İçinden ne geliyorsa onu yap

Düşün ki; iştesin, çalışıyorsun ya da öğrencisin okuyorsun; toplantıdasın, evde misafirlerinlesin, sinemadasın, her yerdesin. Ama içinden ağlamak, gülmek, bağırmak geçiyor olsa bile yapamıyorsun. Kendini bir kafeste sıkışmış gibi hissediyorsun. Bu tabuyu ortadan kaldıracak tek şey ‘yoga’. Yoganın tüm sırlarını, tüm hislerini bizimle paylaşan Yoga hocası Şeli Çiprut ile başka boyutlara geçtik. Yedi sene önce başlayıp aldığı eğitimlerle geliştirdiği bu yolculuğu bize kısa kısa anlattı.

İlona LEVİ Yaşam
29 Şubat 2012 Çarşamba

Yoga ile tanışman nasıl başladı? Sanırım yıl 2005…

Evet, 2005 senesi… Bir arkadaşım “gel gidip deneyelim” dedi. Ben de birçok kişi gibi; “yok beni açmaz, gülmem gelir şimdi benim” tarzında önyargılarla çok da fazla düşünmeden sonunda kabullenip denedim. Hakikaten de gülmem gelen ya da garip gelen durumlar oldu ilk derste… Bir yandan hareketlere ayak uydurmaya çalışırken, diğer yandan kafamdan bu düşünceler geçerken, hocanın ders akışında, “yoga yaparken içinizden gülmek, ağlamak, garip sesler çıkarmak, vs gelebilir; bunları tutmayın, bırakın ne geliyorsa gelsin, olsun ve gitsin…” dediğini hatırlıyorum. Sanırım bu benim yogayı ve ardından da hayatı geldiği gibi kabullenmek için başlangıç noktam oldu.

  Yoganın bu kadar çok çeşitlendirilmesi neye göre yapılıyor? Her biri aynı sonuca bağlanmıyor mu?

Bu soruyu yanıtlamaya tersten başlayacağım. Herkes için herhangi bir yoga çeşidi farklı sonuçlara bağlanabilir. Herkesin bulduğu etki veya keşfettiği şey farklı olabilir. Ama genel olarak rahatlattığı ve dinginleştirdiği bir gerçek…

Aslında hepsinin temeli aynı. Yoga binlerce yıl öncesine dayanan bir felsefe. Tabii ki zaman geçtikçe, dünya geliştikçe farklı akımlar ortaya çıktı. Hâlâ da çıkmaya devam ediyor. Çeşitlendirme farklı kriterlere göre yapılabiliyor. Bazı uygulamalar daha dinamik ve akışı kuvvetli iken (vinyasa, ashtanga, jivamukti gibi), bazıları daha çok hizalamaları ve bir hareketin içinde uzun süre doğru kalmayı hedef alabiliyor (hatha ve Iyengar gibi). Bazısı sizi hiç tahmin etmeyeceğiniz kadar terletirken, bir diğeri bağ dokuları hedef alarak pasif bir şekilde rahatlamanıza sebep olabiliyor (Yin yoga). Ama hepsinin olmazsa olmaz en önemli ortak noktası ‘nefes’. Güncel koşuşturmaların içinde nefesimizi hiçbir zaman tam kapasiteyle kullanmıyoruz. Nefes genelde tıkanık ve kısıtlı bir şekilde içimize giriyor; anında da bedeni terk ediyor… Yoga yaparken nefesi tam kapasite kullanma ve bedenin her köşesine gönderme imkânını elde ediyorsunuz. Bu da hem zaman içinde beden direncinizi arttırıyor hem de bağışıklık ve sinir sisteminizi güçlendiriyor. Nefes, doğduğumuz andan bu evreni terk edene kadar bize her an eşlik eden en yakın dostumuz! Onu daha yakından tanıma imkânını tadıyorsunuz.

 Yoga hocası olmak için nasıl aşamalardan geçtiniz? Ben de olabilir miyim?

