Mavi Marmara olayı ile kopan Türkiye - İsrail ilişkilerinde temasların yeniden başlaması normalleşmenin ilk adımı olabilir mi?
Başbakan Erdoğan 21 Kasım’da yaptığı açıklamada, İsrail ile siyasi bir diyalog olmadığını, ancak istihbarat örgütleri, başkonsoloslar, bazı aracılar ve Türkiye'nin Yahudi vatandaşları aracılığıyla temasların sürdüğünü açıkladı. "Tamamıyla her şey kesilmiş atılmış değil. Bazı bağlar var," diyen Başbakan sözlerine, “Ama biz siyasi olarak şu anda İsrail tarafıyla bir görüşme yapmadık. Şu süreç içerisinde fevkalade bir durum olmadıkça bir görüşme de kolay kolay yapmayız. Fakat birçok mekanizmalar bu noktada çalışır. Bunların bir tanesi İstihbarat Teşkilatımızdır. İstihbarat teşkilatlarının bu süreci tamamen sıfırlaması mümkün değildir,”diyerek devam etti.
Bu demeç, Erdoğan’ın Kahire’de MIT müsteşarı Hakan Fidan ve Mossad Başkanı Tamir Pardo arasındaki görüşmeye atıfta bulunduğu şeklinde yorumlandı. Erdoğan, Gazze’deki olaylar konusunda Kahire’de temaslarda bulunduktan sonra Fidan’ı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’i görüşmelere devam etmesi için orada bırakmıştı. Bu görüşme Mavi Marmara olayından sonra iki ülke arasındaki ikinci temas olma özelliğinde. İlk görüşmede Fidan ve İsrailli yetkililer, Hamas tarafından kaçırılan İsrail askeri Gilad Şalit’in serbest bırakılması yönünde Türkiye’nin yardımının sağlanması için bir araya gelmişti.
Başbakan Erdoğan konuşmasının devamında Türkiye’de 20-30 bin Musevi vatandaş bulunduğunu anımsatarak, ”Bunlar da bu mekanizmalar içerisinde devreye girebilecek kişilerdir. Onların da orayla irtibatları vardır ve kurmaları da gerekir. Çünkü bizim şu anda bulunduğumuz pozisyonu onlar da çok iyi bilmektedirler,” dedi. Türk Musevi Cemaati konuyla ilgili olarak basın açıklaması yayınladı: “Biz, Türk Musevileri, her Türk vatandaşı gibi bölgemizde ve dünyada savaşların, ölümlerin ve acıların bir an önce dinmesini ve tekrarlanmamasını arzu etmekteyiz. Bugün de Sayın Başbakanımızın ifade ettiği gibi devletimizin bizlere vereceği görevleri yerine getirmek için her zamanki gibi elimizden geleni en olumlu şekilde yapacağımızı belirtiriz.”
İKİ ÜLKE DİPLOMATİK KRİZİN ÇÖZÜMÜ İÇİN GÖRÜŞÜYOR
Haaretz gazetesinin raporuna göre İsrail ve Türkiye, ilişkilerindeki krizi çözmek üzere görüşmelere yeniden başladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun temsilcisi Yosef Chiechanover Cenevre’de Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu ile bir araya geldi. Görüşmede, iki ülke arasındaki diplomatik krizin aşılması için atılabilecek adımların ele alındığı aktarıldı.
Chiechanover, 2011’de BM’de Mavi Marmara olayı soruşturmasında İsrail’i, Sinirlioğlu da Türkiye’yi temsil etmişti. Sinirlioğlu 2002-2007 arasında İsrail büyükelçiliği görevini üstlenmişti. Türkiye Mavi Marmara’da ölen dokuz Türk için özür ve aileleri için tazminat talebinde bulunuyor. Ayrıca Gazze ablukasının kaldırılmasını istiyor. İsrail’in bu talepleri reddetmesi ve Gazze ablukasının BM raporuna göre meşruiyetinin kabul edilmesinin ardından Türkiye, İsrail Büyükelçisi’ni Ankara’dan göndermiş ve kendi büyükelçisini geri çağırmıştı.
DAVUTOĞLU TEYİT ETTİ
Türkiye’nin, Bulut Operasyonu sürecinde ilgili tüm taraflarla ateşkesin sağlanması girişimiyle etkin bir diplomasi trafiği yürüttüğünü anlatan Davutoğlu, İsrail'le doğrudan temas olup olmadığına ilişkin soru üzerine, "Eğer bir kan durdurulacaksa, savaş şartları devam ediyorsa herkesle görüşülür. Bunda bir yanlışlık yok" dedi.
Türkiye ile İsrail’in, hem Dışişleri Bakanlığı hem istihbarat birimleri üzerinden hükümetler arası ilişkiyi onarmak için görüş alışverişinde bulunduğunu teyit eden Davutoğlu, İsrail'le yeniden diyalog mu kuruluyor?" şeklindeki soruya, "Bu bir diyalog görüşmesi değil. İsrail Türkiye'nin şartlarını biliyor.İsrail ne zaman bu şartları yerine getirmeye kendini hazır hissederse Türkiye, belli kanallar üzerinden görüşür. Bu konuda Türkiye'nin pazarlık yapması söz konusu değildir," ifadesini kullandı.