Nükleer zirvede sonuç yok

İstanbul’da gerçekleşen İran ile 5+1 ülkeleri arasındaki nükleer müzakereler olumlu bir havada geçti fakat bu etaptan bir sonuç çıkmadı

Dünya
23 Nisan 2012 Pazartesi

İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere ile Almanya’dan oluşan ‘5 artı 1’ ülkeleri arasındaki yeni tur nükleer müzakereler, geçen cumartesi günü İstanbul’da gerçekleşti.

Ortadoğu’da yeni bir savaşı fitilleme tehdidi olarak görülen Tahran’ın nükleer programı konusunda uzun zamandır süren ihtilafı çözme amacıyla gerçekleştirilen müzakerelerde taraflar, görüşmelerin olumlu ve yapıcı bir havada geçtiğini belirterek, müzakerelere 23 Mayıs’ta Bağdat’ta devam etme kararı verdiler.

İran Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi, “İstanbul müzakereleri ileriye dönük hayırlı ve olumlu bir adımdı. Müzakerelerde bir sonraki görüşmelerde İran’a karşı uygulanan bankacılık ve petrol sektörlerine yönelik ambargoların kaldırılmasının gündeme getirilmesine karar verildi,” dedi.

İranlılar müzakereler devam ettiği müddetçe ülkelerinde herhangi bir askeri müdahale ya da saldırı gerçekleşmemesi konusunda Amerika ve Avrupa’dan taahhüt istiyor.

İstanbul’daki müzakerelerde Batı ülkeleri delegasyonunun başkanlığını yürüten AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da görüşmelerin yararlı ve yapıcı geçtiğini belirtti.

GÖRÜŞMENİN DETAYLARI

Basına sızan ayrıntılar arasında, katılımcı ülkelerin İran’ın nükleer zenginleştirme faaliyetlerini yüzde 3,5 gibi nispeten düşük bir düzeyde olmak şartıyla sürdürmesini kabul edeceği ve İran’ın Kum şehrindeki Fordo yeraltı tesisinin de boşaltılmasının şart koşulmayacağı gibi bilgiler yer aldı. Yine sızan haberlere göre, katılımcı ülkeler nükleer yakıt tesislerini sürekli olarak denetlemeye devam edecek. Türk hükümetinden bir kaynak, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İran yöneticileri ile gerçekleştirdiği bir dizi temastan sonra, İran’ın, yüzde 20 oranındaki uranyum zenginleştirme faaliyetlerinden kısa bir süre için vazgeçmeye hazır olduğu, ancak bunun karşılığında da uluslararası ambargoların bazılarının hemen, kalanlarının da belli bir zaman çerçevesi içinde kaldırılmasını talep edeceği izlenimi aldıklarını söyledi. Bir Türk diplomat, İran heyetinin, dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in İran için nükleer silahı yasaklayan fetvasından bahsettiğini söyledi ve  “Önceki görüşmelere göre, bu görüşmelerin genel olarak daha olumlu bir havada geçtiğini söyleyebilirim,” dedi.

İstanbul’daki müzakerelere katılan İran heyetine yakın bir kaynak da İran’ın sivil nükleer enerji santrallerinde kullanılmak üzere sahip olduğu zenginleştirilmiş uranyumla, yabancı ülkeler tarafından üretilen nükleer yakıt çubuklarını değiş-tokuş etmeyi teklif ettiğini belirtti. Başarısız bir girişim olarak kalan, önceki müzakerelerde görüşülen teklife göre İran, yüzde 3,5 oranında zenginleştirilmiş uranyumu Rusya ve Fransa’ya gönderecek ve Rusya ile Fransa da bu uranyumu yakıta döndürecekti. Kaynağa göre, İran bu başarısız girişimi canlandırma adına, bu müzakerelerde yüzde 20’ye kadar zenginleştirdiği uranyumu Uluslararası Atom Kurumu’nun denetim ve gözetiminde kendi bünyesinde, yakıta dönüştürmeyi teklif etti.

İSRAİL’DEN TEPKİ

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu İstanbul’da gerçekleşen nükleer görüşmeleri sert bir dille eleştirdi ve görüşmelere Mayıs ayında devam edilmesi kararının İran için adeta bir hediye olduğunu, İran’a uranyum zenginleştirme çalışmalarına devam etme fırsatı verdiğini söyledi.

ABD Başkanı Obama da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu müzakerelerden sonra şayet bir şeylerden feragat etmiş olduğumuz ya da İran’a bir çeşit avantaj verdiğimiz düşüncesi oluşuyorsa, o zaman bu İran’ın gerçekten bir şey elde etmiş olduğunu gösterir. Ama işin aslı, önümüzdeki aylarda İran bu müzakerelerden yararlanmazsa, bugüne kadarki en sert ambargolar ve yaptırımlarla karşı karşıya kalacaktır,” dedi.

İstanbul’daki müzakerelerle ilgili beklentiler en başından beri düşüktü. ABD müzakereleri, İran’ın nükleer programının yarattığı krize diplomatik bir çözüm bulma konusunda son şans olarak nitelemişti. ABD ve İsrail, İran’ın nükleer tesislerini yok etmeye yönelik bir askeri harekât olasılığını henüz masadan kaldırmadı.