İzak Baron´dan Ağa Takılanlar

Yüz yıl önce Yahudilere karşı düşmanlık çıksın diye yazdırılmış, Hitler’in Holokost’a sebep olarak gösterdiği bu belgenin gerçekle hiçbir alakası yoktu. Olsa olsa bu belge anti-Semitizm külliyatının baş tacı olabilirdi. Ama yine de... 2012 Ekim’inde medeniyetin beşiği topraklarda, bir millet meclisinde okunabiliyordu. Bir grubu yok etmek için özel olarak hazırlanan sahte belgelerin işlevselliği sonsuzluğa kadar sürüyor demek ki. Ne korkunç! EZGİ BAŞARAN/RADİKAL

Diğer
7 Kasım 2012 Çarşamba

 

  • Sonuçta Romney yönetimi Ortadoğu’da ABD’nin değil, İsrail’in çıkarlarını savunacak gibi gözüküyor. 

Romney şimdiden Ortadoğu’da sorun yaşadığında yakın dostu İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya danışacağını açıkladı. ABD’nin Ortadoğu’daki dış politikasını İsrail’e ipotekledi. Romney ve Netanyahu Bain Capital’da birlikte çalıştı, çok yakın dostlar... Sonuçta Romney yönetimi Ortadoğu’da ABD’nin değil, İsrail’in çıkarlarını savunacak gibi gözüküyor. Obama’nin İran politikasını da onaylamıyorum ama en azından ABD’nin çıkarlarını savunmaya çalışıyor. Her iki aday da “İran’la savaşmamak için elimden geleni yapacağım”  diyor ama Obama bunu söylerken daha çok güven veriyor.

 

Stephen Kinzer

http://dunya.milliyet.com.tr/romney-gelirse-iran-la-savas-ihtimali-artar/dunya/dunyadetay/06.11.2012/1622541/default.htm

 

 

 

  • Türkiye için Ortadoğu’da güçlü algılanmanın yolu nüfuz artırmak, İsrail ile çatışmak, Mısır ve Tunus sokaklarında miting düzenlemekten geçmiyor

 

 

TESEV’in soruları iyi çalışılmış olsa da muhataplarının çok da doğru seçilmediğini düşünüyorum. Uzmanlık gerektiren birtakım soruların rastgele seçilmiş sokaktaki adama yöneltilmesi, sağlıklı sonuçlara ulaşmamıza engel olabilir. Bu sonuçlar hiçbir şey ifade etmez ve değersizdir anlamına gelmiyor. Sonuçlar, toplum eksenindeki algıyı başarılı bir şekilde gösteriyor.

Benim bu çalışmadan elde ettiğim ilk çıkarım, ‘Güçlü Türkiye’ imajının öncelikle ülke içinde elde ettiğimiz kazanımlardan geçtiği yönündedir. Türkiye için Ortadoğu’da güçlü algılanmanın yolu nüfuz artırmak, İsrail ile çatışmak, Mısır ve Tunus sokaklarında miting düzenlemekten geçmiyor. Ekonomisini ve demokrasisini başarılı bir ivme ile geliştiren Türkiye, doğal süreçte hak ettiği yeri bulacaktır. Karşılığı olmayan özgüven kredisi ile elde ettiğimiz kazanımlar hızlı bir şekilde erirken zatî değeri olan kazanımlar tablolardaki yerini güçlü bir şekilde koruyor

 

Selim Savaş Genç

http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/yazar-33998-turkiyenin-ortadogu-karnesi.html

 

 

 

  • Yüz yıl önce Yahudilere karşı düşmanlık çıksın diye yazdırılmış, Hitler’in Holokost’a sebep olarak gösterdiği bu belgenin gerçekle hiçbir alakası yoktu. Olsa olsa bu belge anti-Semitizm külliyatının baş tacı olabilirdi.

