Katılımcıların kaleminden

Perspektif
10 Mayıs 2012 Perşembe

Yaklaşık iki hafta önce Göztepe Kültür Derneğini temsilen March of the Living’e katıldım. Daha önce GKD’de Holokost ile ilgili yaptığımız pek çok çalışma ve anma programları ile birlikte okulumda yapılan Yom Aşoa anma törenleri sayesinde konuya önceden hakim olabildiğimi düşünüyorum. Fakat orada özgür bir birey olarak, daha da ötesi özgür bir Yahudi olarak bulunabilmek ve atalarımıza yapılanlara bir parça da olsa şahit olabilmek bambaşka bir duygu. İster Yahudi olsun ister başka bir dinden olsun, her insanın gidip, orada ölen milyonların hatırasını canlı tutması gerektiğini düşünüyorum. Şans eseri orada bana savaşta ölen çocuklar adına bir meşale yakma onuru verildi. Böyle anlamlı bir günde orada ülkemi temsil edip o meşaleyi yakmak inanılmaz bir duyguydu. Herkesin dilinde olan ve anlamını hiçbir zaman kaybetmemesini dilediğim bir sözle yazımı tamamlamak istiyorum. Affetmek belki, ama unutmak asla... Cefi AŞKIN

Hepimiz 19 Nisan günü aynı anda aynı yerde toplandık. Hepimizin toplanma amacı aynıydı: “Bir daha asla!” Bundan yıllar önce, o gün yürüdüğümüz yolda insanlar, ölümlerine doğru ilerliyorlardı. Bizse onların ‘ölüm yürüyüşü’ dedikleri yürüyüşü yaşam için, Holokost’un bir daha yaşanmaması için yürüdük. O insanlar o dört kilometrelik yolu eksi on derecede yürüyorlardı, o soğukta yarı çıplak…  Biz bu yürüyüşü, ‘yaşam yürüyüşünü’ o insanlar için yaptık. Altı milyon insan için yaptık yakılan, gazla öldürülen, vurulan… Bence her Yahudi birey bu yürüyüşü gerçekleştirmeli çünkü o insanlar için elimizden tek gelen şey bu. Betsy TELİM

Polonya’da ne gördüğümü, ne hissettiğimi anlatamam, yazamam; çünkü doğru kelime nedir bilmiyorum. Gördüklerim, hissettiklerim gerçekten anlatılamayacak, çok değişik şeyler. Polonya’ya gitmeyi düşünenler, bunca olayın, vahşetin yaşandığı yerleri görmek, geçmişimizi unutmamak ve unutturmamak için o kamplardan sağ çıkanlarla bu yürüyüşü geciktirmeden yapması gerekiyor. Selin RODRİGUE