“İşte, dünya vatandaşı bireyler ancak böyle yetişir”

Yıllardır uluslararası okullarla ortak çalışmalar yürüten Ulus Özel Musevi Okulları, İngiltere, İtalya, İspanya, Çek Cumhuriyeti ve İsrail’deki okullarla öğrencilerini buluşturuyor.

Toplum
29 Şubat 2012 Çarşamba

“Uluslararası projelerin önemine inanıyor ve dünya vatandaşı gençler yetiştirmeyi hedefliyoruz.”

Röne Kaspi (UÖMO Eğitim Koordinatörü

“Birçok okul dünya vatandaşı gençler yetiştirmek hedefimiz ve bu amaçla çok iyi İngilizce eğitimi veriyoruz” diyerek eğitim sistemlerini anlatıyor. Bugün dünyanın ortak dili İngilizce. Ancak İngilizceyi çok iyi derecede öğrenmek,  dünya vatandaşı olmaya yetmiyor. Kültürlerarası etkili iletişim ve İngilizceyi günlük yaşamın içinde kullanmak çok önemli. Okulumuzun Avrupa, Amerika ve İsrail’deki okullarla yürüttüğü farklı projeler öğrencilerimize İngilizceyi günlük yaşamda aktif kullanma fırsatı sunuyor. Yurtdışından gelen öğrenciler öğrencilerimizin evlerinde kalıyor, okulda tüm gün boyunca ortak çalışmalar yapıyorlar.  Proje çalışmalarında düzenli olarak İngilizce konuşuluyor ve bu projeler sayesinde gençlerimiz farklı kültürleri tanıyorlar. Türk Musevi Cemaatinin tek okulu olarak en büyük avantajımız, Avrupa’daki Yahudi Okullarıyla kolay iletişim kurabiliyor olmak. Geçen yıl “Alliance Israelite”in İspanya’daki Avrupa okulları toplantısından sonra Yahudi Okulları karşılıklı ziyaretlerle gençlerini ortak projelerde buluşturmaya karar verdi. Bu yıl “Alliance Israelite’in” (Dünya Yahudi Okulları Birliği) öncülüğünde Roma’dan Angelo Sacerdoti ve Praque’dan Lauder Schools of Jewish Prague Community ‘den gelen öğrencilerle arkadaşlıklar kuran çocuklarımız, değişik ülkelerdeki cemaatleri tanıma imkânı buldular. Atina’daki Jewish Community School’la, Londra’daki JFS’le (Jewish Free School) yürüttüğümüz çalışmalar da devam ediyor. Bu projeler sayesinde tanışan ve farklı ülkelerden arkadaşlarıyla iletişimini koparmayan birçok öğrencimiz var. Değişik yaşam tarzlarını küçük yaştan itibaren öğrenen, farklı kişilerle tanıştığında etkili iletişim kurabilen çocuklarımızın bu projeler yoluyla farklı ortamları tanımalarına imkân tanıyoruz. Bu imkâna sahip olmak öğrencilerimiz için büyük bir avantaj. Biz “ dünya vatandaşı bireyler ancak böyle yetişir”  diyoruz…

EUROPEAN JEWISH COMMUNITIES FRIENDSHIP

Ulus Özel Musevi İlköğretim Okulu öğrencileri, Şubat ayında Roma’dan Angelo Sacerdoti ve Prag’dan Lauder Schools of Jewısh Prague Community öğrencilerini ağırladı. İtalya ve Prag’dan İstanbul’a gelen öğrenciler dört gün boyunca karşılıklı kültürleri tanımaya yönelik sunumlar yaptılar, el sanatları, müzik etkinlikleri gerçekleştirdiler. İstanbul’un kültürel merkezlerini, müzelerini gezdiler. Yurt dışından gelen konuklara ev sahipliği ve rehberlik eden İlköğretim öğrencileri İstanbul’da gençlerin yaşamı, Türk Musevi Cemaati’nin yaşayış tarzı ve işleyişi hakkında arkadaşlarını bilgilendirdiler. Projenin 2.etabı Mayıs ayında Prag’da, 3.etabı ise 2012 Kasım ayında Roma’da gerçekleşecek.

“Roma’dan Angelo Sacerdoti Okulu öğrencisi” Hanna Corucci Virtebi: İstanbul’u çok sevdim. Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı, Mısır Çarşısı, Sultan Ahmet Camii çok güzeldi. Cesi çok tatlı, ailesi de çok misafirperverdi. Beni çok iyi ağırladılar. Arkadaşlığımızın yıllarca sürmesini istiyorum. Babam İtalya- Roma’da AngelonSacerdoti Okulunun Müdürü. Geçtiğimiz yıl Röne Kaspi bizim okulu ziyaret etmiş, babam ve birçok ülkeden okul yöneticileri ile bu proje için toplantı yapmışlar. İyi ki böyle bir karar alınmış.Bu benim farklı bir ülkede ilk deneyimim.Burada olmaktan dolayı çok mutluyum.

