Kraliçe’nin Yahudileri

Britanya monarşi tarihinde sadece iki kez bir olayın altmışıncı yıldönümünü kutladı. Haziran ayında İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tahta çıkışının altmışıncı yılını kutladı. 1897 yılında Kraliçe Victoria da benzer bir dönüm noktası yaşamıştı. Kraliçe Victoria’nın jübilesi münasebetiyle cemaat lideri ve önemli bir bilim adamı olan Lucien Wolf, ‘Kraliçenin Yahudileri’ başlıklı bir makale yayınlayarak Kraliçe Victoria’nın saltanatı süresince Yahudilerin kat etmiş olduğu ilerlemeleri gözler önüne serdi.

Dünya
1 Ağustos 2012 Çarşamba

Wolf’un makalesinin başlığı biraz tuhaftı: Kraliçe’nin tebaası olan Yahudilere, “Kraliçe’nin Yahudileri” denilebilir miydi? İngiltere tahtından elde etmiş oldukları özel haklara veya önceliklere sahip değillerdi. Özel bir vergi ödemezlerdi. Yahudi cemaati liderleri Kraliçe’nin onayından veya atamasından geçmezdi.

Belki de işlerine geldiği için onlar “Kraliçe’nin Yahudileri” idiler. Tarihte, özellikle orta çağlarda ve modern yılların başında, İngiltere Yahudileri hükümdarlarına derinden bağlıydılar çünkü geçimlerini ve hatta kimi zaman hayatlarını onlara borçluydular. Wolf’un makaleyi kaleme aldığı zamanlarda gerek İngiltere monarşisi, gerek Kraliçe Victoria son derece popülerdi ve Kraliçe ile ilişkilendirilmek Yahudi cemaatinin güvenliği ve prestiji açısından son derece yararlıydı. Belki de Wolf yeni bir araştırma dalı olarak bizzat kendisinin başlatmış olduğu  İngiltere Yahudileri tarihi konusundaki kayda değer bilgisini ortaya koymak istemişti.

Finans işleri için çağrıldılar

İngiltere’deki ilk Yahudi topluluğu kraliyet tarafından ithal edilmişti. Kral William 1066 yılında İngiltere’yi fethettiğinde o topraklarda hiç Yahudi’nin yaşamadığının farkına vardı. Yahudilerin Fransa’da finans işinde ne kadar yararlı olduklarının bilincinde olan Kral William, aynı görevi kendi ülkesinde de üstlenmeleri için Fransa’nın Rouen bölgesindeki Yahudi cemaatini İngiltere’ye davet etti. Kraliyetin Yahudilere gösterdiği son derece hoşgörülü tutum, İngiltere Kilisesini kimi zaman çileden çıkarsa bile, Yahudiler Kraliyet ailesinin korumasında  uzun yıllar Londra’da yaşamaya devam ettiler.

İngiltere fatihi William’ın oğlu II.William, bir Yahudi ile bir Hıristiyan arasında karşılıklı bir münazara tertipledi. Bundan evvel Yahudileri aşağılamak veya Yahudiliğe saldırmak amacıyla yapılan tartışmaların aksine, bu münazaranın amacı gerçek bir tartışma ortamı yaratmaktı. Öyle ki, Kral  II.William  eğer haham tartışmayı kazanırsa, dinini değiştirip Yahudiliğe geçeceğini söylemişti. (Tabi ki haham münazarayı kazanmamıştı.) On üçüncü yüzyılda, İngiliz kralları Yahudilere daha saldırgan davranmıştı- sadece Yahudi kişiliğine değil, onların zenginliklerine de göz dikmişlerdi. Kral III.Henry 1232 yılında dininden dönüp Hıristiyanlığa geçen Yahudilere iş imkanları sunan Domus Conversum’u (Din Değiştirme Evi) kurmuş, hatta sinagoglara Hıristiyanlık propagandası yapmak amacıyla vaazlar veren din adamları göndermişti.

Ortaçağ İngiliz Yahudileri, İngiltere tahtı ile iyi geçinmek zorunda olduklarının bilincindeydiler. 1189 da I. Richard tahta çıktığında, York’ta yaşayan İngiliz Yahudi cemaatinden bir heyet krala hediyeler sunmak üzere huzura çıkmıştı. Taç giyme töreni sonrası verilen ziyafette Yahudi aleyhtarı gösteriler başlayınca, Richard bu kargaşanın derhal bastırılmasını emretmişti. Ancak, bir yıl sonra, York Yahudi Cemaatinin malları borçlular tarafından yağmalandığında, kral yardım edemeyecek kadar uzaktaydı. Yine de, Yahudilerin verdiği borçların tutanakları kendisinde bulunduğu için, Yahudilerin tuttuğu alacaklı kayıtlarının yok edilmesi Kral’ı çok öfkelendirmiş ve Yahudi kayıtlarının sağlam ve güvenli yerlerde korunmaları için yeni bir sistem tesis ettirmişti. Bu durum, Yahudilerin elindeki zenginlikler hakkında ayrıntılı bilgilerin İngiliz makamlarınca öğrenilmesinin ve dolayısı ile ileride Yahudilerden korkunç miktarlarda vergiler talep edilmesinin yolunu açmıştı. Kısa zamanda Yahudiler öylesine fakirleşmişlerdi ki, artık İngiltere tahtı için değerlerini yitirmişler ve kraliyet onlara sırtını dönmüştü. 1290 yılında Kral I. Edward Yahudilerin kitle halinde göçünü emretmiş ve İngiltere bir kez daha Yahudisiz ülkeye dönüşmüştü.

