Tanrı katında özel ve fevkalade olmak

Engel, hepimizin hayatının parçası. Toplumun engelli kişilere yaklaşma şekli, toplumun genel manevi değerlerini yansıtır. Rav Mendy Chitrik Yahudi kanunlarının engellilere bakış açısını onları ‘fevkalade’ diye niteleyerek anlatıyor.

Kavram
13 Temmuz 2012 Cuma

Talmud’da, insanların engelli kişileri nasıl gördüğü hakkında fikir veren bir öykü vardır. Bir zamanlar Rabi Şimon ben Elazar adındaki büyük bir haham, Tora çalıştıktan sonra evine dönerken ‘çirkin bir adam’ ile karşılaşmış. Tora’nın o güzel sözcüklerini öğrendikten sonra o çirkin kişiyi görmek, hahamı şoka uğratmış ve “Bu ne kadar çirkin bir adam!” demiş. Karşısındaki adam çirkin olabilirmiş ama aptal değilmiş. Çok içerlemiş ve şöyle demiş: “Neden gidip de beni yapan Sanatçı’ya (yani Tanrı’ya) ne kadar çirkin bir şey yaptığını söylemiyorsun?” Rabi Şimon ben Elazar, sözlerinin incitici ve yanlış olduğunu anlamış ve adama, kendisini affetmesi için yalvarmış.

Bu öykü bize her birimizin Tanrı tarafından yaratıldığını öğretir. Bunu aklımızda tutarsak, kimsenin mükemmel olmadığını ve kimsenin çirkin olmadığını anlarız.

Yahudi kanunu uyarınca engelli kişilerin, diğerlerine göre farklı hak ve sorumlulukları vardır. Toplum değiştikçe, kanun gelişir. Hahamlar bazen toplumda bir değişim meydana geldiğini fark eder ve bu değişimi, kanuna yerleştirmenin yollarını bulur. Bazen de Yahudi toplumunda değişimi gerçekleştiren, kanunun kendisidir.

Eskiden işitme engelli kişiler, iletişim kurmayı öğrenemezdi. Bu yüzden de anlayamayan kişiler olarak muamele görürlerdi. Geçtiğimiz iki yüz yıl zarfında işitme engelli çocukları eğitmeyi öğrendik. Böylece bu çocuklar, toplumdaki yerlerini eksiksiz alabilmektedir. Hahamlar da bu duruma uyum göstererek, işitme engelli kişilerin Yahudi yaşamında daha büyük bir rol oynamasını mümkün kılmıştır.

Görme engelli kişiler, her zaman konuşarak iletişim kurabilmiştir. Yahudi Kanunu, görme engelli kişileri her zaman korumuş ve diğer insanlar gibi saygı görmeleri gerektiği konusunda ısrar etmiştir. Yahudi kanunu, bu açıdan zamanın ilerisindeydi.

Yahudi toplumuna mensup kişilerin tutumları, kanunun giderek daha çok kişiyi içine alabilmek için, ne şekilde gelişmesi gerektiğini gösterir. Bu husus, Tora’nın bizler ve diğerleri için ilham kaynağı olarak kalması açısından çok önemlidir.

Bu yazıda, engelli kişilerin Yahudi kanununu uygulamada karşılaşabileceği bazı zorlukları ele almaya çalışacağım. Ancak bu konuya eğilmeden önce, saygıdeğer öğretmenim Lubavitch Rabi Menachem Mendel Schneerson’un, İsrailli engelli asker ve sporculara hitaben (19 Ağustos 1976 tarihinde) yaptığı konuşmadan, bir bölümü aktarmak istiyorum: “Fiziksel bir zayıflık veya eksikliği bulunan kişinin üzülmesi için hiçbir neden yoktur. Bu durum, aslında Yüce Yaratıcı’nın o kişiye engelleri aşma ve sıradan insanların başaramadığı şeyleri başarma imkânını veren özel ruhani güçler bahşettiğini gösterir. ‘Özürlü’ terimi hiç kimse için kullanılmamalıdır. Aksine bu kişilerin, sıradan insanların sahip olduklarının çok ötesinde özel güç ve yetenekleri vardır; Tanrı katında özel ve ‘fevkalade’dirler. Dolayısıyla, aslında ne olduklarını gösteren bu sıfatla adlandırılmaları gerekir: ‘Fevkalade’. Bu sıfat, onların neşe ve özgüvenin canlı örnekleri olmasını sağlayan sıra dışı özelliklere vurgu yapar ve fiziksel ya da bedensel durumuna bakmaksızın her kadın ve erkeğin, ‘Yukarı’daki Tanrı’nın parçası’ olan bir ruha sahip olduğunu gösterir ve bu, her türlü engeli aşar.”