“Lauder Schools of Jewısh Prague Community  öğrencisi” Rose Perinova: İstanbul’a ilk gelişim ve Ulus Musevi Okulunu çok sevdim.Çok büyük  ve modern bir okul.Yanında kaldığım aile harikaydı.Boğaz’da yaptığımız tekne turuna bayıldım. Şimdi bütün arkadaşlarımızı Praq’a bekliyoruz.

London JFS (Jewısh Free School) Project

Engin Arık/UÖML İngilizce Bölüm Başkanı

JFS projesi çok yönlülüğü ile pek çok geziden farklılaşmaktadır. Bu proje, katılan her öğrenciye kültür, sorumluluk bilinci, dil pratiği, ekip ruhu, adaptasyon, gibi pek çok konuda farkındalık kazandırmaktadır. Öğrencilerimiz gezide, Londra’nın doğusunda eski Yahudi mahallesini gezdiler. Bevis Marks Sinagogu’nu ziyaret ettiler. Yahudi Müzesi’nde bir atölye çalışmasına katıldılar. Yahudi kültürü ve tarihi ile ilgili bilgi aldılar. Erkek öğrencilerimiz ‘tefilin’ ve ‘mezuza’ çalışması yaparken, kız öğrencilerimiz ‘hala’ (Şabat ekmeği) yapmayı öğrendiler. Ayrıca Londra Hayvanat Bahçesi, Buckingham Sarayı, Camden Market, Covent Garden, Oxford ve Regent Street, Piccadilly Circus, Leicester Square, Brent Cross ve Golders Green’e giden öğrencilerimiz  bir gece Wicked ve Legally Blonde müzikalini, Royal Opera House Linbury Stüdyosunda ise mim gösterisini izlediler. Kısacası birlikte masal gibi bir hafta geçirdik…

Rav NAFİ HALEVA: Avrupa’nın bir başka ülkesinde Yahudi yaşamını gözlemleyen,vkültürel yasam farklılıklarını deneyimleme fırsatını bulan, Şabat’ın kutsiyetini yaşayan öğrencilerimiz için unutulmaz bir deneyim olduğunu düşünüyorum. Gezide kazandıkları arkadaşlıklarını sanal ortamlarda devam ettiren öğrencilerimiz için  bu gezinin  uzun vadede önemli bir yaşam yatırımı olacağı inancındayım. Öğrencilerime her yıl kendilerine sunulan farklı uluslar arası projelerden bir tanesine katılmalarını önemle tavsiye ediyorum.

Ekin Gidon: (10.sınıf öğrencisi)  Gitmeden önce kafamda soru işaretleri vardı ama dönüşte yüzümde kocaman bir gülümsemeyle indim uçaktan. Benim için harika bir deneyim oldu ve tekrar gidebileceğim günü iple çekiyorum. Orada tanıştığım herkesi tekrar görmek istiyorum.

Moiz Pinto: (10. sınıf ikiz velisi) Açık söylemek gerekirse ilk başta biraz gönülsüz olan çocuklarım,  geziden akademik ve sosyal yönden  büyük kazanımlarla çok mutlu döndüler. Farkında olmadan küreselleşen dünyamızın olmazsa olmazı kabul edilen “Dünya insanı” olmak adına ilk adımlarını atmış oldular.Hiç tanımadıkları bir ortamda farklı insanlarla birlikte oldular ve  onlarla iletişim kurdular. Diğer yandan değişik kürtürden gelen yaşıtları ile kaynaşıp takım olmayı birlikte hareket etmeyi öğrendiler. Bulundukları ortamın Yahudi Kültürünü ve yaşamını gördüler. Farklılıkları karşılaştırma, bildiklerini pekiştirme fırsatı buldular. Tabii bu arada gezdiler, eğlendiler ve hoşça zaman geçirdiler. Projenin çocuklarımıza kattığı tüm bu güzellikler onların ileriki hayatlarında faydalanacakları çok önemli değerler olduğunu düşünüyorum.

March of the Living’e 5 yıldır unutmamak ve unutturmamak için katılıyoruz

Vedat Behar (Lise Öğrencisi)

Bu etkinlikte, dünyanın farklı uçlarından gelen gençler birlikte olmanın, aynı anda aynı duyguları paylaşmanın gücünü yaşıyorlar. İnanıyoruz ki, kimlik eğitimi gençlerle başlar ve gelecek kuşaklara aktarılır.