Ben YogaŞala’da Alexis Kiresepi ile Yoga Alliance onaylı Vinyasa Yoga Hocalık Eğitimi aldım. Bu eğitim dört ay sürdü. Hem teorik hem pratik uygulamalı oldukça yoğun ve derin bir eğitim olduğunu söyleyebilirim. Eğitimin sonunda katıldığımız inziva (mezuniyet kampı) hayatımın en unutulmaz tecrübelerinden biri oldu. Bunun ardından bir süre asistanlık yaptıktan sonra YogaŞala bana hocalık yapmaya başlama fırsatı verdi. Bedeni, nefesi, hareketleri, akışları, yoga felsefesini, bağlanmayı, bütün olmayı ve daha aklıma gelmeyen birçok şey. Hiç beklemediğiniz kadar çok ve farklı şey öğreniyorsunuz bu eğitimde. Bu eğitimin ardından iki hocalık eğitimi daha aldım. Biri Neslihan İskit ile Hamile Yogası diğeri de Insight Yoga’nın kurucusu olan Sarah Powers’dan Yin ve Yang uygulamalarını hocalık eğitimi. Bu eğitim benim için ilk eğitimin tamamlayıcısı niteliğinde oldu. Orada sanırım en çok ‘sabretmeyi’ öğrendim.  Hocalık eğitimlerinin dışında, verdiğim ve aldığım her ders benim için bu yolda eğitimimin devamı niteliğinde…

Sana gelince! Olmak istiyorsan neden olmasın? Tabii önce yogaya bir şekil başlaman gerekir.

   Yogayı sıfatlarla nasıl tanımlarsınız? İyi, kötü, farklı vs. gibi…

Sanırım ben sıfatlardan çok zamirlerle tanımlayabilirim! ‘Ben’, ‘sen’, ‘o’ gibi… Ama illaki de sıfat istersen ‘güzel’ ve ‘özel’ sanırım şu anda ilk aklıma gelenler.

  Birçok insan yoga için ‘transa geçiyorsun ve bir ışık görüyorsun ‘ ifadesini kullanır. Doğru mu? Gerçekten böyle bir olgu var mı?

Bu sorularla yoga dünyasının başı dertte. İşte tam da bu ibareler insanların yogayı garipsemesine ve uzak durmasına neden oluyor. Yoga çalışmaları nefesin doğru akışıyla hareketlerin içine girerek ‘o anda’ olmanızı sağlar. Bunu yaparken başka bir şey düşünmemeye başlarsınız. Beden, zihin ve ruh aynı yerde buluşur. Geçmişe takılmak ya da geleceğin peşinden koşmak kavramları zamanla yok olur. Yaşanan tecrübe budur. Herkes bunu kendi sınırlarında, kendi ihtiyacı olduğu kadarıyla yaşar. Bunun adı kimi için transa geçmek, kimi için ışık görmek ya da aydınlanmak olarak tanımlanabilir.

 Yoga, senin hayatında değişikliklere neden oldu mu?

Olmaz mı? Aslında hayatımdan çok bende değişikliklere neden oldu. Bunu yakın çevreme sormak daha doğru olabilir ama kendimde hissettiğim en önemli değişiklikler fizikselden öte biraz daha zihinsel ve duygusal oldu. İnsanlara ve olaylara bakış açım oldukça değişti. Daha toleranslı, daha sabırlı, daha farkında bir insan olmaya başladım sanırım…

  Türkiye’de yoga ile ilgili projeler olacak mı yeni yılda?

Türkiye’de yoga çok hızlı gelişiyor ve yayılıyor. Burada gerek Türk, gerek yabancı çok çok iyi hocalar var. Bu açıdan çok şanslıyız. Üstelik dünyada adını duyurmuş olan neredeyse tüm master’lar bir şekil Türkiye’den geçiyor. Özellikle YogaŞala başta olmak üzere, birkaç yoga merkezi bu konuda bizlere önemli kapılar açıyor. Kendinize uygun bulduğunuz her akımla ilgili ünlü kişilerle Türkiye’de bir dönem, bir şekil tanışmanız, çalışmanız ve deneyim kazanmanız mümkün. Şu an YogaŞala’nın en güncel projesi, Maslak’ta açılacak olan yeni stüdyo. Burası diğer stüdyolardan biraz daha farklı bir dinamiğe sahip olacak. Özellikle bölgede çalışan kitleyi hedef alan saat aralıkları ve ders çeşitleriyle aslında yeni bir de konsept başlamış olacak. Tüm program, hoca, eğitim ve workshopları web sitesinden takip etmek mümkün.

Benim kendi projelerime gelince; derslerim şu anda hafta sonları Nişantaşı stüdyosunda devam ediyor. İşim elverdiği sürece de özel derslere devam ediyor olacağım. Sene sonuna doğru da kısmetse bir yoga tatili ya da kampı planlayabiliriz. Bunların dışında en büyük projem sonsuz öğrencilik!