BASINDAN: Hulusi Derici sevinçten timsah yürüyüşü yapar mı?

Dün Biomen’in şampuan reklamıyla ilgili kafa karıştıran bazı soruları paylaşmıştım: “Hitler+ Şampuan=Sabun yapılan Yahudiler’ anlamının çıkacağını Biomen’in reklam ajansı hiç mi akıl etmedi? Ya çok saflar ya da çok kurnazlar..

- Gündem
28 Mart 2012 Çarşamba

Yoksa tartışma yaratıp medyanın gündemine oturarak reklamın etkisini artırmış olabilirler mi?”

Tabii ki saf değiller, kurnazlar.

Hem de ne kurnazlar!

Radikal’den Gürül Öğüt’ün nefis yazısından öğrendim, söz konusu reklamı yapan M.A.R.K.A ajansının sahibi Hulusi Derici meğer yaptığı işten çok memnunmuş.

Marketing Türkiye’ye aynen şu açıklamayı yapmış:

“Eğer bir markanın hakkında ileri geri konuşuluyorsa, bu o markayı var eder. Aksi takdirde kayıtsız kalınması, o markayı öldürür. Bunun için insanlara bakmak bile yeterli... Madonna’ya bakın, Tayyip Erdoğan’a bakın, hatta Hülya Avşar’a bakın. O nedenle birileri üretir, birileri konuşur. Reklamdaki espriyi anlamadılarsa kendileri bilir. İsteyen istediği gibi çekiştirsin...”

Hulusi nedir, reklamdaki espri anlayışın senin?

“Kadın elbisesi giymiyorsan, kadın şampuanı da kullanma! Artık yüzde 100 erkek şampuanı Biomen var. Erkeksen Biomen kullanırsın.”

BÜYÜK REKLAMCI YA!

Doğru söyle, çok uğraştınız mı bu espriyi üretmek için? Espri anlayışınız buysa büyük hayal kırıklığı!

Dün yazıma koyduğum afişe baktın mı? Espri bir radyo kanalı reklamında Hitler’i bonus kafalı yapıp “Siyah insanlar müziğin geleceği” dedirtmektir.

Ee, hem espri yapamamışsın hem de 6 milyon Yahudi’yi katleden Hitler’in o zavallı insanları sabun yapışını hatırlatan şampuan reklamı çekip, üstüne bir de ukalalık etmişsin.

İsteyen istediği gibi çekiştirsinmiş!

Birileri üretir, birileri konuşurmuş!

Abim büyük reklamcı ya!

Hitler’le reklamda şok etkisi yaratmak bildik bir numara ama riski de büyük... En büyük risk; kişileri, toplumları rencide etmek, üzmektir.

Peki Hulusi’ye göre risk nedir?

Onu da açıklamış Hulusi: “Strateji, öngörülmeyeni öngörmektir ve doğal olarak içinde risk barındırır. Yani riskiniz yoksa, stratejiniz yoktur. (Bu risk sözcüğünden de tırsmayın. Planlanmış risklerden bahsediyorum elbette. Ayrıca risk sözcüğü Batı lügatinde ‘Kar veya zarara uğrayabilme durumu’ diye açıklanır, bizdeki gibi, sadece ‘zarara uğrama tehlikesi’ değildir...)”

Yani Biomen’deki risk de planlıymış Hulusi’ye göre; risk parasal anlamda zarar edip etmemekmiş! İnsanlar rencide olmuş, üzülmüş falan hepsi fasa fiso!

KİM HESAP SORACAK?

Dünkü yazımda ayrıca “Biomen reklamı eleştirilse bile Türkiye’de ‘Aaa ne kötü! Hitler’le çok yanlış mesaj vermişler’ deyip ürünü almayacak ultra duyarlı kaç insan çıkar ki?” diye sormuştum.

O ultra duyarlı insan sayısı da Radikal, Cumhuriyet okuyan, İstanbul Film Festivali’ni takip eden kişi sayısına eşittir Türkiye’de!

Köşe yazarları bu reklamı eleştirdi, medyada haber oldu. Eee, sonra? Sonrası ne olacak, Biomen reklamı hedefi tam 12’den vurdu.

Hatta bu yazı bile Hulusi için müthiş bir reklam malzemesi! Sert eleştiriler çıktıkça Hulusi’nin evde sevinçten timsah yürüyüşü bile yaptığına bahse girerim!