Berta Banana (UÖMO Öğretmeni)

Holokost kurtulanları hala yaşıyorken herkesin bu geziye katılmasını, yaşanan yerleri gidip görmesini ve duyduklarını çocuklarına, torunlarına aktarmasını öneririm. Ancak bu şekilde bazı insanların Holokost’u inkar etmelerini engelleyebiliriz.

Emir Bensusan (Lise Öğrencisi)

March of the Living’de tanıdığımız Auschwitz kurtulanı Giselle’in hayat hikâyesi, onun yaşama bağlanışının öyküsü biz gençlere mesaj veriyor. Onun dediği gibi “Güçlü olmalıyız,ayakta kalmalıyız”.

“Bir dünya vatandaşı olabilme yönündeki yolculuğum UÖMO’da başladı”

Rafi Kohen

“Brandeis University’deki ikinci yılımı doldurmak üzere olduğum şu zamanlarda çok daha net bir şekilde anlıyorum ki ilköğretim ve lise yıllarımda global dünya ile kurmuş olduğum etkileşim ve bağların üzerimdeki etkisi yadsınamaz. UÖMO’nun katıldığı uluslararası programların sayısı her yıl gittikçe artarken umuyorum ki daha çok kişi bu fırsatları sadece İngilizcelerini günlük ve profesyonel hayatta kullanıma geçirmek ve geliştirmek için değil, aynı zamanda kendi kişiliklerini inşa etmek amacıyla kullanır.”

Bir dünya vatandaşı olabilme yönündeki yolculuğum ilk olarak Ulus Özel Musevi Okulları’nda, sekizinci sınıftayken başladı. Almanya’nın Buxtehude şehrindeki Halepaghen Schule ile yaptığımız öğrenci değişim programları sayesinde Türkiye ve Almanya’nın köklü tarihlerinin birbirlerini etkilediği kesişim noktalarını her iki ülkenin kültüründen öğrenciler ve öğretmenler ile birlikte sosyolojik açıdan analiz ederken, Avrupa’ya entelektüel bakımdan açılışımın başlangıcını yaşamış oldum.

Ulus Özel Musevi Lisesi’nde onuncu sınıfa geçtiğimde ise artık Model United Nations (Model Birleşmiş Milletler) kulübü başkanı olarak Robert Kolej ve Üsküdar Amerikan Lisesi’nde kazanmış olduğum çok yönlü deneyimlerimi uluslararası platformlarda uygulamaya geçirme zamanı gelmişti. İtalya’nın Ceneviz şehrindeki konferansta Çin büyükelçisi olarak bulunurken dünyanın tüm ülkelerinden yaşıtlarımı diğer ülke delegelerini temsil ederken görüp, onlarla etkileşim içerisine girdikçe, entelektüel ve sosyal anlamda kendimi geliştiriyor olduğumun farkına varmıştım. On birinci ve on ikinci sınıfta MUN kariyerime devam ederken sırasıyla Rusya’da Saint Petersburg ve Hollanda’da Haarlem’de düzenlenen konferanslara komite başkanı olarak gittiğimde yurt dışıyla etkileşimimin epeyce güçlendiğini ve bunun doğru orantılı bir şekilde kişisel bilgi dağarcığı ve gelişimime etkisini en somut haliyle görme fırsatına eriştim.

Bütün bu organizasyonların yanı sıra, lisenin cemaat aracılığıyla sunmuş olduğu imkânlardan biri de Polonya’daki March of the Living (Yaşam Yürüyüşü) oldu. Bu sefer amaç, global ve ortak bir tarihi dönem üzerinden tüm ülkelerden gelen katılımcılar arasında entelektüel düzeyde değil, duygusal, dinsel ve kültürel anlamda etkileşimi başlatmak ve devam ettirmekti. Böylesine güçlü tarihi bir olaya at gözlükleri yerine farklı lensler arkasından olay yerinde bakabilmek benim bakış açımı genişletip artık tam anlamıyla bir dünya vatandaşı olmamı sağlamıştı.

Daily Life in Israel

Zeynep Adıgüzel (UÖMO İlköğretim Müdür Yardımcısı)

Uluslararası proje kapsamında iki yıldır Haifa Reali School öğrencileri ile birlikte olan öğrencilerimiz bu çalışma sayesinde, İsrail’deki yaşıtlarının eğitim yaşamlarının ve ortamlarının yanı sıra İsrail’deki günlük yaşamlarının ayrıntılarını da yakından gözlemleme fırsatı buluyorlar. Geçtiğimiz yıl projeye katılan öğrencilerimiz İsrailli sanatçı Hila Kenan ile sanat dersi yaparak Yahudi sanatına dair bilgiler edindiler. Kudüs’te Kneset’i ziyaret etme ve bir meclis oturumunu canlı izleme fırsatını yakaladılar. İsrail’de konuk olarak kaldıkları arkadaşlarıyla unutulmaz anlar yaşayarak dostluklarını pekiştirdiler.