Dolayısıyla bu yazının başlığı özürlü ya da engelli değil, fevkalade olmalıydı.

Mişna’ya göre, Her insan şöyle demeye mecburdur: “Dünya benim için yaratıldı” (Mişna Sanedrin 4:5). Kaderimiz veya hayatta karşılaştığımız zorluklar ne olursa olsun, her birimizin burada bulunmasının bir nedeni vardır. Bize öğretilen şudur ki, bu dünyadayız çünkü her birimiz başka birinin yapamayacağı önemli bir şeyi yerine getirebilme yeteneğine sahibiz.

Tora’nın, Yitshak ve Öğretmenimiz Moşe gibi büyük kahramanlarının, hayatlarını etkileyen engelleri olduğunu hatırlamamız gerekir. Moşe’nin konuşma zorluğu vardı (peltekti). Yitshak ise yaşlılığında âmâ oldu. Sara, Rivka ve Rahel sonunda anne olmayı başardıysa da, kısırlık sorunları yüzünden üzüntüler, hayal kırıklıkları, toplumun gözünde küçük düşme ve soylarını sürdürememe endişesi yaşamışlardır. Peki, Tora neden onların sağlık sorunları ve engellerinden söz eder? Aşmak zorunda oldukları zorluklardan öğrenmemiz gereken nedir?

ENGEL, HEPİMİZİN HAYATININ BİR PARÇASIDIR

Bize öğretilen şudur ki, engel, hepimizin hayatının bir parçasıdır.

Toplumun engelli kişilere yaklaşma şekli, toplumun genel manevi değerlerini yansıtır. Toplum bu kişilere ‘öteki’ gibi mi davranıyor? Onları dışlıyor ya da görmezlikten mi geliyor? Yoksa onları kucaklıyor ve faaliyetlerine ortak mı ediyor? Toplum, engelli kişilerin iyi bir şekilde entegre olabilmesi için kaynak ayırıyor mu? Eskiden, toplum, engelleri olan kişileri, kendisine sürülen bir leke olarak görür, onların yok sayılarak toplum dışına itilmeleri gerektiğini düşünürdü.  

Oysaki hepimizin birbirimize ihtiyacı var; bazılarımızın biraz daha fazla, bazılarımızın biraz daha az. Başkalarını önemseme zorunluluğu, birbirimize yardımcı olmamızı gerektirir. Bu arada, insanoğlunun elinden alınamaz bir hakkı olan, vakur olma ve vakarını koruma hakkı uyarınca, göstereceğimiz ilginin karşımızdakini aşağılamamasına, aksine güçlendirmesine dikkat etmeliyiz. Birbirimize ilgi gösterirken, karşımızdakinin vakarını korumaya özen göstermeliyiz. Amacımız, karşımızdakine, Tanrı’nın ona bahşettiği potansiyele ulaşma ve birey olarak yeteneklerini tam manasıyla kullanma gücünü kazandırmaktır. Tora’nın emrettiği budur: ilgi göstermek ve saygı duymak.

YAHUDİ KANUNUN SÖYLEMLERİ

Engelli kişiler ve Yahudi toplumu ile etkileşimleri konusundaki pratik ve etik meseleler, Yahudi kanunu yetkililerinin fazla dikkatini çekmemiştir. Oysaki bu meselelerin, önemli insani, hukuki, etik ve finansal sonuçları vardır.

