Sinema maratonu başlıyor...

İstanbul Film Festivali 30 Mart ile 14 Nisan arasında gerçekleşecek. Akbank´ın 9. kez sponsorluğunu üstlendiği İstanbul Film Festivali’nde iki salonla yer alan Nişantaşı City’s ‘Akbank Galaları’na ev sahipliği yapacak.

Sanat
28 Mart 2013 Perşembe

Festivalin yirminin üzerinde bölümde 200’ü aşkın filmlik zengin programında 5 İsrail filmi var. Çeşitli ülkelerin sanatçılarından Yahudilikle ilgili 5 film izleyebileceğiz. Yılın film festivallerinde sivrilen ve ödül kazanan filmlerin gösterileceği 32. festivalin ağır topu Almodovar’ın son filmi ‘Aklımı Oynatacağım’

Nişantaşı City’s 7. ve 3. Salonlarının dışında, festival filmleri Beyoğlu Atlas ve Beyoğlu’nda, Ortaköy Feriye’de, Pera Müzesi’nde ve Kadıköy Reks’te gösterilecek.

Ön satışlarda biletleri hemen tükenen ‘Aklımı Oynatacağım’, ‘Lizbon’a Gece Treni’, ‘Geceyarısından Önce’ gibi filmlere ek seanslar kondu. Eklenen seanslara ve festival filmlerine ait tüm güncel bilgiler film.iksv.org adresinden takip edilebilir, görsel malzemelere ulaşılabilir...

FESTİVALİN AĞIR TOPLARI

Altın Lale Uluslararası Yarışma’nın önce çıkan filmlerinden, Bruno Dumont’un geçen ay Berlin Film Festivali’nde gösterilen ‘Camille Claudel’inde akıl hastanesine düşen Fransız kadın heykeltraş Claudel’i Juliette Binoche canlandırıyor.

Aynı festivalde gösterilen ‘Perde’, İranlı yasaklı sinemacı Cafer Panahi’nin gizlice çektiği, Berlin’de ‘En İyi Senaryo Ödülü’nü kazanan filmi. ‘Sınıf’ ile Cannes’da Altın Palmiye kazanan Laurent Cantet, ikinci İngilizce filmi ‘Can Ateşi’ ile Altın Lale’yi kovalayacak.

Yasmina Khanda’nın Türkçe dahil 10 dile çevrilen ‘Saldırı’sı, İsrailli Arap doktor Emin’in karısı hakkında asıl gerçeği keşfetmesini anlatıyor.

Sezonun merakla beklenen filmlerinin prömiyerleri Akbank galalarında yapılacak. Neredeyse tamamı uçakta geçen bir komedi filmi olan ‘Aklımı Oynatacağım’ da Pedro Almodovar, ekonomik sıkıntı içinde bunalan İspanyolları güldürmeyi amaçlıyor.  Her filmiyle olay yaratan François Ozon, ‘Başka Bir Hayat’ta, 16 yaşındaki Claude’un gözlemciliğinin nasıl röntgencilik boyutuna geçtiğini anlatıyor.

Oscar ödüllü Danimarkalı kadın yönetmen Susanne Bier, ‘Sadece Aşk’ta aile, aşk ve mutluluğun gerçek değerini sorguluyor. Stephane Osmont’un kitabından uyarlanan ‘Kapital’de kapitalist sistemin içyüzü dünyanın en tanınmış politik film yönetmenlerinden Costa Gavras tarafından gözlere seriliyor.

FESTİVALDE İSRAİL

İsrail’in ilk Hasidik kadın yönetmeni Rama Burshtein ‘Boşluğu Doldurmak /Lamale Et Ha’halal’ dindar Yahudileri beyaz perdeye taşıyor. 69. Venedik Film Festivali’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazanan genç ve güzel Hadas Yaron, aşkı ile ailevi zorlukları arasında sıkışıp kalmış bir gelini canlandırıyor.

