Mursi’nin antisemit açıklamasına Beyaz Saray’dan kınama

Beyaz Saray, Mursi’nin antisemit açıklamalarını kınayarak, tüm inançlara olan saygısını ifade etmeye çağırdı

Dünya
23 Ocak 2013 Çarşamba

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin geçmişte yaptığı, Yahudilerin “maymun ve domuz soyundan geldikleri” şeklindeki antisemit açıklamaları başına dert oldu. Mursi, bu zamana dek İngilizceye çevrilmediğinden günışığına çıkmamış ve 2010 yılında yapılmış iki ayrı ropörtajda söylenmiş sözlerine, ‘kan emici ve savaş çığırtkanı’ da dediği Yahudilere karşı şiddeti kışkırtan beyanatlarla devam ediyor. The New York Times’ın haberine göre Mursi cephesi son üç gündür sürekli bu iddiaları yalanlanıyor. Uluslararası ortamda bu tip konuşmalar kendisine çeşitli engeller oluşturabilecek olsa da kendi ülkesindeki politik kültürde bu tür Yahudileri aşağılayan hitaplar neredeyse seçim zamanının standart tarzı olarak kabul ediliyor. Bu söylemleri geri çekmek bir yana sadece netleştirmek bile, kendisini zaten ABD ve İsrail’e karşı yumuşak olmakla suçlayan rakiplerinin yoğun saldırılarına maruz bırakabilir.

NYT’a yaptığı açıklamada İftira ve İnkarla Mücadele Birliği (ADL) Başkan Yardımcısı Kenneth Jacobson, “Bir ülkenin liderinin geçmişinde Yahudileri şeytan gibi gösteren açıklamalar varsa ve bu lider bu açıklamalarını düzeltmek için hiçbir çaba göstermiyorsa, İsrail halkının bu kişiyle yapılacak bir barışa inanmaması gayet doğaldır,” dedi. Ayrıca Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jay Carney, açıklamaları şu sözlerle kınadı: “Bir zamanlar Müslüman Kardeşler Lideri olan Muhammed Mursi’nin 2010 yılında yapmış olduğu açıklamaları şiddetle kınıyoruz. Din düşmanlığını besleyen her konuşmayı olduğu gibi bu konuşmayı da reddediyoruz. Cumhurbaşkanı Mursi her inançtan insana saygı duyduğunu ve demokratik Mısır’da bu şekilde konuşmaların yapıcı veya kabul edilebilir olmadığının altını çizen bir açıklama yapmalıdır. Geçtiğimiz sene yaşanan Gazze krizinde ateşkes için işbirliği yaptık. Barış için gerekli ortak hedefleri gerçekleştirmek için birlikte çalışıldığını ve bu şekilde gerek sözde gerek eylemde barışa olan bağlılığını ispat ettiğini görüyoruz. Bu taahhütler bölgede istikrar ve Mısır’la ikili ilişkilerimizin sağlıklı devamı için son derece önemlidir.”