Yahudi kanunu (alaha) bazı Yahudilerin, Tora ve din âlimlerinin tüm emirlerini yerine getirmelerine engel olan, fiziksel ve duygusal kısıtlamalara sahip olduğunu kabul eder. Yahudi kanunu, engelli kişilerin bazı emirleri yerine getiremediklerinden ötürü suçluluk duymamaları ve engelli kişilerin, insan olarak değer ve ruhaniliğinin hiçbir şekilde azalmaması gerektiğinin altını çizer. Alaha’nın yaptığı, bu kişileri Yahudi sıfatıyla ellerinden bütün geleni yapmaya teşvik etmek ve topluma, dini vecibelerini yerine getirebilmeleri için, onlara yardım etmesini öğütlemektir.1

Toplumun, zihinsel engelli kişilere yardımcı olma zorunluluğu2 konusunda, Rabi Moshe Sofer’in on sekiz yaşındaki bir kadın hakkındaki duyarlı sözlerini örnek göstermek mümkündür: “Geçiminden de, tıbbi bakımından da bir tek babası sorumlu değildir. Bu kişi, toplumun bakmakla yükümlü olduğu bir yoksul gibi muamele görmelidir.”3 Engelin türü ve derecesi, kişinin alaha karşısındaki durumunu önemli oranda etkileyebilir. Örneğin belli bir engeli olan kişi, dini vecibesini farklı bir şekilde yerine getirebilir ya da o vecibeden muaf tutulabilirken, başka bir engeli olan kişiye aynı muafiyet tanınmayabilir. Engelin ‘derecesi’, bu konuda karar verme yetkisi hahamlar tarafından kabul edilmiş bir kişi (posek) tarafından belirlenmelidir.4

Şimdi engelli kişilerin Şabat günü, Yahudi bayramları, evlilik, çocuk sahibi olma, dualar ve diğer yasal zorunluluklarıyla ilgili çok sayıdaki etik ve pratik konuları ele alacağız. Ancak her durumda son karar, yetki sahibi din otoritesi tarafından verilmelidir.

ŞABAT GÜNÜNÜ VE YAHUDİ  BAYRAMLARINI KUTLAMAK

Engelli kişi, Şabat ve Yahudi bayramları konusunda herkesle aynı kurallara uymak zorundadır. Dolayısıyla engelli bir kişi Şabat gününün kutsallığını bozamaz. Eğer hayati bir tehlikesi yoksa Kipur günü oruç tutmalıdır. Zaten hayati tehlike durumunda Tora ve din âlimlerinin emir ve kurallarının, üç tanesi hariç, tümü gözardı edilebilir. Yine de engelli kişiler için geçerli olan özel kurallar vardır.

Ortopedik engelliler: Yardımsız yürüyemeyen engelli bir kişi Şabat günü, kişinin normalde nesneler taşıyamayacağı yerlerde bile tekerlekli sandalye, baston, koltuk değneği ya da yürüteç kullanarak topluma karışabilir. Yahudi kanunu bunları kişinin uzuvlarının yerine geçen mekanik destekler olarak görür. Ancak bu mekanik destekler, yardımsız yürüyebilen bir kişiye sadece fazladan denge sağlayacaksa, Şabat günü kullanılamaz.

Dua şalı talit’in, tekerlekli sandalyenin koltuk veya arka kısmında taşınmasına izin verilir çünkü talit, tekerlekli sandalyeye bağlı sayılır. Bu durum, Şabat günü elinde taş tutan bir çocuğu taşımaya benzer.

Engelli bir kişi, Şabat günü bacak desteği takabilir çünkü bu, giysinin bir parçası olarak kabul edilir.5 Takma uzuv türünden protezler, toplum içinde bile takılıp çıkarılabilir çünkü bedenin parçası sayılırlar. 

Motorlu olan tekerlekli sandalyeler ve elektronik cihazların Şabat ve bayram günlerinde kullanılması ciddi bir alaha sorununa yol açmaktadır. Bu yüzden, Şabat ve bayram günleri, elektrikle çalışan tekerlekli sandalyeleri toplum içinde kullanmaktan kaçınmak gerekir.

Görme engelliler: Görme engelli kişi, kendisi ve başkaları için tehlike oluşturmaması şartıyla, cuma akşamı Şabat mumu yakmalıdır. Âmâ kişi sinagoga giderken, rehber köpeği ona eşlik edebilir.6 Köpek, sahibinin toplu halde dua etme emrini yerine getirmesini sağladığından, sinagogun kutsiyetini ihlâl etmiş sayılmaz. Âmâ kişi, baston kullanmadan yürüyemiyorsa, Şabat günü toplum içine karışmak için baston kullanabilir çünkü baston, giysi olarak kabul edilir.7

