UÖML’liler yetenekleri doğrultusunda üniversitelere hazırlanıyor

Yurtdışındaki üniversitelere kabulü gelen dokuz öğrencinin yedisi ile bir aradaydık, keyifli bir sohbet oldu

Gençlik - Eğitim
4 Haziran 2012 Pazartesi

Üniversiteye hazırlanan, hazırlanacak olan gençler ve onlarla birlikte bu maratona katılan en büyük destekçi olan aileler: Seçeceğimiz okullar bizim geleceğimizi etkiler; işte bu yüzden bu yedi başarılı gence kulak verin!

Ulus Özel Musevi Okulları lise son sınıf öğrencilerinden bu sene yurtdışındaki üniversitelerden kabulü gelen Cefi Halegua, Jasmin Anita Kohen, Romina Özşardaş, Serhan Delareyna, Eran Tiza, Suzi Asa, Ediz Bihar ile ‘yurtdışında okumak’ üzerine yol gösterici bir röportaj yaptık. 

Neden yurtdışında okumayı tercih ettiniz?

Jasmin: Liseye başladığım zamandan itibaren ÖSS sisteminin bana göre olmadığını fark ettim. Bunun yanında ailem de beni yurtdışı için destekliyordu. Ben de yurtdışına başvurmaya karar verdim.

Romina: Liseye giriş sınavında heyecanımdan dolayı kendi beklediğimden daha düşük bir puan yaptım. Sonra bu sistemde devam etmek istemediğime karar verdim. Aynı zamanda okul içinde aktif olmam da benim bu yöndeki kararımda etken oldu. Öğrenci birliği, tiyatro, MUN gibi etkinliklerde hep aktiftim. O yüzden beni yaptığım aktivitelerle ve lise hayatım boyunca gösterdiğim performanslarla değerlendiren yurtdışı sistemini tercih ettim.

Cefi: Yurtdışında okumayı tercih etmemin esas sebebi globalleşen dünyada yarın nerede olacağımı bilemememiz ve de yurtdışındaki bazı üniversitelerin bu anlamda tanınırlıklarının ve geçerliliklerinin iyi olmasıdır. Aynı zamanda yeni bir kültür, yeni arkadaşlar ve kendi ayaklarının üstünde durma şansı çok cazip geliyor.

Eran: Benim ilk tercihim aslında burada kalmak, ancak yurtdışına garantim olsun; iki tercihim olsun diye başvurdum.

Suzi: Ben her zaman İngilizce okumak istiyordum ve hayalim yazar olmak. Felsefe, psikoloji, sanat, edebiyat hepsinin kapsandığı bir bölüm Türkiye’de olmadığından yurtdışı daha cazip geldi. Benim tercihim İsrail’de okumak. Eğitim alacağım bölüm de İngilizce olduğundan avantajlı olduğunu düşündüm. Ayrıca Türkiye’deki üniversite sistemine, LYS’ye göre okumak istediğim meslek Türkçe-Matematik alanı mezunlarının girebileceği bir bölüm, bense Türkçe-Sosyal mezunu olacağım. Bu nedenle sistemin bana uygun olmadığını düşündüm. İsrail Tel-Aviv Üniversitesi’nde Liberal Arts bölümü bu yıl İngilizce olarak açıldı. Yurtdışında okumak isteyenlere tavsiye ederim. Çünkü eğitim İngilizce olduğundan İbranice eğitimi almayan, UOML dışından öğrenciler de tercih edebilir.

Ediz: Ben de İsrail’e gidiyorum. Aynı zamanda İngiltere’den de kabullerim geldi ama benim tercihim İsrail oldu.

Yurtdışına başvururken hangi aşamalardan geçtiniz?

Serhan: Okulumuzun yurtdışı danışmanının yönlendirmesiyle SAT sınavına hazırlandım. Her sene okula tanıtım için yurtdışından üniversiteler geliyor. Amerika’dan, Kanada’dan, İsrail’den. Bu tanıtımların da karar verme aşamalarımızda önemli olduklarını düşünüyorum.

Jasmin: TOEFL, SAT için çalıştım. Üniversite temsilcileriyle bire bir görüşmeler yaptım. Bu şekilde kabul edildim.

Romina: Ben de TOEFL sınavına hazırlandım. İngiltere’deki üniversitelere kabul için IELTS ya da TOEFL sınavını vermeniz gerekiyor. Ayrıca buraya İngiltere’den gelip bana bir sınav yaptılar. Bu sınavda biyoloji ve matematik soruldu. Bu dersler başarılı olduğum dersler, ayrıca da okumak istediğim alan psikoloji ile de bağlantılı. Verdikleri sınavda da başarılı olmam, bu derslerden notlarımın yüksek oluşu beni kabul etmelerinde etken oldu. Karşılıklı görüşmem de başarılı geçmişti. Görüşmede neden psikoloji istediğimi sordular. Sanırım bilinçli olarak bu seçim yaptığımı onlara aktarabildim.

Eran: TOEFL dersi aldım. Hem LYS, hem de yurtdışına çalışmam birbirine engel olmadı; TOEFL çalışmalarım daha önce olduğu için dershanemi etkilemedi.

