Tarihte haftanın olayı: Leon (Troçki) Trotsky doğdu

Asıl adı Lev Davidovich Bronshtein olan Leon Trotsky, 07.10.1879’da bugün Ukrayna sınırları içerisinde kalan Yanivka şehrinde doğdu. Sekiz çocuklu çiftçi bir Yahudi ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya geldi.

Kavram
3 Ekim 2012 Çarşamba

Aile Yahudi olmasına rağmen dindar değildi ve evde Rusça veya Ukraynaca konuşulmaktaydı. Dokuz yaşına geldiğinde babası tarafından okuması için şehre gönderildi.

1896 yılına gelindiğinde ise devrimci hareketle, bir sene sonra ise Marksizmle tanıştı. Trotsky 1897 yılını Nikolayev şehrinde işçileri ve devrimci öğrencileri organize ederek ve sendika çatısı altında birleştirerek geçirdi. 1898 yılında Trotsky’nin de içinde bulunduğu sendikanın 200 üyesi tutuklanarak hapse atıldı. Hapiste yargılanmayı beklediği iki senede kendisi de Marksist olan Aleksandra Sokolovskaya ile evlendi. 1900’da görülen duruşmada dört senelik Sibirya sürgünü ile cezalandırıldı. Eşiyle birlikte Sibirya’ya giden Trotsky’nin burada iki çocuğu oldu. Maalesef çocukların yaşamı çok uzun sürmedi.  Çocuklardan biri 32 yaşında intihar ederek diğeri ise 28 yaşında tüberkülozdan hayata veda etti.

Sibirya’da bulunduğu sürede Trotsky, parti içinde iki ayrı görüş olduğunu anladı. Biri sosyal demokratların başının çektiği ve işçi ve köylülerin hayatının iyileştirilmesi gerektiğini savunan kesim diğeri ise önce Çarlığın devrilmesi gerektiğini düşünen devrimci kesim. Trotsky hemen kendini ikinci grubun içinde konumlandırdı.  1902 yılında Sibirya’dan kaçarak Londra’ya yerleşti. Bunun nedeni aralarında Lenin’in de bulunduğu bir grup yazarın orada Iskra adında bir gazete yayınlıyor olmaları ve Iskra’nın Çarlığın yıkılmasının öncelikli olduğunu düşünen bu ikinci grubun önderliğini üstleniyor olması idi. Londra’da Natalia Sedova ile tanıştı ve iki çocuğu oldu. 1903 yılında partinin 2. Kongresi Londra’da yapıldı; Iskra’nın başını çektiği grubun kesin zaferiyle sonuçlandı. Aynı kongrede partinin kurucuları arasında bulunan Yahudi kolunun durumu da tartışıldı ve onların parti içindeki özerk yapısının muhafaza edilmesine karar verildi. 1908 senesinde Sovyetler Birliğinin yıkılışına kadar ülkenin resmi yayın organı olacak olan ve ‘gerçek’ anlamına gelen ‘Pravda’ gazetesini yayınlamaya başladı ve çok başarılı oldu.

TROTSKY’NİN  MÜCADELELİ HAYATI

Trotsky’nin mücadeleler ve sürgünlerle dolu hayatının dönüm noktası 1916’daki Bolşevik devrimi oldu.  1917 yılında Dışişleri Komiseri oldu, 1918 yılında da Kızıl Ordu’nun başına geçirildi. 1918 ve 1919’da kendisini Kızıl Ordudan uzaklaştırmaya çalışanların saldırılarını savuşturmayı başaran Trotsky, ordunun mevcudunu 800.000’den 3.000.000’a çıkarmayı ve orduyu altı ayrı cephede birden başarıyla savaşır hale getirmeyi başardı. Bu başarıyla birlikte Trotsky 1. Politbüro’nun beş üyesinden biri oldu. 1925 yılına kadar zaman zaman Lenin’le, zaman zaman da Stalin’le yaşadığı çatışmalara ve fikir ayrılıklarına rağmen partinin ve ülkenin 2. adamı olmayı başardı. 1927’te Stalin ile yaşadığı fikir ayrılığı ve parti içi güç savaşından sonra önce parti üyeliğinden çıkarıldı daha sonra da sürgüne gitmeye zorlandı.

1928’in Ocak ayında önce Alma Ata’ya gönderildi, 1929 yılında ise İstanbul’a, Büyükada’ya yerleşti. Burada dört yıl geçiren Trotsky, Beyaz Rusların tehditlerinden korkarak önce Fransa’ya daha sonra  Norveç ve son olarak da Meksika’ya yerleşti. Bütün korumalara ve birkaç başarısız denemeye rağmen Stalin’in gizli servisinden kaçamayan Trotsky, 21 Ağustos 1940 günü bir suikast sonucu 60 yaşında hayata veda etti.