MÜZİK DÜNYASININ YAŞAYAN EFSANESİ: Carlos Santana

Son albümü ‘Shape Shifter’ ile Aborijinlerin ve Amerikan yerlilerinin efsanelerine gönderme yapan Santana ile ŞALOM için özel söyleştik.

Sanat
13 Temmuz 2012 Cuma

Sony Music aracılığıyla dünyanın farklı ülkelerinden gazetecilerin konferans usulüyle aynı anda bağlandığı telefon görüşmesine, ben de İstanbul’dan katıldım ve önceden ilettiğim sorulara Carlos Santana, New York’tan samimiyetle cevap verdi.

Son stüdyo albümünüz Shape Shifter (Şekil Değiştiren) ile Aborjinlerin ve Amerikan yerlilerinin efsanelerine gönderme yaparken, tam olarak nasıl bir mesaj veriyorsunuz?

Bu soru için teşekkür ediyorum. Bu konseptle ortaya çıktım çünkü gezegenimizde yaşayan her insan için değişimin kaçınılmaz olduğunu ve gelişimin de bize bağlı olduğunu bildiğine inanıyorum; herkes çok açık bir farkındalıkta olmak zorunda. Buna izin vermezseniz ya da izin vermeye istek duymazsanız çamura saplanır ve mutlu olamazsınız. Ancak izin verirseniz yaratıcı olabilirsiniz.

Uzun yıllar süren kayıtlarda hangi şarkıların hangi albümde olacağına ve Shape Shifter için hangi bestelerin en uygun olduğuna nasıl karar verdiniz?

Aşçılıkta olduğu gibi neler damağınızın tadına uyar bilirsiniz ya da terziyseniz simetri açısından ne uygundur yine bilirsiniz, müzikte de aynen öyledir. Örneğin, arabaya CD’yi koyduğumda ve şarkıları belirli bir sırada çaldığımda, ardı ardına hangileri daha bir ahenk içinde, hangileri kulağı rahatsız ediyor anlayabiliyorum.

Bu albüm Arista etiketiyle yayınlanan son dört albümünüzden sonra bambaşka bir albüm; bunu nasıl formüle ettiniz ve sizce diğerlerinden farkı nedir?

Öncelikle ‘formül’ kelimesini gerçekten sevmiyorum. Bu kelime ancak laboratuarda kanseri ya da başka bir hastalığı iyileştirebilecek bir formül yaratırken olumlu gelebilir. Diğer şekilde radyo hiti olacak kusursuz bir melodiyi, müziği ve nakaratı yaratıyorsunuz. O zaman da ‘formül’ denilmesini anlayabilirim. Ama benim için tam tersi: güvenmekten başka formül yok! Hepsi bu; formül değil güven hissi.

 

İlham için neler yapıyorsunuz ve şarkılarınızla nasıl her daim yeni dönemlere ayak uyduruyorsunuz?

Bana nasıl seçebilme gücüm olduğunu hatırlatan çok fazla kitap okuyorum. Aslında beynim, moleküllerim bana itaat ediyor, ben onlara değil.

 

Yeni şarkılar yazarken nasıl ilham alıyorsunuz? İlham yukarıdan mı geliyor?

Harika bir soru! Evet, ilham yukarıdan  geliyor, ister zihinde hızlı bir karmaşa ister hoş ve parlak fikirler halinde… Kalbinizin merkezinden gelen bir ses ya da yukarıdan gelen herhangi bir konuşmadan daha sessiz bir ilham bu…

Hangi melodiler ve müzikler birden aklınıza düştü ya da hangileri üzerinde biraz daha fazla çalışmak zorunda kaldınız?

Kesinlikle, ‘Spark Of The Divine’, kısa olmasına rağmen çok güçlü bir melodisi var. ‘Shape Shifter’ ise birlikte çalana kadar tam olarak gelişmiş değildi; hiç düşünmedikleriniz de çalarken ortaya çıkıyor.

Albümde Benny Rietveld, Chester Thompson, Dennis Chambers gibi isimlerin yanı sıra Raul Rekow, Karl Perazzo ile iki vokal olarak Andy Vargas ve Tony Lindsay eşlik ediyor. Hem bireysel hem bir bütün olarak albüme neler kattı bu sanatçılar?

Bunu sorduğunuz için de teşekkürler. Her biri bir meslektaştan öte, teker teker kendi ruhlarını katıyor, kendi imzalarını koyuyorlar… CT (Chester Thompson) ve ben  ’83 senesinden iki üç sene öncesine kadar hep birlikteydik ve onunla yakın gelecekte yeniden çalışmayı dört gözle bekliyorum. Diğer müzisyenlerin hepsi de kendi renklerini ve yaratıcılıklarını kattılar.

Albüm boyunca bir akustik gitara geçiyorsunuz, bir elektrogitara; hangi kısımda hangisi daha iyi yakışır, nasıl karar verdiniz?

Vurmalılar Jalapeno gibi çok baharatlı. Melodiler daha da öyle. Sanırım durum gerçekten bunlara göre değişiyor; yemek gibi, çünkü bu da ruhunuza gıda.

Albümünüzün enstrümantal ağırlıklı olması dışında, ‘Shape Shifter’ ve ‘Nomad’ gibi şarkılarda farklı tarzlar iç içe geçiyor; bu, bir sanatçı olarak sizi nasıl özgürleştiren bir deneyim?

Gitar çalmaya başladığımdan beri bu her zaman bende vardı, çünkü ne yapacağıma karışan yoktu. Ne yapabileceğim ya da yapmamam gerektiği konusunda kimsenin aklıma olumsuz bir düşünce sokmasına asla izin vermedim.

Bugüne kadar onlarca yıl boyunca en iyi müzisyenlerle birlikte çalıştınız; peki, bugünlerde piyasaya giren yeni isimlerden gelecekte beraber çalışmak isteyebileceğiniz kimler var?

Lady Gaga ve bakayım başka kimler… Bazı Afrikalı müzisyenler olabilir; İran’dan, İstanbul’dan, Kudüs’ten ve Hindistan’dan birtakım müzisyenler var kendi tarzlarında Metallica ve Santana çalan, o gruplarla çalışmak istiyorum, çünkü o tarzda şarkı söylemeyi, müzik yapmayı öğrenmek istiyorum. Çok bilinmeyen ama benim için çok cazip gruplar bunlar.

Peki, tıpkı sizin gibi müziğiyle dünyayı değiştirebilecek isimler kim sizce?

Sting, Stevie Wonder, Lady Gaga… Dondurmayı paylaştığınızda daha lezzetli olacağını iyi bilen birçok genç isim var bugünlerde.

Son olarak yeni plak şirketinizle bu albümden sonra sizin için sırada neler var?

En az üç ya da dört albüm daha hazırlıyor olacağız. Bir tanesi Santana yeni albüm. Ayrıca bir tane de Cindy ile yapmak istiyorum; çünkü kafamda çok fazla fikir var. Ama öncelikle mutlu olabilmek olabilmek için şükretmeye devam edeceğim.