Bu olaylardan iki asır sonra, İspanya ve Portekiz engizisyonundan kaçan kripto (gizli) Yahudiler İngiltere’ye sızmaya başlamışlardı. 1509 yılında İngiltere Kralı VIII.Henry Aragonlu Catherine ile evlendiğinde, İspanyollar evlilik anlaşmasına Henry’nin İngiltere’ye sızan Yahudileri kovması şartını koymuşlardı. İşini bilen Henry bu şartı kabullenmiş göründüyse de, Yahudileri İngiltere’den sürme konusunda herhangi bir uygulamada bulunmamıştı. İngiltere’de Yahudilerin bulunması faydalı olduğu sürece onlara hoşgörülü davranacak, hatta Yahudiler saray orkestrasında bile çalacaktır. Ancak 1540’larda olduğu gibi Yahudileri sürmek işine geldiğinde,  onları hiç duraksamadan kovacaktı.    

Cumhuriyetle açılan kapılar                                                                                                                

Kraliçe Viktorya dönemi Yahudilerini mahcup edecek bir diğer olgu, Yahudilere İngiltere Krallığının değil de, kısa süreli İngiltere Cumhuriyetinin  bir kez daha kapılarını açmış olmasıdır. Oliver Cromwell’in 1656 yılında Yahudilere, gizlice kendi aralarında ibadet ettikleri sürece İngiltere’de barış içinde yaşayabileceklerine dair güvence verdiği söylenir. Bu durum monarşi 1660 yılında yeniden tesis edildiğinde, Kral II. Charles tarafından yazılı olarak onaylanmıştı. Daha sonraları Yahudi tarihçiler aslında modern Britanya Yahudiliğini Cromwell’in sözünün değil de, kralın yazılı onayının başlattığını kanıtlamak için büyük gayret sarf etmişlerdi.

Aslına bakılırsa Krallık, Yahudi cemaati için yararlı olmuştu. Yahudilerin ticaretteki rekabetinden şikayetçi olan  Londra tacirleri, onların sürülmesi için defalarca başvuruda bulunmuş ama Kral Charles ve halefleri bu isteklere her seferinde karşı koymuşlardı. Yahudilerin büyük şansı, Kral II.James’i tahttan indiren ve sonra III.William olarak tahta çıkan William of Orange’ı (Orange’lı William) desteklemiş olmalarıdır. III.William döneminde Yahudiler zenginleşti. Hatta bizzat kralın kendisi bağış toplayan liderlerden Yahudi Sir Solomon de Medina’nın evinde akşam yemeği yemişti. Rivayete göre kralın halefi ve  görümcesi Kraliçe Anne, 1701’de Bevis Marks’da inşa edilen sinagogun çatısı için özel bir kiriş hibe etmişti.

Kraliyet ailesi ile dostluk modeli uzun süre devam etmişti. Bir asır sonra, Kral III.George’un üç oğlu Büyük Londra Sinagogunda özel bir cuma akşamı törenine katılmışlardı. Kral VII.Edward, Rotschild ve Sassoon ailelerinin de aralarında bulunduğu  ‘Saray Yahudileri’ ile ünlüdür. ‘Companion of the Royal Victorian Order’ nişanını bahşettiği İngiltere Aşkenaz Yahudilerinin Hahambaşısı Hermann Adler’den, “Benim Hahambaşım” diye söz ederdi. (Bu nişanın amblemi bir kutsal haçtı ve Adler bu sembolü örtsün diye giysilerine ince uzun bir kesik yaptırmıştı.) 1943’te Kral VI.George Hahambaşı Joseph Hertz’e daha üstün bir nişan olan ‘Companion of Honor’  nişanını layık görmüştü.

İngiltere Yahudi Cemaati günümüze kadar sadakat ve vatanseverliklerini kanıtlamak için karşılık verebilecekleri çeşitli vesileler aramışlardır. Her Şabat duasında veya festivalde sinagoglarda kraliyet ailesi için özel bir dua okunur ve İngiliz hahamlar her milli vesilede veya kraliyet ailesi ilgili taç giyme, doğum, tahta çıkma, hastalık, ölüm gibi önemli günlerinde vaazlar vermeyi kesinlikle ihmal etmezler. Hahambaşılar, Kraliçe davet ettiğinde kurallarının dışına çıkarak kilise ayinlerine katılırlar. Dikkatli izleyiciler, Prens William ile Kate’in düğün töreninde cemaatin ön sıralarında Lord Sacks’ı fark etmişlerdir.

Bu yıl Hahambaşı, Kraliçe’nin Gümüş Jübilesi şerefine gerekli değişiklikler ile özel bir dua besteletmiş ve dua baştan başa ülkenin tüm sinagoglarında okundu. Pek çok sinagogda Cambridge Dükü ve Düşesinin düğünü münasebetiyle özel kiduş duaları tertiplendi. Ve her bar-mitzvah, bat-mitzvah ve düğünde Kraliçe’nin şerefine kadeh kaldıran İngiltere Yahudileri, bugün gururla kendilerini Kraliçe’nin Yahudileri olarak görürler.

Derleyen Rina Eskenazi