Türkiye’de yanlış bir şey yaptığınızda yanınıza hep kâr kalıyor...

M.A.R.K.A. ve Hulusi’den bu ayıbın hesabı mutlaka sorulmalı. Bundan sonra Hulusi ile çalışacak reklam verenler de yaşanılanları unutmamalı!

Mevlüt TEZEL

Sabah GÜNAYDIN / 27 Mart

****

Böyle reklam olur mu?

Adam bir şampuan reklamı yapmış.

Onu da bütün televizyonlar yayınlıyor.

Reklamda Hitler her zamanki gibi ağzından köpükler saçarak bağırıyor.

Ve diyor ki:

“Kadın elbisesi giymiyorsan kadın şampuanı da kullanma.”

Bakıyorum sanal dünyada inanılmaz bir öfke var.

Çünkü neresini tutsan dökülüyor.

Kadını aşağılamasına mı tepki göstersek...

Yoksa tarihin en büyük faşist katilinin erkek vurgusuna mı?

Sözde bu şampuanla saçları temizleyecekler... 

Peki bu reklamın yarattığı öfkeyi kim temizleyecek?

Fatih ÇEKİRGE

Hürriyet  / 25 Mart 

***

Hitler’le şampuan reklamı!

Hitler, ‘Üstün  Alman ırkı’ yaratma uğruna zihinsel engelli vatandaşlarını bile öldürten, binlerce Yahudi’yi gaz odalarında zehirledikten sonra fırınlarda yaktırıp, onlardan sabun yapan faşişt bir lider. İnsanları öldürüp, onlardan ‘sabun’ yapan Hitler’i şampuan reklamında kullanmak, akıl karı mı?

Siyah beyaz bir film.

Kürsüde Adolf Hitler var.

Belli ki taraftarlarını gaza getiren o meşhur konuşmalarının birinden alınmış bu görüntü.

Meşhur el kol hareketleri eşliğinde yine asıp kesiyor Hitler.

Her sözünün ardından alkış sesleri yükseliyor.

Ama bu kez Almanca değil, Türkçe konuşuyor.

Kürsüde söyledikleri Almanca altyazı olarak ekrana geliyor.

Türkçe dublajı öyle bir senkronize etmişler, öyle bir oturtmuşlar ki ağzına, sanırsın o konuşmayı yapan Hitler’in kendisi.

Söylediği de şu:

“Kadın elbisesi giymiyorsan, kadın şampuanı da kullanma.

Artık yüzde 100 erkek şampuanı Biomen var.

Erkeksen Biomen kullanırsın.”

Böyle bir reklam olabilir mi?

Çınar Oskay telefon açıp,  “Az önce Lig TV’de Hitler’li dehşet bir reklam seyrettim, gördüklerime, duyduklarıma inanamadım”  deyinceye kadar haberim yoktu böyle bir reklamdan.

İnsanları sabun yapmıştı

İnternette aradım, ‘Biomen’in Hitler’li reklamını, ama bulamadım.

Bir televizyon yöneticisinden rica ettim, o gönderdi.

İzleyince Çınar Oskay gibi ben de şoke oldum.

‘Hitler’ denince az çok tarihi bilgisi olan birinin aklına ne gelir?

‘Üstün Alman ırkı’ yaratma uğruna zihinsel engelli vatandaşlarını bile öldürten, binlerce yahudiyi gaz odalarında zehirledikten sonra fırınlarda yaktırıp, onlardan sabun yapan faşişt bir lider.

İnsanları öldürüp, onlardan ‘sabun’ yapan Hitler’i şampuan reklamında kullanmak, akıl kârı mı?

Kabul ediyorum, reklam ajanslarında ‘metin yazarı’ olarak çalışanlar yaratıcı fikirleri olan insanlardır.

BAŞ ÜSTÜNE HEİL HİTLER!

Onlar böyle uçuk bir fikir ortaya atmış olabilir.

Hangi aklı evvel reklam ajansı sahibi bu fikri benimseyip, müşteriye “İşte budur” diyebilir.

Varsayalım ajanstaki metin yazarları gibi ajansın yöneticileri de uçuk kaçık. Ya Biomen’i bu reklamla pazara sürenlere ne demeli?

Şimdi biz bu reklamı izledikten sonra, “İnsanları öldürüp sabun yapan Hitler, bir şampuanı öneriyorsa mutlak süperdir” deyip  Biomen mi alacağız, öyle mi?