Bella Ojalvo (UÖML Hazırlık Velisi)

lum bu etkinliğe katıldığı için oldukça heyecanlıydı. Bu proje sayesinde tek başına aileden ayrı zaman geçirmeyi, sorumluluk almayı, kendi başına diyalog geliştirebilmeyi öğrendi. Yabancı dilini kullanabilme ve yeni yerler tanıma fırsatı elde etti. Bu gezinin tüm öğrenciler için oldukça yararlı olduğunu düşünüyorum.

Marsel Krespi (UÖML Hazırlık Öğrencisi)

Haifa Reali School’daki arkadaşımın evinde kaldığım süre boyunca pek çok belgesel izledim. Onun her gün en az 10 sayfalık yazı ödevi oluyordu. Bu çalışmalarını incelerken ondan uçağın çalışma sistemini de öğrenmiş oldum.

MULTICULTURAL RELATIONS:

The key to being  world citizens

Nil Pinto (UÖMO Sosyal Bilgiler Öğretmeni)

8 yıldır Almanya Halepaghen Schule ile ortaklaşa yürüttüğümüz “İstanbul ve Hamburg’da Günlük Yaşam Projesi” kapsamında iki ülkenin öğrencileri birbirlerini ülkelerinde misafir ediyor ve ev sahibi ülkenin kültürlerini tanımaya çalışıyorlar.  7.sınıflarımızın sosyal-tarih derslerinin konusu olan “İstanbul’u Tanıma Projesi” de bu etkinlikle pekiştiriliyor. 

MUN (Model United Nation)

Aylin Kan (UÖMO İlköğretim İngilizce

Bölüm Başkanı)

“Öğrencilerimizin İngilizcesini etkin okuma programımız, katıldığımız farklı etkinlikler, okul aktiviteleri ve World Issues dersleriyle geliştiriyor ve yaşamlarının vazgeçilmez bir parçası haline getirmeyi hedefliyoruz.”

Son üç yıldır, Avrupa Birliği’nin hayat boyu öğrenme programı Commenius Projesi’nde İspanya, Polonya, İtalya ve İngiltere ile proje ortaklığı yaptık. İngilizce eğitiminin yanı sıra bu projenin öğrencilerimizin kişisel gelişimlerini de birebir desteklediklerini gözlemledik.

Her yıl katıldığımız dünya sorunlarının tartışıldığı Birleşmiş Milletler gündemindeki konuların ele alındığı MUN (Model United Nation) çalışmalarının ilk adımını öğrencilerimiz ilköğretimde atıyor. World Issues derslerinde insan hakları, çevre, açlık gibi dünya gündeminde olan konuları bağımsız bir gözle ve derinlemesine araştırıyor, tartışıyor ve JMUN (Junior Model United Nation) çalışmalarına katılıyorlar. Takım çalışmasını öğrenen, liderlik becerileri gelişen öğrencilerimiz, liseye geçtiklerinde çalışmalara uluslararası platformda devam ediyor. Paris, Genova, St. Petersburg gibi şehirlerde düzenlenen MUN etkinliklerinde okulumuzu temsil ediyorlar.

MUNESCO Konferansı

Selim Mizrahi (11.sınıf öğrencisi)

Ankara Bilkent Üniversitesi MUNESCO toplantısına konsey başkanı olarak katılıyorum.

Ankara’daki MUNESCO Konferansı’na hazırlandığım şu günlerde, hayatımın dönüm noktası olan UÖML’nin  bana verdiği eğitimin kalitesini, değerini bugün daha iyi anlıyorum. UOMO ailesiyle ilk tanışmam 6. sınıfta gerçekleşti. Bu aileye dünyada güncel olarak en fazla konuşulan dil olan İngilizceyi hiç bilmeden katılmıştım. Eğlenceli okuma kitapları, aktiviteler ve katıldığım farklı etkinliklerle kısa zamanda İngilizceye hâkim oldum.8 sınıfta ise tek başıma ilk yurtdışı deneyimimi Commennius Projesi’ne katılarak gerçekleştirdim. Liseye geldiğimde yurtdışındaki konferanslara katılmaya devam ettim. Öncelikle yerel birçok konferansa daha sonra da Londra ve Amsterdam’daki konferanslara katıldım. Ayrıca bu yıl JMUN’de komite başkanlığı yaptım. Mart ayında büyük bir delegasyonla St.Peterburg’a gideceğiz. Bu konferanslar sayesinde, artık Avrupa’nın birçok ülkesinden arkadaşım var. MUNESCO’daki ilk konferansımda okulumu delege olarak temsil etmiştim. Bugün ise UÖMO MUN Kulübü Başkanı sıfatıyla, MUNESCO da konsey başkanlığı yapıyor olmam beni çok gururlandırıyor.