Ne izleyelim, nereye gidelim?

Aylin YENGİN Yaşam
21 Mart 2012 Çarşamba

NE İZLEYELİM?

Dünya edebiyatının kilometre taşlarından Emile Ajar’ın başyapıtı Onca Yoksulluk Varken, Nedim Saban’ın uyarlaması ve rejisiyle Tiyatrokare’de. Bir Arap çocuk ile bir Musevi kadının dostluğu üzerine kurulu olan oyun, dünyaya çok önemli bir barış mesajı veriyor. Evrensel temalar olan barış ve kardeşlik dışında, kimlik arama üzerine kurulu olan ‘Onca Yoksulluk Varken’, Fransa’da en saygın edebiyat ödülü olan Goncourt ödülüne layık görüldü. Oyun, annelerinin fuhuş sektöründe çalışmaları nedeniyle sahiplenmedikleri çocukları büyüten, yaşlı bir fahişenin, sokağa atmaya kıyamadığı bir çocuk ile olan sımsıcak dostluğunu anlatıyor. Derin bir hayat felsefesine sahip olan oyunun umut ve yaşama sevinci aşılayan, ağlatırken yer yer güldüren bir tonu var. Başrolünde, Devlet Tiyatrosu’nun saygın sanatçısı Rüçhan Çalışkur oynuyor. Diğer rollerde ise Gökçer Genç, Rami Çakır, Halit Karaata, Soner Ansal var. Dekor tasarımı Özhan Özdil’e, ışık tasarımı Kemal Yiğitcan’a, kostüm tasarımı Tuğçe Çaldıran’a, müzikler Semih Önyel’e ait. www.tiyatrokare.com.tr / Telefon: (212) 2434485 

NEREYE GİDELİM?

‘Anne Frank – Günümüz için bir Tarih’ sergisi, Birleşmiş Milletler’in Irkçılığa Dayalı Ayrımcılığın Yok Edilmesi Günü olan 21 Mart’ta Kadir Has Üniversitesi’nde açılıyor. Bu sergi projesi ile tüm dünyaya ulaşan Anne Frank’ın hikâyesi insanlara önyargı, ayrımcılık ve insan hakları konusunda düşünme ve kendi değerlerini gözden geçirme fırsatı sunuyor. Anne Frank House, merkezi Amsterdam’da bulunan ve insan hakları, farklılıklar ve demokrasi alanında faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu. 25’ten fazla Avrupa ülkesi de dahil olmak üzere birçok ülkede yıllardır faaliyet gösteriyor ve bu değerlerin eğitim yoluyla gelişeceğine inandığından projelerini üniversite ve okullar ekseninde yürütüyor. Bu kapsamda, sergi de eğitimin en önemli kısmını teşkil ediyor. Uluslararası gezici sergi Anne Frank’ın hikâyesini İkinci Dünya Savaşı ve Soykırım ekseninde ele alıyor. Serginin en önemli öğesini Anne Frank’ın günlüğünden alıntılar ve Frank ailesinin fotoğrafları oluşturuyor. Türkçeye çevirisi yapılan sergi Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü D Blok’ta 21 Mart – 6 Nisan tarihleri arasında ziyarete açık olacak. 

NE DİNLEYELİM?

Siz de benim gibi ‘eski eser’ hastasıysanız, bu albüme bayılacaksınız. Ünlü Fransız şarkıcı Dalida, bir Edith Piaf klasiği ‘Milord’u seslendiriyor, Christophe unutulmaz 45’liği ‘Aline’ ile albümde yer alırken, albümün diğer sürprizlerinden biri ise dünyaca ünlü aktris Sophia Loren tarafından kendisinin de başrolde olduğu 1954 yapımı ‘La Donna Del Fiume’ (The River Girl) adlı filmde yorumladığı “Che Memparato a fa” isimli şarkının Türkiye’de ilk defa bu albümde yayınlanıyor olması. Albümün adı 50 Golden Songs ve 3 CD’den oluşuyor… 

NE OKUYALIM?

John Verdon’un yeni kitabı Gözlerini Sımsıkı Kapat, Koridor Yayıncılık’tan piyasaya çıktı. Kitap, New York’un en gözde dedektifiyken, basının kendisine yakıştırdığı isimden rahatsız olan Süper Dedektif’in hikâyesi üzerine kurulu. Bir bulmacayla karşılaştığında, mutlaka çözmek isteyen Gurney’e göre her bulmacanın çözümü için mutlaka bir ipucu vardı. Peki ya bu sefer yoksa? Düğün günü öldürülen bir gelin ve olaya tanıklık eden yüzlerce davetli. Cinayeti kimin işlediği ortada, herkes kendinden emin ama ya hepsi zekice bir illüzyonla yanıltılıyorsa... Cinayet silahı dahil birçok detayda sürpriz akıl oyunlarını gördüğünde, Gurney tam bir psikopatla karşı karşıya olduğunu anlar. Gurney şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemleri, soruları ve keskin bakış açısıyla soruşturmaya bambaşka bir boyut kazandıracaktır. Kim daha zeki? Gurney mi, yoksa müthiş bir illüzyondan ibaret katil mi? John Verdon’dan, yine akıl oyunlarının iç içe geçtiği, sıra dışı bir roman. Yazarın büyük ilgi gören ‘Aklından Bir Sayı Tut’ kitabından sonra beklediğinize değecek.