 

 

23 Ekim’de meclis kürsüsüne çıktı ve okumaya başladı: “Kahramanlığın itibarını yok etmek için cinayet, hırsızlık ve her tür iğrenç suçu üstlerine atıp onları mahkemeye göndermeliyiz.”

Okudu ve meclisteki diğer vekiller onu sessizce dinledi.

Kimse çıkıp da “Avrupa’daki anti-Semitizmin Kavgam’dan sonra yayımlanmış en tehlikeli versiyonu olan Siyon Liderleri Protokolleri’nin 19’uncu maddesi bu! Meclisimizde bunlara yer yok” demedi.

Ya da...

“Çarlık Rusya’sında yazdırılmış olan ve sanki Yahudilerin dünyayı ele geçirme planıymış gibi sunulan ve aslında Maurice Joy’un Makyavelli ile Montesquieu’nün Cehennem Diyalogları’nın çarpıtılmış, bozulmuş bir hali olmaktan öteye geçmeyen ve sahteliği kanıtlanmış olan bu metnin ülkemizde basılıyor olması bir ayıp. Mecliste okunması ise alçaklık” diyemedi. Kimse diyemedi.

Nedeni daha da ürkütücü, daha da acıklı.

Siyon Liderleri Protokolü’nü geçen hafta mecliste okuyan kişi Ilias Kasidiaris’ti. Yunanistan’ın yeni siyasi gücü olan neo-Nazi partisi Altın Şafak’ın sözcüsü. Hakkında birçok suç iddiası vardı ve bu nedenle dokunulmazlığının kaldırılması söz konusuydu. İşte bu anti-Semitik metnin 19’uncu maddesini okuması, kendisini ‘haksızca mahkemeye sevk edilmek istenen bir kahraman’ gibi görmesindendi.

Haksızca mahkemeye gidecekti çünkü bu ‘Yahudilerin dünyayı ele geçirme planı’nın bir parçasıydı.

Çünkü... Siyon Liderleri Protokolü’nde öyle yazıyordu!

Yüz yıl önce Yahudilere karşı düşmanlık çıksın diye yazdırılmış, Hitler’in Holokost’a sebep olarak gösterdiği bu belgenin gerçekle hiçbir alakası yoktu. Olsa olsa bu belge anti-Semitizm külliyatının baş tacı olabilirdi.

Ama yine de... 2012 Ekim’inde medeniyetin beşiği topraklarda, bir millet meclisinde okunabiliyordu. Bir grubu yok etmek için özel olarak hazırlanan sahte belgelerin işlevselliği sonsuzluğa kadar sürüyor demek ki. Ne korkunç!

 

Ezgi Başaran

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1106103&Yazar=EZGI-BASARAN&CategoryID=97

 

 

  • İsrail konusunda ise Netanyahu hükümeti ve Obama arasında esen soğuk rüzgârlar Romney’nin işine yarıyor.

 

 

İran ve İsrail konusunda da iki siyasetçi arasında nüanslar var. Romney kampı, Obama’nın İran’ı nükleer görüşmelere ikna etmek için ‘adeta çaresizmiş gibi’ davrandığını düşünüyor. Müdahale değil ama daha sert olunması gerektiği görüşündeler. İsrail konusunda ise Netanyahu hükümeti ve Obama arasında esen soğuk rüzgârlar Romney’nin işine yarıyor. Muhafazakârlar, Florida gibi eyaletlerde ‘İsrail’i yalnız bırakmayacağız’ diyerek Musevi oylarını almaya çalışıyor.

Romney kampından bir yetkili, iki liderin Arap Baharı konusunda farklı bakış açılarının olduğunu söylüyor: “Obama yönetimi, sanki ‘demokrasi teşviki’ Bush döneminden kalma kötü bir lafmış gibi davranıyor. Mısır ve Tunus’ta devrimlerin başarılı olması gerekiyor. Bunun için belli bir demokratik sürecin yerleşmesi lazım. Bizim önerdiğimiz, bu ülkeleri kendi kaderlerine bırakmaktansa, insan hakları, çoğulculuk, kadın-erkek eşitliği gibi kriterleri temel alan geniş bir strateji ve ekonomik yardım paketiyle bu değişimlere yardımcı olmak.”

