Aşram

Perspektif
12 Aralık 2007 Çarşamba

Eli KEBUDİ

 

Lüks bir hayatınız ,  bankada paranız, iyi bir işiniz var evde iki çocuğunuz ve aldatıldığından habersiz  bir eşiniz var,

kafanıza göre yaşıyor eğleniyorsunuz sorumluluklarınız bir yük değil sırtınızda ve bu yükü görmezden geliyor etrafınızdaki insanlara atıyorsunuz,

bencilsiniz bir de burnunuzun ucunu göremiyorsunuz,

yalnız kalmadığınız için yalnızlığın ne demek olduğunu,

terk edilmediğiniz için terk edilmenin ne demek olduğunu ve

aldatılmadığınız için aldatılmanın ne demek olduğu hakkında hiç bir

fikriniz yok.

Hesaba katmadığınız bir şeyler var ama farkında değilsiniz, hiç bir şeyin ama hiç bir şeyin hesapsız kalmayacağını bilmiyorsunuz, bir insanı üzmenin ne demek olduğunu bilmiyor ve her defasında düşüncesizce davranıyorsunuz.

Kaf dağında gezinen birisiniz kendi hayal dünyanızın ürünlerini tüketiyorsunuz.

Kendinizi gözlemlemiyor ve cevabı karmaşık soruları kendinize sormaktan çekiniyorsunuz çünkü biliyorsunuz ki soruların cevapları sizi yakalayacak ve hapsedecek,

Korkuyorsunuz...

Olaylar karşısında aldandığınızı anlamanız için bir şeylerin yitip gitmesi gerekiyormuş, elinizde olan ve her defasında aynı yerde olan elinizde oynadığınız değer verdiğiniz bir oyuncak gibi onu geri yerine koyup bir gün aynı yerde olmadığını görmek sizi kendinizle hesaplaşmaya ve kendi bencil dünyanızdan çıkmaya yetecek kadar kıvılcımı harekete geçirecek.

Aşram, Ram Oren in Gözlem Yayıcılık tan çıkan son kitabı...

Yol hikayesi birazda…

Kitabı bitirdiğimde , beynimde dolaşan yukarıdaki bencil insan karakteri ve karaktere dair tahliller oldu.

İnsanın kendi içine yaptığı yolculukları anlatıyor Ram Oren.

İnsanların kendine dönüşlerini ve kendi iç dünyalarında kopan fırtınaların başka coğrafyalarda yankılanışını anlatıyor bu yolculuk hikayesinde.

"Kendini inceleseydin hayatının sürekli bir ızdırap olduğunu fark ederdin. gerçekten sevmedin ,seni seven insanlarla gerçek bir ilişkin olmadı, sana anlık zevkler veren şeyleri sevdin , ama mutlu değildin ve doğru yaşama yolunu keşfetmedin" diyor Ram Oren.

Algıları içinde bulunduğu topluma karşı kapalı bir şekilde yaşayan ve sevdiklerinin sevgisini görmeyen , uzakta duran daha sonra pişmanlıklardan  ders çıkarıp  elindekilerin kıymetini anlayan insanların hikayesi Aşram.

Pişmanlık telafisi bir ömür pahasına peşi sıra gidilecek bir yol hikayesine dönüşüyor.

Tel-aviv de başlayan hikayemiz Hindistanın dar sokaklarında mistik bir havada son buluyor. İki büyük şehrin yaşam alanları,insan ilişkileri , hayat ve sevgi kavramının kişinin içinde bulunduğu toplumun sosyal koşullarına göre nasıl değiştiğininde farkına varıyoruz Aşram’da.

Aşram’da ve okuduğunuz her cümle birer film şeridi gibi gözlerinizin önünde akıp gidiyor , tasvirlerin yoğunlukta olduğu kitap bir yandan da okurken sıkmıyor ve boğmuyor verilen örneklerin ve karakterleri hayatın karmaşasına kapılan tiplerden seçen Ram Oren , hayatın anlamının , sadakatin, aile yapısının, karı koca ilişkilerinin üzerinde duruyor, sorguluyor ve yansıttığı hikayeyle yol serüvenin ucundan bir yerlerinden bu yol hikayesine tanık olmamızı sağlıyor.