Başbakan Erdoğan’ın siyonizm açıklamasına birçok ülkenin liderinden de tepki geldi
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Viyana’da yapılan 5. Medeniyetler İttifakı Forumu’nda dile getirdiği sözlere uluslararası kamuoyundan da tepkiler geldi.
İlk tepkiyi İsrail gösterirken, Başbakanlık basın bürosundan yapılan açıklamada Netanyahu’nun Erdoğan’ın sözlerini kınadığı belirtildi. Netanyahu, “Bu tür karanlık ve iftira niteliğindeki yorumların geçmişte kalan şeyler olduğunu düşünüyordum,” ifadelerini kullandı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Tommy Vietor da Erdoğan’ın siyonizmi insanlığa karşı suç kategorisinde değerlendirmesinin saldırganca ve yanlış olduğunu öne sürerek bunu reddetiklerini söyledi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Başbakan’ın siyonizmle ilgili sözlerinin “incitici ve ayrımcı” olduğunu öne sürdü. Ban Ki-mun adına açıklama yapan bir sözcü, “Genel Sekreter bu şekilde incitici ve ayrımcı sözlerin ‘sorumlu liderlik’ başlığı altında yapılan bir toplantıda sarf edilmesinin talihsizlik olduğuna inanıyor,” dedi.
Kanada Dışişleri Bakanı John Baird da İsrail’in Jerusalem Post Gazetesi’ne verdiği roportajda konuyla ilgili görüşlerini dile getirdi. Erdoğan’ın sözlerinin bölgedeki duruma hiç yardımcı olmadığı belirten Baird şöyle dedi: “Dünyada sadece bir Yahudi devleti var. Dünya tarihinde geçen yüzyılda yaşananlar bize Yahudilerin de bir anavatanları olması gerektiğini gösterdi. Yahudi anavatanı bugün bir mabet; barışın ve güvenliğin ülkesi.”
Başbakan Erdoğan’ın sözlerine bir eleştiri de Almanya’dan geldi. Alman Dışişleri Bakanı Guido Westwelle yaptığı açıklamada Erdoğan’ın sözleri için “kırıcı ve kabul edilemez” yorumunu yaptı.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry:
“Başbakan’ın sözlerine katılmıyoruz”
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Cuma günü Ortadoğu’nun yoğun politik gündemine ilişkin yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın siyonizm ile ilgili yaptığı açıklamayı ‘itiraz edilebilir’ bulduklarını belirtti
Başbakan Erdoğan’ın siyonizmi insanlık suçu ilan eden konuşması ile ilgili olarak “itiraz edilebilir ve karşı çıkılması gereken” şeklinde konuşan Kerry, İsrail ve Türkiye’nin, her ne kadar günümüzde araları bozuk olsalar da, bölgede ABD’nin en köklü müttefikleri olduklarını da ekledi.
Konuşmasında 1 Şubat’ta Ankara’daki elçilik binasına yapılan saldırıda hayatını kaybeden güvenlik görevlisi Mustafa Akarsu’yu da anan Kerry, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile konuyu görüştüğünü, Başbakan Erdoğan ile de bu konuyu tartışmak istediğini belirtti.
Kerry “Türkiye ve İsrail bizim için iki önemli müttefiktir. Müttefiklerimizin somut olarak birlikte çalışmalarını ve ilişkilerini geliştirmelerini arzu ediyoruz. Biz, bunun mümkün olduğuna inanıyoruz,” dedi.
Suriye’deki iç savaşın gölgesinde yapılan bu açıklamalarda, Kerry, ülkesinin ve Türkiye’nin Suriye’de, Beşir Esad yönetimine karşı ortak bir muhalefet fikrine sahip olduklarını belirtti. Her iki ükenin de Suriye’de politik bir çözüme inandığını söyleyen Kerry, bu yönde iki ülkenin de Suriye’ye ekonomik yaptırım uyguladıklarını ve Suriye sınırına yerleştirilen Patriot füze bataryalarının, hem Türkiye hem de mülteciler için bir güvence sağladığını ifade etti.
ADL, Başbakan’ın sözlerini sert eleştirdi
İftira ve İnkârla Mücadele Birliği (ADL), Başbakan Erdoğan’ın Medeniyetler İttifakı’nda yaptığı konuşmada, siyonizmi, nefret içeren ayrımcılık ve antisemitizm ile eşdeğer tutarak yaptığı açıklamasını dehşetle karşıladıklarını söyledi
ADL Başkanı Abraham H. Foxman yaptığı açıklamada, “Farklı kültürlere karşı anlayışımızı geliştirmemiz adına düzenlenen bir konferansta, Başbakan Erdoğan’ın siyonizm ile antisemitizm arasında kurmuş olduğu bağlantı karşısında büyük bir şaşkınlık yaşıyoruz. Geçmişte Başbakan, İsrail düşmanlığı ile Yahudi karşıtlığını birbirinden özenle ayırabiliyordu. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulabilmesi için ortaya çıkan milliyetçi hareket ile benzerlik gösteren ve Yahudilerin de bir vatan sahibi olmasını hedefleyen bir akım olan siyonizm ile, Yahudilik ve Müslümanlık karşıtlığı ve faşizm arasında böyle bir bağlantı kurmak, siyonizmin Başbakan tarafından tamamen yanlış anlaşıldığını gösterir. Böyle bir açıklama Birleşmiş Milletlerin 1975 yılında siyonizmin ırkçılıkla eş tutulmasına karşın almış olduğu kınama kararını hatırlatır. Bu açıklama her ırktan insanlar arasındaki anlayışı teşvik etmek için uğraşan ve ayrımcı ifadelerle mücadele eden insanları gücendirmektedir,” dedi.
