve bu nihayet gerçekleşti.

Ülkemizde ilk defa ayrı İSG Kanunu çıkması, kazaların önüne geçilmesini hızlandırarak işgücü kaybını azaltacak. İşverenler kazaların önlenmesi için alınan tedbirlerin mali yük getireceğini ifade etmekte ve endişe duymaktalar. Unutulmamalıdır ki alınmayan tedbirlerden gelen mali yük ülkemiz Gayri Safi Milli Hâsıla’nın yüzde 4-5’i civarındadır. Ayrıca kazalardan sonra devreye girecek olan Türk Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu ve İş Hukuku’ndan gelecek cezaları da unutmamalıyız.  Proaktif yaklaşımla,  yani kaza oluşmadan önlemeye yönelik tedbirler alarak,  kazaların önlenmesini hedefleyen 6331 sayılı İSG Kanunu, önlemenin ödemekten çok daha kolay olduğunu ifade etmektedir.

Bakanlık bu konuda ne kadar ciddi?  Denetimler sıkı bir şekilde yapılıyor mu? Ağır yaptırımlar ve cezalar uygulamaya başlandı mı?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın denetim kadrosunu ciddi sayıda arttırarak denetimlere başladığını, cezai işlemlerin uygulandığını duymaktayız.  Denetimlerin arttırılması, işin ciddiyet ve uygulamanın takibini de arttıracaktır.

Risk analizi yaptırmayan apartman ve kuaförlere ciddi cezalar gelmeye başladı. Apartman yönetimleri için pratik bilgiler verebilir misiniz?

Apartmanlar bir kişi dahi çalıştırsalar bile,  bu sene itibariyle, risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmak zorundalar. Apartman yöneticileri asansör ve kazan dairesine ait periyodik kontrolleri yaptırmakla yükümlüler. Ayrıca kazan dairesi olan apartmanlarda kazanı işleten kişinin A tipi kuruluştan ‘Kazan Operatörü’ belgesi alması zorunluluğu geldi. Bu konudaki cezalar da oldukça ağır.

Son zamanlarda kimya sanayindeki büyük yangınlar yaşandı?  Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz? 

Kazalardan sonra en önemli konu kaza kök sebep analizlerinin yapılması ve kazaya sebebiyet veren uygunsuz durumlar için tedbirler alarak kazaların tekrarını önlemektir. İşte bu konuda işyerlerinde iyileştirmeye gitmek gerekir. Bu kanunla birlikte verdiğimiz eğitimlerle bunları kısa sürede aşacağımıza olan inancım tam.

Son dönem yangınlara baktığınızda başta statik elektrik ve sigaradan kaynaklanmakta. Tabii bunlar görünen-etken sebeplerdir. Asıl bunların altında yatan kök--edilgen sebepler yapılmayan periyodik bakımlar, eğitim ve denetim yetersizliğidir.

Yeni yasa ile birlikte eğitim ve bilinçlenme oldukça öne çıkıyor.  Bir eğitimci ve denetçi olarak, sizce ülkemizde iş güvenliği kültürünün yangınlaşması, kaderci yaklaşımlardan uzaklaşılması konusunda neler yapılmalı? Uzun vadede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında azalma beklenebilir mi?

Bu konuda başarılı olabilmemiz için önemli ilk adım atıldı, bundan sonrası uygulama ve denetimler. Fakat mevzuatımızda işverene de ISG Uzman adaylarına verdiğimiz eğitimler verilmesi zorunlu olsaydı, işverenin desteklemesi daha kısa sürede ve kapsamlı olurdu. Fakat denetimler sıkı tutulursa ki buna inanıyorum, on senede biz bu işi çözeriz.

Tüm şirketler için risk analizi zorunlu hale getirildi. Gerçekten yarar sağlayacak risk analizlerinin yapılabilmesi için işverenlere neler tavsiye edersiniz?

Risk analizlerinde,  riskler belirlenerek kazaya dönüşmeden önce tedbirler alınarak kazaların önlemesi sağlanır. Proaktif bir yaklaşımdır. 29.12.2012 tarihinde yayınlanan ‘Risk Değerlendirmesi’ yönetmeliğinde de belirtildiği üzere ekiple birlikte profesyonel kişilerce yapılmalıdır.

Sizce ülkemizde yeterli uzman var mı?

Ülkemizde 15000’e yakın uzman var; sayı henüz yeterli değil.  Yılda iki kez sınav yapılmaktadır. Bu sene18 Mayıs ve 23 Kasım’da yapılacak iki sınava yaklaşık 20 000 kişi girecek. Bakanlık, sayının yetersizliğinden 18 Ağustos’a da ara sınav koyup, sayıyı hızlandırmayı hedeflemektedir.

 

İlknur Batuk, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği’nden mezun oldu. İş hayatına Cargill Tarım sanayinde Vardiya Mühendisi olarak başladı. Daha sonra Sağlık Emniyet Çevre Koordinatörü olarak devam etti. 11 sene Petrol Ofisi’nde Sağlık Emniyet Çevre Müdürü olarak çalışan Batuk, 2011 yılında kendi işini kurdu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı A sınıfı İSG Uzmanı, İşyeri Hekimliği ve İSG Uzman Eğitici belgeleriyle birlikte, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilmiş Çevre Görevlisi ve Eğitici sertifikasına sahip. OHSAS 18001 (İş Sağlığı Güvenliği Yönetim Sistemi), ISO 14001 (Çevre Yönetim Sistemi) ve ISO 9001 (Kalite Yönetim Sistemi) Baş Denetçi ve eğitimcisidir.