Bundan anladığım, Romney hem bu rejimlerle yakın ilişki istiyor, hem de sistemin tek bir parti ya da İslamcı unsurlar tarafından domine edilmesini engellemek için belli kriterleri dayatmak istiyor. Kopenhag kriterlerinin Arap dünyasına yayılmış versiyonu diyebiliriz. ‘Siyasi partilerin oluşumuna yardım, siyasi süreçlerin oluşması ve demokratik davranışın gelişmesi’ gibi noktalar gündeme geliyor sohbetimizde.

Aynı yetkili, Romney’nin ‘demokratikleştirme’ arzusunu, ilginç bir noktadan Obama’nın El Kaide’ye karşı insansız hava uçakları aracılığıyla yürüttüğü mücadeleye bağlıyor: “Romney’nin dediği gibi, sürekli öldürerek bu işten sıyrılamayız. BM’nin Arap dünyası için hazırladığı insani gelişim endeksine bakın. Bu ülkelerde insani gelişim, ekonomik kalkınma ve demokratikleşme konularında daha aktif olmak zorundayız.”

 

Aslı Aydıntaşbaş

http://siyaset.milliyet.com.tr/obama-kazaniyor-gibi/siyaset/siyasetyazardetay/05.11.2012/1621978/default.htm

 

 

  • Babam Alberto Benveniste birkaç nesildir İstanbul’da yaşayan İtalyanlardan. Annem Raşel Türk Musevi.

 

Babam Alberto Benveniste birkaç nesildir İstanbul’da yaşayan İtalyanlardan. Annem Raşel Türk Musevi. Arkadaşları tanıştırıyor; o gün babam, annemi kayıkla gezmeye davet ediyor. Açılıyorlar ve kayıkta uzun uzun sohbet edip birbirlerini tanıma şansı buluyorlar. Çok sıcak bir aile ortamım oldu. Annem İspanyolca babam İtalyanca konuşurdu.

Türkçemi düzeltmek için sonraki yıllarda çok uğraştım. Babam gençliğinde kulüplerde İtalyanca şarkılar söyleyerek para kazandı. Evde babamın söylediği Napoliten şarkılarla büyüdüm. Müzik yeteneğim ondan. Evin tamamını, ruh hallerimiz dâhil annem idare etmiştir. Çok zeki ve esprilidir. Mizah duygumu da ondan almış olmalıyım.

Nesillerdir İtalyan vatandaşıyız, bana ne vatandaşı olmak istiyorsun diye sorduklarında ‘İtalyan’ dedim. Ama gerçek bir Türk, Türkiyeliyim. Burada ikametle oturuyorum. Ama Türkiye’den başka bir yerde yaşamam; burası evim. Hep Türk kızlarla çıktım. Eski eşim Türktü, evleneceğim de Türk olacak.

 

Jerfi Benveniste

http://www.posta.com.tr/PostaKarnaval/HaberDetay/Depresif-karakterli-bir-radyo-komigi---.htm?ArticleID=146139

  • Netten okumalar

 

 

  • İsrail’in Parlayan Yıldızı Tel Aviv

 

http://www.uzakrota.com/?p=2763

 

  • ZEVKÜSEFA – İsrail

 

Neler öğrendik?

 

·      Müslümanlar ve Yahudiler amca çocukları. Yahudilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların babası sayılan Hz İbrahim’in Sara’dan olan oğlu İshak’tan (İsaac) Yahudiler, Hacer’den olan oğlu İsmail’den de Müslümanlar geliyor. Yani günümüzdeki Yahudi-Müslüman çatışması tam bir “emmoğulları kavgası”.

