İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın istihbarat raporu basına sızdı

İsrail Dışişleri Bakanlığı yıllık istihbarat raporu değerlendirmesinde, barış görüşmelerinin askıya alınmasının, Batı Şeria’daki Filistinlilerin, İsrail’e karşı saldırganlıklarını arttırmasına yol açabileceği ifadesi yer aldı. Rapor aynı zamanda Gazze’de muhtemel bir İsrail ordusu operasyonuna karşı Mısır’dan sert bir misilleme gelebileceğini öngörüyor.

Geçtiğimiz haftalarda güvenlik kurulunda bakanlara sunulan elli sayfalık istihbarat raporunun Filistin, Ürdün, Mısır ve İran ile ilgili bazı kısımları, Haaretz Gazetesi tarafından ele geçirildi. Raporun değerlendirmesinde Filistin Yönetimi liderlerinin kararı doğrultusunda veya Arap Baharı etkisi ile üçüncü bir intifada çıkması olası bir senaryo olarak görülüyor.

Rapora göre, Filistin Yönetimi liderleri ve halkı şu anda İsrail ile çatışmak istemiyor, fakat diplomatik süreçteki duraklamalara bir de İsrail’in askeri ve ekonomik zorlamaları eklenir, Ortadoğu’daki gerginlik devam ederse bu görüş değişebilir.

Rapordaki diğer bir değerlendirme, Filistin Yönetimi’nin, İsrail hükümetini barış sürecinde ilerleme kaydedebilecekleri bir ortak olarak görmedikleri ve bu nedenle Filistin Lideri Mahmud Abbas’ın Batı Şeria ve Gazze’deki olaylara uluslararası kamuoyunun daha fazla müdahil olması için çalıştığı yönünde. Rapora göre Filistin dünyanın geri kalanın desteğini alıp, gelecekte İsrail ile yapılacak pazarlıklarda elinin daha güçlü olmasını istiyor.

Yine raporda, FÖY’ün, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne başvurusunu yenileyip,  tam üye olarak kabul görmeyi ya da tam üye olmasa da bir devlet olarak tanınmayı talep edeceği yer alıyor.  Rapor, Ürdün ve Mısır ile İsrail arasında artan gerilim hakkında da uyarıyor. Ürdünlüler, İsrail hükümetinin iki devletli çözüme sadık olmadığını ve Ürdün yönetiminin İsrail yönetimine güvenmediğini söylüyor. Rapor, Amman’daki Ürdün Kralı Abdullah tarafından düzenlenen ve başarısız geçen görüşmelerden önce yazılmıştı. Raporda İsrail Başbakanı Netanyahu’nun yardımcılarının, Ürdün Krallığı’nın İsrail’i görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlamasının sorumlusu olarak görmediğini düşündükleri belirtiliyor.

Raporda, Kahire’de geçen yıl İsrail Büyükelçiliği’ne düzenlenen saldırı ‘Mısır Sokaklarının’ askeri yönetime görüşlerini kabul ettirmede başarısı olarak değerlendirildi. Askeri Konsey’in, İsrail ile barışın Mısır’ın lehine olduğunu kabul etmesine rağmen, anlaşmanın bazı kısımlarından tatmin olmadıkları ve yeni Mısır Hükümeti’nin görevi devralmasından sonra yapacakları ilk işin Mısır’ın Sina Yarımadası’ndaki askeri varlığını arttırmak olacağı raporda yer aldı. Hükümet değişikliğinin İsrail’in Gazze’deki hareket özgürlüğünü kısıtlayacağı da raporda açıklandı. Gazze veya Sina bölgesindeki askeri operasyonlar gibi kışkırtıcı sayılabilecek olayların geçmişe göre daha sert karşılıklara neden olması kuvvetli ihtimal olarak görülüyor.

Rapor, İran’ın, nükleer programını durdurmamak için her türlü oyalama taktiğine başvuracağını, rakipleri İsrail ve ABD’yi güçsüzleştirmek ve onları kendileri ile masaya oturmak zorunda bırakmak için terörü destekleyen tutumuna devam edeceğini ileri sürüyor.