Dışişleri Bakanı Davutoğlu Hahambaşılığı ziyaret etti

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, azınlık cemaatleri nezaket ziyareti kapsamında Hahambaşılığı da ziyaret etti.

Toplum
7 Mart 2012 Çarşamba

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, aralarında Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcısı Elçi Kaan Esener’in bulunduğu heyetle birlikte, Cumartesi gecesi Hahambaşılığa bir ziyaret düzenledi. Bakan Davutoğlu’unu, Hahambaşı Rav İsak Haleva, Cemaat Başkanı Sami Herman, Cemaat Onursal Başkanı Bensiyon Pinto ve aralarında Silvyo Ovadya, Binyamin Poluman, Daryo Katalan ve cemaat başkan vekilleri ile bazı Hahambaşılık müşavirlerinin de bulunduğu kalabalık bir heyet karşıladı.

Bu ziyaret ile Hahambaşılık, Cumhuriyet tarihinde ikinci kez bir hükümet üyesini ağırlamış oldu. Daha önce, 2003 yılında yaşanan menfur sinagog saldırıların ertesinde hükümet üyeleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Hahambaşılığa başsağlığı ve geçmiş olsun  ziyaretinde bulunmuşlar ve bu ziyaret tarihte bir ilk olarak kayda geçmişti.

Çok samimi bir ortamda yaklaşık bir buçuk saat süren toplantıda Bakan Davutoğlu, Türk Musevi Cemaati hakkında bilgi aldı. Dışişleri Bakanı, 26 Ocak tarihinde gerçekleşen Holokost Anma Töreni’ne katılmayı istediğini ancak programı uygun olmadığı için katılamadığını da belirtti.

Toplantı esnasında cemaat yetkilileri, nefret suçları yasasının önemini gündeme getirdiler. Bakan Davutoğlu, konuyla ilgili olarak “Ayrımcılıkla Mücadele Kurulu” kurulmasıyla ilgili kanun teklifi çalışmalarının devam ettiği bilgisini verdi.

Toplantının devamında eşit vatandaşlık vurgusu yapan Ahmet Davutoğlu, “Musevi vatandaşlarımız kesinlikle her konuda eşittir, bizim asli unsurlarımızdandır. Bu konuda tavrımız çok net,” dedi.  Yahudilerin veya dini, dili ırkı ne olursa olsun tüm insanlara dün olduğu gibi bugün de dünyanın herhangi bir yerinde bir zulüm ile karşılaşmaları  durumunda 1492’de olduğu gibi bugünde ülkemizin kapılarının  açılacağını belirten Davutoğlu, “Dünyadaki Musevilere, başta Holokost olmak üzere, bugüne kadar yapılan gayri insani davranışları zulüm olarak nitelendiriyoruz. 1492’de ne yaptıysak, bugün böyle bir zulüm olursa, aynısını yaparız. Bu topraklar Yahudiler için her zaman ‘güvenli’ olmuştur ve öyle kalacaktır. Çünkü biz her türlü zulme karşıyız, mazlumun yanındayız” dedi.