 

·      Müslümanların kutsal mekanları olan Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra, Yahudilerin tarihi tapınaklarının üzerine inşa edilmiş. Mescid-i Aksa’nın altında Süleyman’ın Kutsal Ahid Sandığı olduğuna inanılıyor ve Ağlama Duvarı da Mescid-i Aksa’nın batı tarafındaki alt kısımda yer alıyor.

 

·       Mescid-i Aksa ile Kubbet-üs Sahra’yı karıştırmayın. Kubbet-üs Sahra kubbesi altın sarısı olan sekizgen yapı.

 

·      Müslümanlar için üçüncü kutsal yer olan Mescid-i Aksa’nın bulunduğu Kudüs’e Hz Muhammed hiç gelmemiş. Burayı müslümanlar için anlamlı kılan olay Hz Muhammed’in bir gece Mekke’den Kudüs’e atıyla gelip oradan Cebrail ile cennete yaptığına inanılan bir tür astral seyahat.

 

·      Haçlıların ikamet ettiği yer de işte bu tapınak tepesi ve Tapınak Şövalyeleri de adını buradan alıyor.

 

·      Domuz eti her iki dinde de günah, bu yüzden domuz etini neredeyse hiçbir yerde göremedik.

 

·      Müslümanlar ve Yahudiler, ikinci dünya savaşının sonuna kadar tarihleri boyunca birbirleri ile hiç savaşmamışlar. II. Dünya Savaşı sırasında Hıristiyan Avrupası’ndaki Yahudi Soykırımını unutturmak için eskiden beri süregelen bir Müslüman-Yahudi Savaşı algısı körükleniyor olabilir mi?

 

·      Bizdeki dindar – laik çatışması İsrail’de de var. Siyah elbiseleri ve örgülü saçları ile ortalarda dolaşan Hasidik yani dindar Yahudiler, laik İsrail Hükümetinin Arap ve Müslüman karşıtı politikalarına destek vermiyorlarmış. Dindar Yahudiler, laik veya dinsiz dedikleri Siyonist milliyetçilerden neredeyse nefret ediyorlarmış. Aynı duyguları dindarlar için Siyonistlerin de taşıdığını öğrendim. Konuyu araştırınca gördüm ki, Siyonizmi kuranlar ve geliştirenler Sosyalist ve Milliyetçi Doğu Avrupa ve Rus kökenli Yahudiler, dindarlar değil. 

 

·       İsrail askerleri arasında Müslüman Arap askerleri de varmış.

 

·      120 vekilli İsrail Meclisi Kneset’te mevcutta 17 Arap kökenli (6’sı Dürzi, 1’i Hıristiyan Arap) milletvekili de bulunuyormuş. Wikileaks kaynaklı bu bilgiye göre 10 tane de Müslüman Arap milletvekili bulunmakta.

 

http://gez-gor-paylas.blogspot.com/2012/11/israil-pegasus-havayollarnn-69-luk.html?spref=fb

 

 

  • Meraklılar İçin – Taha Kıvanç

 

http://haber.stargazete.com/yazar/meraklilar-icin/yazi-701814

 

 

  • Sefarad'ların Kemik Çorbası – Karen Sarhon

 

http://www.bianet.org/biamag/yasam/141804-sefaradlarin-kemik-corbasi

 

 

  • 347 yıl önce de İzmir'de 'sahte Mesih' zuhur etmişti! – Abdullah Muradoğlu

 

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AbdullahMuradoglu/347-yil-once-de-izmirde-sahte-mesih-zuhur-etmisti/34794

 

 

 

  • Netten seyredin

 

  • Guler Orgun - A Turkish-Jewish-Muslim Tale

 

http://www.youtube.com/watch?v=aNQJhkwvfDI&feature=plcp

 

 

  • Babalar ve Cocuklari - Avi Alkas ve Alp Alkas - CNBCe 5/1/2012

 

http://www.youtube.com/watch?v=VjdkT5-i7Zk&feature=related