Baş üstüne.

Heil Hitler!

Ali EYÜBOĞLU

Milliyet CADDE / 21 Mart

***

RTÜK’e Selam:

‘Heil Hitler!’

(…) Hitler’in dediğinden çıkan sonuç, bütün diktatörlerin terörist olduklarıdır.

Bu sözde dikkati çeken bir başka husus da, diktatörler açısından diktatör olmanın makbul, ama diktatör demenin murdar olmasıdır.

Nitekim Hitler de, diktatör demiyor, kibar deyimi olan otoriteri tercih ediyor.

Pek haksız değil, otoritarizm totalitarizme, diktaya çıkan merdivenin ilk basamağıdır.

Demek ki, bütün otoriter rejimler de, birer terör yönetimidirler.

Dikta rejimlerinde altın kural da şudur:

- Terör, terörist rejimlerin varlık bahanesidir.

- Terörist rejimler teröristliklerini arttırdıkça, daha çok insanı terör bahanesiyle içeri tıkarlar.

Gerçekten bir bir ülkede hapisteki “terörist(!)” sayısı ile rejimin teröristlik düzeyi düz orantılıdır.

Öyle görünüyor ki, bugünlerde ülkemizde Hitler fazlaca söz konusu edilecek.

Zaten nedendir bilinmez (ya da bilinir) bir süredir ediliyordu da...

Bu kez Hitler’in gündeme gelip oturmasına, bir televizyon reklamı neden oldu.

***

Hangi TV kanalında bilmiyorum, bir şampuan reklamında Hitler’i görünce şaşkınlıktan küçük dilimi yutayazdım.

Yok yok şaşkınlığım Hitler’in de, reklam aracı edilmesine değildi. Çünkü biliyordum ki, kapitalizm için her şey maldır, tek amaç kârdır, pazarlama esastır.

Kapitalist, satmak için her şeyi mubah görür, pazarlamada tek ahlak kârlı satıştır...

Tabii, Türkiye’de şampuanını Hitler imajıyla pazarlayacağını düşünen üreticinin ya da ona bu fikri satan reklamcının aklına da diyeceğim yok. Belki şöyle düşünmüşlerdir:

-Türk halkı bir süredir Hitler’e alıştı, artık şampuanda da yadırgamaz, hatta tutar.

Halkına böyle bakan pazarlamacı ayıp etmiştir, ama ayıbın yaptırımı artık yok ki...

Benim şaşırdığım, koca koca generallerini, profesörlerini, rektörlerini, has yazarlarını teröristlikten hapse atan bir ülkenin TV kanallarında tarihin en nefret uyandıran, en büyük teröristinin, reklam figürü olarak kullanılmasına, RTÜK’ün seyirci kalmasıdır.

RTÜK, hiç mi sakınca görmüyor, Hitler’in reklam figürü olmasında?

Türkiye’nin egemenleri hiç mi rahatsız olmuyorlar, Nazizmin batışından 67 yıl sonra Hitler’in Türkiye’de şampuan pazarlamasından?

Bu kafayla toplumca insanlar sağ kollarını havaya dikip selam duracaklar:

- Heil Hitler!..

Ali SİRMEN

Cumhuriyet / 22 Mart 

***

Uluslararası tepkiler

Reklamın Türk Yahudi Cemaati tarafından protesto edilmesinin ardından, İsrail’in Yedioth Aharonot gazetesi habere baş sayfasında yer verirken,  Anti-Defamation League (ADL - İftira ve İnkârla Mücadele Birliği)  reklamı iğrenç olarak niteledi.

ADL ayrıca açıklamasında TC Hükümeti’ne çağrıda bulunarak bu reklamı kınamasını talep etti. ADL Ulusal Direktörü Abraham Foxman söz konusu reklamda Hitler’in kullanılması hakkında şöyle konuştu: “Ürünleri daha iyi satmak için Hitler’i ve Holokost’u kullanarak yapılan bu son reklam maalesef diğer reklamlarda olduğu gibi Holokost’ta olanları önemsiz gibi göstermekte, yakın geçmişte olmuş bu korkunç katliamı tarihin basit bir olayı gibi tarif etmektedir.

Hitler ve Nazi ölüm makinesini kullanarak reklam yapmanın hiçbir geçerli sebebi olamaz.”