Ulpana mahallesinin evleri için 1 Temmuz yıkım tarihine yaklaşılırken İsrail Başbakanı hem sağcıları hem solcuları mutlu edecek bir çözüm arıyor
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir süredir İsrail gündemini meşgul eden Ulpana evleri meselesinde orta yol arıyor. Batı Şeria’da yer alan Beit-El yerleşiminin Ulpana evleri 1999’da inşa edilmişti, fakat bu evlerin Filistinlilere ait hususi bir araziye inşa edildiği ortaya çıkınca İsrail Anayasa Mahkemesi bu evlerin yıkılmasına kanaat getirmişti.
Bu durum İsrail’de sol ve sağ kanatlar arasında büyük tartışma yarattı. Sol kanat, evlerin kaldırılmasını savunurken; sağ kanat evlerin yıkılma kararını şiddetle eleştirdi. Sağ kanat bu ve benzer durumdaki evlerin statüsünü geriye dönük olarak yasallaştıracak bir yasa tasarısı getirdi. Bu yasa tasarısına göre yirmi İsrailli ailenin en az dört senedir barındığı evler Filistinlilere ödenecek tazminat karşılığında yasal hale gelecekti. Netanyahu ise iki kanat arasında bir orta yol bulmak amacı ile bir çözüm önerisi getirdi. Öneri öncelikle evlerin kökünden kazılarak 100 metre ilerideki Filistinlilere ait olmayan araziye taşınmasını ve taşınan her bir ev karşılığında Beit-El bölgesine on yeni ev yapılmasını öngörüyor. Mühendisler evlerin teknik olarak taşınabilir olup olmadığını araştırmaya başladı. Henüz Ulpana’da yerleşik İsrail vatandaşları ile bir anlaşmaya varılmadı. Taşımanın yasallığı konusunda da İsrail başsavcılığından cevap beklendiği ama büyük ihtimalle onay çıkacağı belirtildi. İsrail Başbakanına yakın kaynaklar, sağ kanattan yasa tasarı konusuna ise Netanyahu’nun sıcak bakmadığını ve koalisyon üyelerine bu yasaya karşı oy vermeleri konusunda talimat verdiği bildirdi.
Netanyahu her ne kadar orta yol bulmaya çalışsa da önerisi her iki kanattan eleştiri aldı.
Sağ kanattan Ulusal Birlik Partisi milletvekili Aryeh Eldad “Netanyahu Migron’un ve Ulpana’nın yerini değiştirdi. Dünya barışını sağlamak için tek eksik kalan Kudüs’ü New York’a taşımak kaldı,” şeklinde konuştu. Sol kanattan Meretz Partisi Milletvekili Zahava Gal-On ise her yıkılan ev için on ev inşa etme sözünün barış sürecine balta vurmak anlamına geldiğini söyledi.