Son Oscar yarışmasında ‘En İyi Yabancı Belgesel Film’ dalındaki 5 filmden biri olan ‘Bekçiler / Shomere Ha’sef’ yaratıcısı Dror Moreh ile İsrail Kültür Bakanı’nı karşı karşıya getiren cesur bir belgesel. Dünyanın en gizli kapaklı ve belki de en çok tartışılan örgütlerinden biri olan İsrail gizli servisi Şin Bet’in altı eski müdürü ile yapılan söyleşilerde, İsrail ve Ortadoğu siyasetinin içyüzünü izleyeceğiz. Amin Manor ‘Son / Hayuta ve Berl’de iki yaşlı kahramanın şahsında, yılın filmi Michael Haneke’nin ‘Aşk/Amour’  filmine cevap veriyor. ‘Limon Ağacı’ ve ‘Suriye’li Gelin’den tanıyıp sevdiğimiz Eran Riklis’in ‘Zeytin / Zaytoun’u 1982 İsrail – Lübnan savaşı sırasında geçiyor.

Dan Setton ‘194. Devlet’ olarak bilinen Filistin’i 100 dakikalık bir belgeselde inceleme konusu ediyor.

İLGİYİ HAK EDEN FİLMLER

Fransız sinemasının veteran yönetmeni, Cannes’da yarışan ‘Henüz Bir Şey Görmediniz / Vous N’Avez Encore Rien Vu’de Eurydice oyununda rol almış ünlü oyuncuları bir araya getirirken sinema ile tiyatroyu ustalıkla harmanlıyor.  Dahi, düşünür, sert, ateşli, ‘kötülüğün sıradanlığı’nı keşfiyle dünyayı sarsan, Holokost’u daha önce kimsenin yapmadığı şekilde yazma cesaretini gösteren Hannah Arendt, adını taşıyan filmde, Alman yazar Margaret the Von Trotta’nın gözünden beyaz perdeye taşınıyor.

İngiliz sinemasının yaşayan en büyük ustası Ken Loach’un, ‘Meleklerin Payı’nın hemen ardından yaptığı belgesel ‘45 Ruhu’ siyasal ve toplumsal anlamda çarpıcı bir film. Sırbistan’ın Oscar adayı olan ‘Gün Doğarken’ adlı belgeselde Goran Paskalijevic, Berlin’deki Yahudi Müzesi’nde yaptığı araştırmadan, II. Dünya Savaşı’nda Sırp Yahudileri ve Çingeneler için yapılan bir toplama kampının izini sürüyor.

Fransız yönetmen Elie Wajeman ‘Göç / Alyah’ göç olgusunu inançları nedeniyle değil kaçma ihtiyacıyla hayata geçirmeyi sorguluyor.

İskandinavya’nın en iddialı prodüksiyonlarından ‘Kon – Tiki’ Norveçli bir gencin salıyla Büyük Okyanus’ta yaptığı 8000 kilometrelik deniz seferini anlatıyor. Film, ‘En İyi Yabancı Film’ dalında Oscar için yarıştı. Bosna – Hersek’li Danis Tanovic ‘Bir Hurdacının Hayatı’ ile geçen ay Berlin’de Jüri Büyük Ödülü’nü kazandı; filmin amatör oyuncusu Nazif Mujia En İyi Erkek Oyuncu seçildi.

Amerikalı bağımsız yönetmen Gus Van Sant ‘Kayıp Umutlar’ ile şirket entrikalarına ve taşra politikalarına odaklanıyor.

İki Altın Palmiye Ödülü sahibi Bille August, ‘Lizbon’a Gece Treni’ ile ülkeler ve tarih arasında dolaşan polisiye bir yazboza, romantik bir drama imzasını atıyor.

32. Festivalin diğer ilginç filmlerine önümüzdeki haftalarda değineceğiz.

 

 

Top 10

1. AKLIMI OYNATACAĞIM

Pedro Almodovar

2. CAMİLLE CLAUDEL 

Bruno Dumont

3.  HENÜZ BİR ŞEY GÖRMEDİNİZ

Alain Resnais

4. BAŞKA BİR HAYAT

François Ozon

5. BEKÇİLER  

Dror Moreh

6. BOŞLUĞU DOLDURMAK Rama Burshtein

7. KAPİTAL

Costa Gavras

8. HANNAH ARENDT

Margareth Von Trotta

9. KON – TİKİ

Joachim Ronning

10. BİR HURDACININ ÖLÜMÜ

Danis Tanovic