Holokost kurtulanı ve kurtarıcısı 60 yıl sonra buluştu

Romanya’dan ABD’ye göç etmiş Ernie Gross ile Don Greenbaum’un samimi muhabbetlerini gören bir kişi onları ya çocuklukları beraber geçmiş iki eski dost, ya da yıllar evvel aynı liseyi bitirmiş ve yıllar sonra buluşmuş iki eski mezun zanneder.

Şalom
12 Mart 2012 Pazartesi

Ama gerçekte sadece birkaç aydır tanışan bu iki yaşlı adamın ortak geçmişlerinde ne beraber oynadıkları bir çocuk bahçesi ne de hatıralarını unutamadıkları bir lise mezuniyet balosu var.

Maalesef onların 60 yıl evvelki ortak hatıraları tarihin çok karanlık bir dönemine tanıklık ediyor.

Don Greenbaum 29 Nisan 1945’te Ernie  Gross’u Dachau Ölüm Kampı’ndan kurtaran Amerikalı asker.

Philadelphia’da yaşayan 87 yaşındaki Gross, bir gazetedeki makalede kendisini kurtaran Amerikalı asker Greenbaum’un doğma büyüme  Philadelphialı olduğunu öğrenir.

Bunun üzerine kısa bir araştırma yapan Holokost kurtulanı, 60 yıl evvel kendisini ve 50.000 diğer Yahudi’yi açlıktan ölmek üzere iken kurtaran General Patton’un 3. Ordusu’nun 283. Topçu Birliği’nin emekli askerine ulaşır.

60 yıl evvel sadece bir günü beraber geçiren 2.Dünya Savaşı’nın bu iki Yahudisi, birbirlerini yeniden bulmalarının ardından yerel sinagog ve okulları bir bir gezerek, Holokost’un asla unutulmaması için, bir zamanlar cereyan etmiş bu vahşetin ayrıntılarını yeni nesillere anlatmayı görev edindi.

Greenbaum’un birliğinin Dachau Kampı’na asıl gitme sebebi Alman SS birliklerinin kaçarken terk ettikleri mühimmat ve cephaneyi emniyet altına almaktı.

Bir yıldır kampta diğer 50.000  Yahudi esir ile açlık ve hastalık ile mücadele eden Gross ise o gün sabah uyandığında herhalde ‘bugün hayattaki son günüm’ diye düşünüyordu.

Fakat her iki adam da tahminlerinde yanılacaktı!

Greenbaum, “Kampa yaklaştıkça ne olduğunu anlayamadığımız iğrenç bir koku duymaya başladık. Nihayet kampa bir mil kala içinde cesetler dolu 40 yük vagonu bulduk!” diye anlattı.

Askerlerin bulduğu Almanların kaçmadan başka bir kamptan getirdikleri 2000 Yahudi esiri taşıyan yük treni idi.

Yük trenini bulduktan sonra askerler nihayet Dachau Kampı’na ulaşmış, mühimmat bulmak yerine, hiç ummadıkları bir şekilde tarihin en büyük katliamlarından birinin canlı şahidi olmuşlardı.

Amerikan birliklerinden kaçan Alman askerleri tarafından yük vagonlarının içinde hasta ve aç olarak ölüme terk edilen 2000 Yahudi’nin bulunduğu bu tren daha sonra tarihçiler tarafından Dachau Ölüm Treni olarak adlandırılacaktı.