YENİ BİR YILDA BİZİ NELER BEKLİYOR?

Yeni yılı mutlu bir haberle karşıladım. Tüm Tüketicileri Koruma Derneği tarafından etkin iletişim, marka, PR ve tanıtım çalışmalarında gösterdiğimiz başarılardan dolayı 2012 yılının Altın Adam’ı seçildim. Bu ödüle dair beni yüreklendiren, gururlandıran ve arkamda olduğunuzu hissettiren birçok telefon ve mail aldım. Desteğiniz ve bana olan inancınız için teşekkürü bir borç bilirim. Bu ödülün de verdiği vesile ile, bu yılın ilk yazısını 2012’yi değerlendirme ve 2013’e dair bazı öngörülerde bulunma fırsatı olarak kullanmak istiyoru

Ekonomi
23 Ocak 2013 Çarşamba

2012’DE NELER YAŞANDI

Yeni bir yıla dair öngörülerde bulunmak için bir önceki yıla bakmakta fayda var,

- Son yıllarda ülkemizde ve dünyada yaşanan gelişmeler ışığında, tüketici davranışları da değişiklikler gösterdi.

- Geçmişte tüketici tercihlerinde kalite, yenilik ve fiyat üçlüsü hakimdi. Şimdi bu üçlüye duygusal fayda ve iletişim eklendi. Artık tüketiciler kendileriyle iletişim kuran markaları tercih ediyor. Daha etkin pazarlama ve iletişim yöntemlerine başvurup tüketicilere ‘her an sizlerle birlikteyiz’ imajı vermek için daha çok çaba harcanmaya başlandı.

- Tüketicinin ihtiyacı anlamaya çalışan, ona çözüm üretebilen onu düşündüğünü hem ürünleriyle hem iletişimi ile hem de yaptıklarıyla bütünleştirebilen, hizmeti satışı farklılaştırarak bire bir demolarla deneyimlerle farkı yaklaşımlarla aktarmaya çalışılan bir düzene geçildi.

- Fiyat düşürmek pazarda artık var olmak için doğru bir yaklaşım olmaktan çıktı hatta uzun vadede sadece fiyat bazlı çalışan bu tarz firmaların, yaşamlarını sürdüremediklerini kalitesini ve hizmetini düşürmek zorunda kaldıklarından yok oldukları görüldü.

EKOLOJİK HASSASİYETİN 2013’DE İVME KAZANMASI BEKLENİYOR

- Ürünün kaynağını bilmek, nostalji, ekolojik hassasiyetler ve basitlik son zamanların tüketici trendlerinin başında geliyor. Satın alınan bir muzun ya da el kreminin kim tarafından üretildiğini öğrenmek, bir markanın geçmiş yılların ürün lansmanlarını, afişlerini yeniden kullanması bile yeni moda tüketici trendlerine birkaç örnek.

- Tüketici geçmişteki anılarını hatırlamayı seviyor. Geçmişte yaşanan hikâyelere gönderme yapma, nostalji ile tüketiciye geçmiş duygusunu yaşatmak da uygulanan diğer nostaljik yaklaşım. İş Bankası’nın Cem Yılmaz ile olan yeni reklamı bile bu anlayışla gerçekleştirildi.

- Yeni  yaşam tohumu yani ekolojik hassasiyet 2013’de ivme kazanması beklenen bir eko-trend, içinde yeni bir yaşam ihtiva eden ürün ve hizmetler olacak.  İmha edilmek veya bir başkası tarafından geri dönüştürülmek yerine ürünlerin yeni bir şey yetiştirmek üzere doğaya geri verilmesi birçok şirketin gündeminde. Üstelik bu süreçte elde edilen eko-statü ve eko-öyküler de cabası.

- Müşteri, üretim yapan firmanın ana kaynağını bilmek, kimin tarafından yapıldığını öğrenmek, kim katkıda bulunmuş bilmek istiyor ve araştırıyor da .

- Basitlikte önemli bir unsur.  Çok karmaşık şeyler yerine yumurta almak bile çok detaylı bir karar haline gelsin istemiyor ve hayatı basitleştirmek istiyor.

- Türkiyenin dışa açılması ile yakın komşularımızla ilişkilerimiz ve son 3-5 senede stratejilerimiz değişti, gelişti bu sebeple ülke dinamiklerine göre markalaşma pazarlama tanırım çalışmaları hız kazandı.

