Hayattan hoşnut olmak

Sara YANAROCAK Kavram
13 Haziran 2012 Çarşamba

“Konuşmadan önce dinleyin

Yazmadan önce düşünün

Harcamadan önce kazanın

Dua etmeden önce bağışlayın

İncitmeden önce hissedin

Nefret etmeden önce sevin

Vazgeçmeden önce çabalayın

Ölmeden önce yaşayın

Hayat budur.

Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun.”

William Shakespeare

 

Sevgili canım torunum Guy,

Geçtiğimiz hafta çok keyifliydi, çünkü seni ve kardeşini doyasıya öpmek, koklamak, sevişmek şansını buldum. Sizinle aynı gökler altında yaşamak ne kadar güzel bir şey…

Artık iki buçuk yaşındasın ve bence lokum çağını yaşıyorsun. Yarı İbranice, yarı Türkçe konuşup gevrek kahkahalar atıyorsun. Kız kardeşinin güleç yüzü, kömür gözleri ömre bedel… İyi ki varsınız canlarım.

Sevgili Guy, bu hafta seninle ünlü yazar Shakespeare’in söylediği sözler üzerine söyleşmek istiyorum. Yazar, hayatta her ne yapacaksan önce bir durup nefes almanı, oynayacağın hamleyi düşünmeden oynamamanı tavsiye ediyor.

Yaşam yolunda yürürken karşına çeşitli insanlar gelecektir. Her birinin kendi öyküleri, meseleleri olacaktır. Onlar hakkında hemen peşin hüküm vermemek gerekir Guy’cığım.

Onlar hakkında iyi veya kötü yargıya varmadan önce onları iyi dinlemen, iyi tanıman gerekir. Önyargı, insanları genelde yanılgıya düşürür. Bir insanın ne olduğunun iyice anlamak için, önce onu iyi tanımak, iyi dinlemek gerekir. Hiç düşünemediğin, ummadığın değerler, artılar keşfedebilirsin, eğer konuşmadan önce onu dinlersen.

Sevgili minik oğlum; eğer bazı düşünceleri veya bilgileri kağıda dökeceksen, yazmadan önce düşünmen gerekiyor. Unutma kaleminin ucundan olumlu düşünceler çıkabileceği gibi çarpıtılmış gerçekler, hayal ürünü ithamlar, insanları felakete sürükleyebilecek zehirli, tehlikeli sözler de akabilir.

Kalemin ile zerk edebileceğin sağaltıcı yazılar, yahut öldürücü cümleler, düşünmeden akıtacağın iyi ve kötü duygular hem senin hem de toplumların selametini veya felaketini hazırlayabilir.

Sevgili Guy,

Bir gün büyüyeceksin ve hayatını kendin yürüteceksin. Yapacağın harcamalarda her zaman ayağını yorganına göre uzatmayı bilmelisin. Harcama yapmadan önce kazancını gözden geçirmen gerekir. Altından kalkamayacağın borçlara girme, tutamayacağın vaatlerde bulunma. Sonra çaresizlik ve acılar içinde kıvranırsın.  Her zaman kendi imkanların dahilinde yaşa. Hayal dünyasına dalıp, ne kendini, ne de aileni felakete sürükleme.

Sevgili Guy,

Affetmeyi becermek hayatta elde edeceğin en önemli kazanımlardan birisidir. Sakın ola ki kimseye lanet okuma, beddua etme. Kötü niyetli dualar, lanetler kişinin kendi üzerine döner. Tüm kötü dilekler bumerang etkisi ile sahibine geri döner ve vurur. Tanrı’ya ve evrene sadece iyi dileklerini gönder. Tanrı ile arana kötücül duygular sokma. Unutma her zaman iyi dileklerde bulun ki, iyilikler sana yağmur gibi yağsın. Çevren ve kendin için yapacağın tüm iyilik duaları hem kendi yaşamını, hem de çevreni güzelleştirecektir.

Guy David,

Kalp kırmak, gönül incitici sözler ve davranışlarda bulunmak insanın yaşamını sadece olumsuzluklar içine iter, sıkıntı verir. Etrafındaki kimse seni sevmez. Hatta gün gelir sen bile kendine karşı öfke dolu bir insan haline gelirsin. İnsanları gerek ruhsal, gerekse bedensel olarak incitmeden önce onun ruhunda ve bedeninde yaratabileceğimiz acıları empati yapıp hissetmemiz gerekir. Onun yerinde biz olsak neler hissederdik? Yüreğimiz acıyıp kırılmaz mıydı? Aldığımız bir fiziksel darbe canımızı acıtmaz mıydı?

Sevgili oğlum,

İnsanlara karşı kötü bir davranışta bulunmaya yeltendiğimiz zaman bunun kötü sonuçlarını hesaplamamız gerekir. Biliyor musun, son pişmanlık hiçbir zaman fayda etmiyor.

Canım çocuk,

Bazı insanları tanımaya çalışmadan hemen notumuzu verir, nefret ediveririz. Bu zaman zaman yakınlarımızın etkisi ile olur veya çok uğraşmadan hemen etiketleyiveririz insanları. Oysa her insanın sevilecek, beğenilecek yanları illaki  vardır. Hepimizin artıları ve eksileri var. Eğer her canlıya daha ilk adımda nefretle yaklaşırsak, bu hayatı zevkle ve keyifle yaşamanın imkanı kalmaz. Tüm insanlara ve canlılara sevgi ve anlayışla yaklaş, yakınlık duymaya çalış. Tüm çabalarına rağmen karşılık alamıyorsan, onunla yolunu ayırmak zaten en iyisidir.

Minicik oğlum,

Yaşam yolunda inişler ve çıkışlar vardır. Bazen kilitlendiğimiz hedeflere ulaşmaya çalışırken karşımıza dağlar kadar büyük engeller çıkar. Mücadeleyi bırakmayıp, o engelleri aşmak için çabalamamız gerekir. Çabasız elde edilen ekmeğin lezzeti çok yavan olur oğlum. Kendi emeğin ve çabanla elde ettiğin tüm kazanımlar, senin en çok zevk duyarak elde ettiğin değerlerdir. Hayatta kolayın peşinden asla koşma. Çabalayıp çalışarak yendiğin zorluklar, sana en büyük mutluluğu ve özgüveni sağlayacaktır.

Sevgili Guy,

Yaşam aslında sonsuzdur ama biz ölümlü insanlar ruhen değilse bile bedenen ömrümüz tamamlandığında ölür gideriz. Önemli olan hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak, yarın ölecekmişiz gibi de gitmeye hazır olmaktır. O zaman yapmamız gereken Tanrı’nın bize biçtiği ömrü hakkını vererek yaşamaktır. Yaşadığımız, soluk aldığımız, aklımızın ve yüreğimizin attığı her güne şükrederek ve kaliteli bir şekilde yaşamalıyız. Kendimizi ve etrafımızı sevmeli, doğanın ve yaşamın tadını çıkarmalıyız. Yaşadığımız her bir gün kayda değer üretkenlikleri ve güzel davranışları içermelidir. Yaşayabileceğimiz tüm sıkıntılar için de yine de hayatta olmanın kıymetini bilmenin bilinci ile yola devam etmemiz gerekir.

Hayatı yaşayıp, hissedip, ondan hoşnut olmamız lazım. 

Canım oğlum, seni çok seviyorum. İyi ki varsın.

Babaannen Sara, İstanbul,

11 Haziran 2012