BM, İran’ın antisemit yorumlarını kınadı

İsrail Dışişleri Bakanlığı da, İran Cumhur-başkanı Yardımcısının ‘Siyonistler uluslararası uyuşturucu kaçakçılığından sorumludur’ suçlamasını sert bir şekilde eleştirdi

Dünya
9 Temmuz 2012 Pazartesi

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon Tahran’da yapılan Uluslararası Uyuşturucuyla Mücadele Konferansında, İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi’yi kullandığı antisemit ifadelerden dolayı uyardı. 

Ki-moon açıklamasında  “Liderler uyum ve anlayış içinde bir düzeni teşvik etmelidir. İran’ın nefret içeren ve din ayırımı yapan ifadelerinden derin üzüntü duymaktayım,” dedi.

Rahimi, Siyonistleri (İran Hükümetinin genelde İsrail’i ve İsrail’in yurtdışındaki destekçilerinin tümünü ifade etmek için kullandığı terim) uyuşturucu trafiğini teşvik etmekle suçlamış ve “Siyonistler arasında bir tane bile uyuşturucu bağımlısı bulamazsınız,” demişti.

Konferansta bulunan Batılı bir diplomat yaptığı açıklamada “Daha evvel de buna benzer konuşmalar duyduk, ama bu seferki önceki duyduklarımızdan çok daha kötüydü.  Konuşma uyuşturucular hakkında değildi.  Sanki İranlılar bilerek işleri karıştırmaya çalışıyorlar,” dedi.

Viyana’da bulunan Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi Sözcüsü Alan Jones, BM Genel Kurulunca yetkilendirilmiş olarak Tahran Konferansına katıldıklarını, İranlıların ne söyleyeceğini önceden tahmin edemediklerini açıkladı.  Alan Jones ayrıca “Uyuşturucu ticaretinin amacı ticaret ve kârdır, ideolojik düşünceler değildir.  Ayrıca uyuşturucu bağımlılığı din, dil, ırk ayırımı yapmadan herkesi etkileyen bir sağlık sorunudur,” dedi.

İSRAİL’İN TEPKİSİ  GECİKMEDİ

İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, “Birleşmiş Milletler temsilcilerinin hâlâ en çirkin antisemit söylemlerin duyulduğu Tahran’daki konferanslara katılıyor olmaları, İran’ın Ayetullah rejimine meşruluk sağlıyor,” dedi.

Yayınladığı bildiride Lieberman, İran Hükümetinin gündemlerinde İsrail Devletini yıkmak için detaylı planları olan ve bunu ulu orta rahatça söyleyebilen antisemit fanatiklerden oluştuğunu söyledi.

Lieberman, 5+1 ülkeleri (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya) ile İran arasında en son yapılan nükleer görüşmelerden sonuç çıkmamasını eleştirerek muhtemel bir askeri müdahale için zaman daralırken yaptırımların daha da sertleşmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine yüksek rütbeli İranlı bir general, İsrail’in İran’ın nükleer programına herhangi bir askeri saldırısı söz konusu olursa Yahudi Devletinin haritadan silineceği tehdidini savurdu.

AB üyelerinin İran’a kademeli petrol ambargosu, 1 Temmuz’dan itibaren tamamen yürürlüğe girdi. AB üyeleri, İran’ın aradan çıkmasıyla bu boşluğu, Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkeleri ve Libya’nın üretimi arttırmalarıyla karşılayacak.