Cefi: Başvuru süreci her üniversitede değişik. Benimkiyse, uzun ve yorucu bir süreç oldu. Genelde kendinizi anlatan yazılar, referans mektupları, okul notlarını gösteren belgeler tüm üniversitelere başvuru sırasında istenir. Technion Üniversitesi benden Türkiye’deki üniversite giriş sınavı -YGS sonucumu istedi. Türkiye’deki sıralamamı görmek istediler. Matematik, fizik, kimya netlerimi görmek istediler. Onlara YGS sonuç belgemi gönderdim. Mülakat içinse İsrail’e gitmem gerekti.

İsrail için prosedür nedir? Technion, Cefi’ye Türkiye’deki üniversite sınavı sonucunu sormuş. Hepsi soruyor mu?

Ediz: Gideceğim üniversite Bar İlan Üniversitesi. Önce seviye tespit sınavına girdim; çünkü okuduğum bölüm İbranice olacak. Bana Türkiye’deki üniversite sınavı sonucumu sormadılar. Önümüzdeki yıl hazırlık okuyup, psikometri sınavına gireceğim. Bu sınavı LYS gibi düşünsek de daha çok mantığa dayalı bir sınav. Ezber değil. Okulun önerdiği yedi aylık psikometri kursu var. Aynı zamanda Bar İlan bursu var sadece Türklere özel. 

Suzi: Benim bölümüm Tel Aviv Üniversitesi’nde uluslararası bir bölüm olduğu için TOEFL sınavı istiyorlar. Bu yüzden psikometri sınavına girmeme gerek kalmıyor. Kabul aşamasında not ortalaması, lisede yapılan aktiviteler çok önemli. Okulumun New York’ta da paralel bölümü var. Bu bölümde okumak isteyenler; İbranice bilmeseler de başvurabilirler.

Okul içinde ve dışında nasıl aktiviteler yaptınız?

Jasmin: Model United Nation (MUN) kulübüne girdim. Uluslararası ve yerel yarışmalarda kompozisyon ödülleri aldım. Okul dışında da yaptığım aktiviteler var; spor, piyano gibi. Hem not ortalamanızın iyi olması hem de aynı zamanda sosyal aktivitelerinizin olması sizi öne çıkaracaktır.

Romina: Derneklerde çocuklarla çalıştım, okulumun yönlendirmesiyle psikoloji üzerine staj yaptım. Ayrıca kimya öğretmenimizin danışmanlığıyla TÜBİTAK fen projeleri yarışmalarına katıldım. Yolladığım başvurulara bunları da ekledim.

Suzi: Ben de MUN’a katıldım. Gila Kohen Öykü Yarışmaları’na katıldım. İzi Erbeş Kültür- Sanat etkinliklerinde ödüller aldım. Kısa film, belgesel çalışmalarım oldu. Lise hayatım boyunca okulda katıldığım tüm bu çalışmalara son senemde yani bu yıl biraz ara vermek zorunda kaldım. Yurtiçi üniversitelere de çalıştığım için sosyal aktiviteler ister istemez azaldı.

Ediz: Bizim lisemizin sağladığı zorunlu stajlar var. Bu stajlar bize çok katkı sağlıyor. Benim stajım tam hayalimdeki gibi oldu. Başvurumda cemaat içinde yaptığım çalışmaları da yazdım. Mesela gençlik kolu başkanlığı yaptım. Başvurularımda bunları yazmam da önemli bir etken oldu.

Serhan ve Eran, siz %50- %80 gibi çeşitli oranlarda burs da aldınız, bu bursları almanızı neye bağlıyorsunuz?

Serhan: Not ortalamamın iyi olması büyük bir etken; son iki senedir ortalamam 5.00, hem de okul içi ve dışında birçok aktiviteye katılıyorum. Bu da en az not ortalaması kadar önemli.

Okul içinde MUN başkanlığı yaptım, Amerika’da ISWEEEP yarışmasında sınıf arkadaşım İzel’le dünya ikincisi olduk. Okulda futbol takımındayım, okul dışında Galatasaray Futbol Okulu’ndaydım. Bunun dışında Gila Kohen Öykü Yarışması’nda ödül aldım. Ayrıca yazları endüstri mühendisliği üzerine stajlar yaptım. Bu şekilde değişik ve geniş yelpazedeki aktiviteler benim hem okullara kabul olmamda hem de burs almamda yardımcı oldu.

Ayrıca hem SAT hem de TOEFL’da yüksek puanlar aldım.

Eran: Başvurduğum iki okuldan da burs aldım. TÜBİTAK fen projeleri yarışmasında Marmara üçüncüsü oldum. Yazları staj yaptım. Not ortalamam yüksek olduğu için de burs almam kolaylaştı. Benim başvurduğum okullar görüşme yapmıyor ama okulu neden tercih ettiğimi veya beni başka öğrencilerden ayıran özelliklerim hakkında yazılar istediler; benim de yazdığım yazılar doğrultusunda tercih edildim.

