10’LA SONSUZA

Türkiye’de ne Fenerlisi ne Galatasaraylısı ne de Beşiktaşlısı Alex’in gidişini böyle hayal etmemişti. Şampiyonluk gecelerinde düzenlenen eğlence organizasyonlarına benzer şekilde on binlerce taraftarın da katılımıyla muhteşem bir veda yapılır diye düşünülmüştü hep. Fakat maalesef Aykut-Aziz-Alex üçlüsü milyonların bu beklentisini karşılayamadı

Spor
10 Ekim 2012 Çarşamba

“Artık Türkiye’deyim. Kısa sürede bu takımın bir parçası olacağım. Bundan sonra en büyük hedefim Fenerbahçe ile birlikte büyük başarılara imza atmak.”

Bu sözlerle başlamıştı Fenerbahçe tarihinin en unutulmayacak isimlerinden Alex’in hikâyesi. Sekiz sene önce Türkiye’ye ilk geldiğinde takımının resmi internet sitesine bu açıklamayı yapmış, sonra da eşiyle beraber ev bakmaya gitmişlerdi. Aziz Yıldırım Alex’in çıktığı ilk idmana gidip oyuncuyu canlı izledikten sonra çok beğendiğini, her pasının yerini bulduğunu ifade etmişti. Aradan sekiz sene geçti, Alex kırılmadık rekor bırakmadı. Türkiye’de gol ve asist krallıklarından Şampiyonlar Liginde asist krallığı yaşayan tek Türk takımı oyuncusu olmaya kadar elinde düzinelerce unvanla tamamlıyor Fenerbahçe kariyerini. Fakat Türkiye’de ne Fenerlisi ne Galatasaraylısı ne de Beşiktaşlısı Alex’in gidişini böyle hayal etmemişti. Şampiyonluk gecelerinde düzenlenen eğlence organizasyonlarına benzer şekilde on binlerce taraftarın da katılımıyla muhteşem bir veda yapılır diye düşünülmüştü hep. Fakat maalesef Aykut-Aziz-Alex üçlüsü milyonların bu beklentisini karşılayamadı.

Bu konuyla ilgili kim hakli kim haksız yorumları yapmak tüm detayları bilmeden yersiz olur diye düşünüyorum ama basına yansıdığı kadarıyla üçünun de belli derecelerde hatası olduğunu kabul etmek gerekir. Öncelikle Alex’ten başlayalım. Lefter’leri ve o dönemin yıldızlarını görmeden Fenerbahçe’nin en büyük efsanesi kimdir karar veremem. Pek bir çekilmiş görüntüsü de olmadığı için benim gibi şu an maça giden çoğu kişi o jenerasyonu göremedi. Bu anlamda karşılaştırma yapmak sağlıklı olmaz. Kaldı ki oynanan futbol ve mentalite de farklıydı. Fakat şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki bu oyuncular o zamanlarda ne kadar kendini kabul ettirdi ve saygı gördüyse Alex de o kadar bunu başardı. Bu sevginin arkasında yatan futbolculuğu kadar karakteriydi de. Ağırbaşlılığı, sempatikliği ve örnek aile yaşantısıyla bir kez tepki çekecek bir davranışta bulunmadı. Bu adamın, Fenerbahce futbol takımı kaptanının, sekiz sene sonra böylesine bir gerilimle veda edişi ilginçtir.

Alex’in ayrılma nedenleri

 Diğer tüm teknik direktörlerin aksine Kocaman’ın kendisinin üzerinden bir sistem geliştirmeye yanaşmaması, hatta üst düzey maçlarda kadroya da almaması onda 1929 buhranının etkisini yaptı sanırım. Dün milyonerken ertesi gün sıfırlanan insanlar yüksek binalardan kendilerini bırakmıştı. Alex de Aykut’un kendisini yavaş yavaş bitirdiğini hissedip huzursuzluk yaşamış ve zamanla dolmuş gibi görünüyor. Bunun sonucunda da Alex’in bir suredir huzursuzluk çıkardığını görüyoruz.

 

Burada bana göre en önemli nokta sezon başı Alex ve Aykut’un aralarında yaptıkları konuşmalar. Kocaman’in kendisine daha az süre vereceğini söylemesinden sonra (bu yönde basına da demeçler vermişti) Alex’in bunu kabullenmesi ve sezon ortası sorun çıkarması yanlıştır. Eğer sezon başında yollar ayrılsaydı ve güzel veda törenleri düzenlenseydi bu tepki çekilmeyecekti. Olan oldu ve Alex bu tweet’leri attı, tribünlere çıktı vs ama bu krizi Fenerbahçe yönetimi ne kadar yönetebildi… Burada gözden kaçan detaylardan biri bence Aykut Kocaman’ın ayni zamanda Sportif Direktör oluşudur. Bu görevde başka biri olsa belki arayı bulabilirdi. Burada bir tıkanma olunca tek çözüm yine başkan Aziz Yıldırım’a kaldı. O da devreye çok geç girince iş işten geçti. Üstelik konuya el attıktan sonra yapıcı değil yıkıcı tavırlar sergiledi başkan. Doğru mu? Sonuçta öyle veya böyle bir Alex geldi geçti Türkiye’den. Milyonlarca insanı sevindiren, rakiplerinin saygısını kazanan ve tarihe altın harflerle kazınan Alex’i Türkiye hep hatırlayacak. Belki ileride Teknik Direktör olarak görmek üzere…

 

SÖZ ALEX DE SOUZA’DA!

 Fenerbahçe’den ayrılan Alex de Souza’nın basın toplantısı, Fenerbahçeliler ve neredeyse tüm Türkiye’nin merakla beklediği açıklamalarla doluydu. İpler nasıl koptu, hangi kavgalar yaşandı, itiraflar, mesajlar ve dahası. 

Çocukken bile bu kadar ağlamadım”

“İlk geldiğim günden bu yana bana olan davranışından dolayı Fenerbahçe taraftarına  teşekkür ediyorum. Pazartesi günü sözleşmemi feshettikten sonra evimde, sokakta çocuğumun okulunda taraftarın gösterdiği reaksiyonu rüyamda bile göremezdim, herkese teşekkür ediyorum”.