Hiç görmeyen ya da görme kaybı olan kişi, braille alfabesi veya büyük puntolarla yazılmış dua kitabı, Tevrat ya da İbranice başka bir kitabı taşıyabilir. Görme engelli kişi, Şabat başlamadan önce açmış olsa bile, Şabat günü ses kayıt cihazı veya radyo kullanamaz çünkü ‘ses yaratma’ veya ‘bir sesin duyulmasına sebep olma’ (Haşmat Kol) yasağını çiğnemiş olur.8

Âmâ bir kişi, gökyüzünde Yeni Ay belirdiği zaman şükran duaları (Kiduş Levana) okumakla yükümlüdür; bu duaların gözle görülen nesneler için okunmasına rağmen.9 Hanuka şamdanını (menora) yakma konusunda, şükran duasını mümkünse o kişinin yerine başkalarının okuması tercih edilir.10 Âmâ kişi, Pesah öncesinde evde mayalı ekmek parçalarını (hamets) arayamaz; bunu aileden başka bir kişi yapmalıdır.

İşitme engelliler: İşitme engeli olan kişi, Şabat günü duymasına yardımcı olacak bir kulaklık takabilir çünkü bu, kişinin giysisinin bir parçasıymış gibi kabul edilir. Ancak sesin yüksekliğini ayarlayamaz. Eğer kulaklık ya da pili, gözlüğüne monte edilmişse, bunları Şabat süresince toplum içinde takabilir. Buna karşın bir işitme destek cihazı cepte taşınamaz zira o durumda, kişinin bedeninin veya giysisinin bir parçası olarak kabul edilmez.11 Piller, Şabat günü kullanılmak üzere bir kemere sabitlenebilir. Uygulanan kanun ilkesi, bir cihazın taşınıyor değil, giyiliyor olması ve ihtiyaç duyanın fiziksel ihtiyacına karşılık vermesidir.12

İşitme engelli kişinin, hafta arası günlerde, hazanı ve Tora’nın okunmasını duyabilmesi için sinagogda mikrofon kullanılabilir; ancak Şabat veya bayram günleri, hatta Roş Aşana’da koç boynuzunun (şofar) üflenişini duyması için mikrofon kullanılamaz.13 Purim’de Megila’nın okunuşunu duyabilmesi için mikrofon kullanılabilir.14 İşitme engeli olan kişi, Tora ve Megila’nın okunmasını duyma emrini, bu kitapları kendisi okuyarak da yerine getirebilir.15

Zekâ geriliği, öğrenme zorlukları, sara ya da başka akut veya kronik hastalıkları olan insanlar,  Tora ve din âlimlerinin bütün kurallarını, ellerinden gelenin en iyisini yaparak yerine getirmelidir.

Devam edecek

 

Rav Mendy CHİTRİK

Tercüme: Estreya Seval VALİ

Aşkenaz Cemaati Hahamı

YORUMLAR:

1. Feinstein, M. Am Hatorah, ikinci baskı, 2. bölüm, s. 10-12; P’ri Megadim 343, Aishel Abraham’a göre sağır dilsizlerin ve yaşça küçük çocukların zekâları vardır, potansiyellerini zorlayacak şekilde eğitilmeleri gerekir. 

2. Shulchan Aruch, Yoreh Deah 256:3.

3. Sofer, M. Responsa Chatam Sofer, Yoreh Deah #76.

4. Feinstein, M. Responsa Iggerot Moshe, Orach Chayim, 4. kısım #90.

5. Shulchan Aruch, Orach Chayim 301:16. 

6. Feinstein, M. Responsa Iggerot Moshe, Orach Chayim, 1. kısım #45.

7. Magen Avraham, Shulchan Aruch, Orach Chayim 301:18 ve Rav Moshe Feinstein ile sözlü iletişim.

8. Feinstein, M. Responsa Iggerot Moshe, Orach Chayim, 3. kısım #55 ve 4. kısım #84.

9. Mishnah Berurah, Orach Chayim 420:1.

10. Aynı eser. 675:9 ve Aruch Hashulchan 675:5.

11. Responsa Iggerot Moshe, Orach Chayim, 4. kısım #85.

12. Aynı eser. 4. kısım #81.

13. Aynı eser. 4. kısım  #83.

14. Aynı eser. 2. kısım #108.

15. Mishnah Berurah 689:5.