Yurtdışı, Türkiye ve gelecek…

Cefi: Bu kelimeleri duymak o kadar değişik şeyler çağrıştırıyor ki. Öncelikle yeni bir hayat, başlangıç aklıma geliyor. Burada da üniversite sınavına hazırlanıyorum. LYS’de de hedefime ulaşırsam, işte o zaman tekrar düşüneceğim bu kelimeleri: Türkiye, yurtdışı, gelecek... Ama ne olursa olsun buradaki hayatımın arkadaşlarımın da içinde olduğu bir hayat. Aynı zamanda belirsizlikler de geliyor aklıma. Çünkü hayatın sizi nereye götüreceğini hiç bir zaman bilemiyorsunuz.

Suzi: Biz buradaki üniversitelerin iyi olduğunu biliyoruz ama yurtdışından kabulümüzün geldiği üniversiteler de tüm dünyada tanınmış üniversiteler. Burada LYS sistemine iyi hazırlanırsanız aldığınız puanla iyi fakültelere girebiliyorsunuz, ama yurtdışındaki üniversiteler sizi hem aktivitelerinizle hem de sosyal hayatınızla değerlendiriyor. Farklı özelliklerinizle, daha geniş bir açıdan değerlendirmeye alınıyorsunuz.

Jasmin: Orada tek başımıza yaşayacağımızdan, kendi ayaklarımız üzerinde durmayı da öğreneceğiz. Aslında kendimizden sorumlu bir birey olmayı öğreneceğiz. Bu yüzden yurtdışında okumak çok önemli bir deneyim.

Romina: Türkiye’de üniversite sınavı, LYS sizi sadece bir günlük performansınızla ölçüyor. Gününüzde değilseniz burslu olarak bir üniversiteye yerleşemeyebilirsiniz. Oysa lisede notlarınızı yüksek tuttuğunuz takdirde, aktivitelere de katılıyorsanız yurtdışından kabul alma ve burs alma olasılığınız daha fazla. Hem maddi, hem manevi daha avantajlı olabiliyor

Eran: Kanada’da okuyunca orada üç senelik çalışma izni veriyorlar. Ardından da çoğunlukla orada yaşama izni veriyorlar. Bu da önemli bir artı, vatandaş olma izni benim orayı tercih etmem için önemli bir etken. Fakat ben yine de Türkiye’deki üniversite sınavına da hazırlanıyorum. Burada da istediğim bir üniversitede, istediğim bölümü kazanırsam düşüneceğim.

Serhan: Türkiye’de daha fazla teorik eğitim var. Yurtdışındaki üniversitelerde pratik daha fazla oluyor. Özellikle de fen öğrencileri için sanayi ile iç içe uygulamalı mühendislik eğitimi alma olanağı yurtdışında daha fazla olmakta. Bu da mesleki anlamda sizin geleceğe daha sağlam adımlarla hazırlanmanızda büyük etken.

Başkalarına önerileriniz nelerdir?

Eran: Bence yurtdışı şanslarını kesinlikle denemeli insanlar. TOEFL ve SAT sınavlarına birkaç kere girilebiliyor. İngilizce ve matematiğiniz iyiyse bu sınavların sistemini öğrendiğiniz takdirde rahat bir şekilde sınavlar geçilebiliyor.

Romina: İngilizcenizi geliştirmeniz çok önemli. İmkânınız varsa yazın kamplara gidebilirsiniz. Ben LIONS kulübünün gençlik değişim programlarına katıldım. 16-22 yaş arası gençler katılabiliyor. İngilizce sınavında başarılı olan kişileri puanlarına göre yurtdışına gönderiyorlar. Hem de onlar karşılıyor bunu. Bu ülkelerde herkes kendi ülkesini ve kültürünü tanıtıyor. Yurtdışına gitmeden önce farklı bir ülkede zaman geçirmek önemli, böylece bize uygun olup olmadığını anlayabiliyoruz. Okulumuzun ilköğretiminde uluslararası okullarla ortak proje çalışmaları var. Lisede de Londra’da JFS’e gidenler, yaz döneminde yaz okullarına başvuranlar var. Bunlar hep deneyim.

Serhan: Yaz kampları önemli. Hem o kamplardan burs da alınabiliyor. İleride düşünülen bir üniversitenin yaz kampına gidildiğinde, ileride bu avantaj sağlayabiliyor. Okulumuzun yurtdışı danışmanı ilgilenenleri dokuzuncu sınıftan itibaren üniversitelerin yaz okullarına yönlendiriyor.

Ediz: Benim önerim özellikle İsrail’i düşünen arkadaşlara… Yazın mutlaka Kibutz’a gidip çalışsınlar. Hem kişisel gelişim hem de dil olarak gelişmek için bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Suzi: Okuyacağım bölüm İngilizce de olsa bu yaz ULPAN’a gidip, günlük dil için İbranicemi geliştireceğim. İsrail’de okumayı düşünenlere, ortama kolay adapte olabilmeleri, çevre edinebilmeleri için ben de bunu önerebilirim.

Cefi: İyi düşünsünler. Hedeflerini erken belirlesinler. Türkiye’deki sınava da çalışırlarsa burada kazandıkları bölümü bir yıl dondurup yurtdışı olanağını da değerlendirebilirler.