TÜKETİCİNİN KENDİNİ BULACAĞI, TÜKETİCİ MERKEZLİ BİR YIL OLACAK

İstatistikler gösteriyor ki 1950′li yıllarda bir insanın bir yılda izlediği, maruz kaldığı reklama ve etkiye günümüzde bir günde maruz kalıyoruz.  Markalar pazarlama stratejilerini oluştururken, tüketiciyi yönlendirecek kampanyalardan, reklamlardan ziyade onların nabzını tutan anketlerin, çalışmaların, araştırmaların sonuçlarını baz alan çalışmalara imza atıyor. Bir yandan tüketici ne görmek istiyorsa onu vermeye çalışıyor. Devir tüketicinin … Tüketici her zaman kendine söyleneni değil, kendi istediğini uygulatmayı başarıyor.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte her geçen gün bir üst seviyeye tırmanan rekabet, markaları müşterilerini yakalama konusunda her gün yeni bir atak yapmaya zorluyor. Büyük oranda offline kanallar üzerinden gerçekleşen ticaret, internetin ve mobilin giderek çoğalan kullanımıyla doğru orantılı olarak artan online kanalların da kullanımıyla birlikte, giderek ciddi oranlarda online kanallara doğru da kaymakta. Müşterilerini onların olduğu her ortamda yakalamaya çalışan ve yalnızca offlineda var olan markalar için online artık gözardı edilemez bir gerçek.

Dünya üzerindeki  tüketiciler aynı gibi görünseler de aynı değiller. Her birininin alt kültürleri var ve bu alt kültürlere göre yapılan uygulamalar da değişiyor. Satış tarzı aynı olsa da ülkelere göre özel ürünleri  bulunması gerekiyor.  Örneğin online siteler Türkiye’ye özel ürünler ve firmalarla çalışsalar da satış mantıkları ve tarzları yabancı şirketler gibi olmak durumda kalıyor. Türk şirketlerinin küresel ortamlardaki yenilikleri takip etmeleri gerek.

Diğer önemli bir kavram da kusurluluk fikri, yani tüketiciler markaların kusursuz olmasını artık beklemiyor, ve samimi olanları şeffaflığı takdir ediyor ve kendine yakın hissediyor. Tüketicilere karşı dürüst olunmak önemli! Bu da iletişim kurmak için bir fırsattır. Henüz bu ülkemizde uygulanmaya başlanmasa da dünyada örneklerini her geçen gün çoğalıyor.

Diğer yandan satın alma kararı ve tüketici  davranışı artık sosyal statü arayışına dönüştü. Hızlı ve yeni şeyleri  tüketmek değil, dünya ile bağlantıyı koparmadan online da ‘neler var’ı keşfederek incelerken  kırsal bölgede yaşayanlardan farklı olarak  ona cazip olan ürünün nasıl bir sosyal statüde olduğu ve nasıl keşfedildiği ve nasıl almaya karar verdiğini çözebilmek de önemli. İnternette tüketici çok  fazla ürün görebiliyor ve farklı kaynaklarına da bakabiliyor. Aynı anda  başkalarının  fikrine de önem veriyor, ‘kim ne yazmış?’ önemli .

Şehir yaşamında kırsal bölgeden daha zengin, çok etkileşim içinde olan, çok gören tüketicilerin olması, tüketicileri daha fazla talepkâr ve sofistike yapıyor. Markaların yapmaları gereken ise bu talepkâr tüketicileri tatmin etmek.

2013 TÜKETİCİSİNİ İYİ OKUYAN VE YAKIN OLANIN KAZANACAĞI BİR YIL OLACAK

Tüketicisini iyi okuyabilen ve yakın durabilenin kazanacağı bir yıl, girişimci, teknolojisine yatırım yapan, inovasyon ile farklılık yaratan, katma değerli ürünlere yatırım yapan firmalar kazanacaktır.  Topluma yatırım yapan, sürdürülebilir yani geri dönüşümden tekrar kullanılabilecek hale çevirebilen, çevreye, insanlığa uzun vadeli yatırımlar yapan firmaların kazanacagı bir yıl olacak. Anadolu’nun yükselişte olduğu ve açıkça hissedileceği bir döneme giriyoruz.