NE İZLEYELİM?
Dünya
edebiyatının kilometre taşlarından Emile Ajar’ın başyapıtı Onca Yoksulluk Varken, Nedim Saban’ın
uyarlaması ve rejisiyle Tiyatrokare’de.
Bir Arap çocuk ile bir Musevi kadının dostluğu üzerine kurulu olan oyun,
dünyaya çok önemli bir barış mesajı veriyor. Evrensel temalar olan barış ve
kardeşlik dışında, kimlik arama üzerine kurulu olan ‘Onca Yoksulluk Varken’,
Fransa’da en saygın edebiyat ödülü olan Goncourt ödülüne layık görüldü. Oyun,
annelerinin fuhuş sektöründe çalışmaları nedeniyle sahiplenmedikleri çocukları
büyüten, yaşlı bir fahişenin, sokağa atmaya kıyamadığı bir çocuk ile olan
sımsıcak dostluğunu anlatıyor. Derin bir hayat felsefesine sahip olan oyunun
umut ve yaşama sevinci aşılayan, ağlatırken yer yer güldüren bir tonu var.
Başrolünde, Devlet Tiyatrosu’nun saygın sanatçısı Rüçhan Çalışkur oynuyor.
Diğer rollerde ise Gökçer Genç, Rami Çakır, Halit Karaata, Soner Ansal var.
Dekor tasarımı Özhan Özdil’e, ışık tasarımı Kemal Yiğitcan’a, kostüm tasarımı
Tuğçe Çaldıran’a, müzikler Semih Önyel’e ait. www.tiyatrokare.com.tr / Telefon:
(212) 2434485
NEREYE GİDELİM?
‘Anne
Frank – Günümüz için bir Tarih’ sergisi,
Birleşmiş Milletler’in Irkçılığa Dayalı Ayrımcılığın Yok Edilmesi Günü olan 21
Mart’ta Kadir Has Üniversitesi’nde
açılıyor. Bu sergi projesi ile tüm dünyaya ulaşan Anne Frank’ın hikâyesi
insanlara önyargı, ayrımcılık ve insan hakları konusunda düşünme ve kendi
değerlerini gözden geçirme fırsatı sunuyor. Anne Frank House, merkezi
Amsterdam’da bulunan ve insan hakları, farklılıklar ve demokrasi alanında
faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu. 25’ten fazla Avrupa ülkesi de
dahil olmak üzere birçok ülkede yıllardır faaliyet gösteriyor ve bu değerlerin
eğitim yoluyla gelişeceğine inandığından projelerini üniversite ve okullar
ekseninde yürütüyor. Bu kapsamda, sergi de eğitimin en önemli kısmını teşkil
ediyor. Uluslararası gezici sergi Anne Frank’ın hikâyesini İkinci Dünya Savaşı
ve Soykırım ekseninde ele alıyor. Serginin en önemli öğesini Anne Frank’ın
günlüğünden alıntılar ve Frank ailesinin fotoğrafları oluşturuyor. Türkçeye
çevirisi yapılan sergi Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü D Blok’ta 21 Mart – 6 Nisan
tarihleri arasında ziyarete açık olacak.
NE DİNLEYELİM?
Siz de
benim gibi ‘eski eser’ hastasıysanız, bu albüme bayılacaksınız. Ünlü Fransız
şarkıcı Dalida, bir Edith Piaf klasiği ‘Milord’u seslendiriyor, Christophe
unutulmaz 45’liği ‘Aline’ ile albümde yer alırken, albümün diğer sürprizlerinden
biri ise dünyaca ünlü aktris Sophia Loren tarafından kendisinin de başrolde
olduğu 1954 yapımı ‘La Donna Del Fiume’ (The River Girl) adlı filmde
yorumladığı “Che Memparato a fa” isimli şarkının Türkiye’de ilk defa bu albümde
yayınlanıyor olması. Albümün adı 50
Golden Songs ve 3 CD’den oluşuyor…
NE OKUYALIM?
John Verdon’un yeni kitabı Gözlerini Sımsıkı Kapat, Koridor Yayıncılık’tan piyasaya çıktı. Kitap, New York’un en gözde dedektifiyken, basının kendisine yakıştırdığı isimden rahatsız olan Süper Dedektif’in hikâyesi üzerine kurulu. Bir bulmacayla karşılaştığında, mutlaka çözmek isteyen Gurney’e göre her bulmacanın çözümü için mutlaka bir ipucu vardı. Peki ya bu sefer yoksa? Düğün günü öldürülen bir gelin ve olaya tanıklık eden yüzlerce davetli. Cinayeti kimin işlediği ortada, herkes kendinden emin ama ya hepsi zekice bir illüzyonla yanıltılıyorsa... Cinayet silahı dahil birçok detayda sürpriz akıl oyunlarını gördüğünde, Gurney tam bir psikopatla karşı karşıya olduğunu anlar. Gurney şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemleri, soruları ve keskin bakış açısıyla soruşturmaya bambaşka bir boyut kazandıracaktır. Kim daha zeki? Gurney mi, yoksa müthiş bir illüzyondan ibaret katil mi? John Verdon’dan, yine akıl oyunlarının iç içe geçtiği, sıra dışı bir roman. Yazarın büyük ilgi gören ‘Aklından Bir Sayı Tut’ kitabından sonra beklediğinize değecek.