İsrail-Filistin sorunu için Osmanlı usulü yönetim

İsrail’in Yedioth Aharonot gazetesinde Rafael Castro tarafından kaleme alınan bir köşe yazısında İsrail-Filistin sorununun çözümü için Osmanlı İmparatorluğunun yönetim tarzının en uygun olduğu iddia edildi.

Dünya
7 Ağustos 2012 Salı

Castro yazısında Osmanlı İmparatorluğunun kendi sınırları içinde yaşayan sayısız din, ırk ve millete ait topluluklarının kendi cemaatlerinin hukukunu kullanmasına izin vermesine ve serbest dolaşım haklarına dikkat çekerek bu sistemin bugünün Ortadoğu’sunda ulus-devlet yapısından daha başarılı olabileceğini belirtiyor.

Yazar sözlerine şöyle devam ediyor:  “İsrail -Filistin problemi ‘Ulus- devlet’ ayırımı ve kendi kaderini belirleme hakkı gibi kavramların bu topraklarda ortaya çıkmasını bekleyerek çözülemez.

Ulus-devlet kavramı onlarca lisan ve ırk farklılığının bulunduğu bu küçük coğrafyada maalesef her zaman geri tepmiştir.

Batı Şeria’da yaşayan Yahudilerin bu topraklara bağlılığı Eilat veya Tel Aviv’de yaşayan bir Yahudi’den çok daha fazla olabilir. Öte yandan 1948’de İsrail Bağımsızlık Savaşında topraklarından koparılan Filistinlileri de yok sayıp Kaliforniya veya Avustralya’dan gelen bir Yahudi’ye otomatik olarak İsrail vatandaşlığı vermek de bu topraklardaki gerilimi azaltmayacaktır.

Dolayısı ile Filistinliler ile Yahudi Devleti yan yana yaşayacaksa her iki taraf da Osmanlı’da olduğu gibi tam bir serbest dolaşım hakkına sahip olmalı ve bulunduğu yerden bağımsız olarak kendi parlamentosunun temsilcilerini seçme hakkına sahip olmalıdır.

Herhangi bir hukuki çatışmada ise her topluluk kendi yargı sistemine göre mahkeme edilmeli, çatışma tarafları Filistinli ve Yahudi olduğunda ise iddia makamının mahkemesi geçerli olmalıdır.”

Castro yazısında Filistinlilerin bölgelerinde yaşayan Yahudilere saygı duyması ve aynı şekilde Yahudilerin de İsrail sınırları içinde yaşamak isteyen Filistinlilere izin vermesi durumunda ancak kalıcı bir barışın bu topraklarda daim olacağını belirtiyor.