Haftanın hikâyesi: Teruma (Yükseltmek)

Kavram
24 Şubat 2012 Cuma

Adamın biri seyahati sırasında geçtiği bir kasabada orada yaşayan eski bir arkadaşını ziyaret etmek istemiş.

Arkadaşına sürpriz bir ziyaret yapmaya karar veren adam kasabanın çarşısına gelince önüne çıkan ilk yabancıya sormuş:

“ Affedersiniz eski bir arkadaşımı arıyorum Bay Schwartz, acaba onu tanıyor musunuz?”

“Elbette tanıyorum. Bizim sinagogun başkanı, şimdiye kadar gelmiş geçmiş en kötü başkan! O makama bir hıyarı koysan daha iyi yönetilirdi Sinagog!”

“Bay Schwartz tepenin ardında kasabanın diğer tarafında oturur.”

Adam kasabanın tepenin diğer tarafındaki kısmına yürür ve önüne çıkan ilk kişiye yeniden sorar: “Ben Bay Schwartz’ı arıyorum, nerde oturuyor acaba?”

“Oo Bay Schwartz, tanıyorum tabii ki bildiğim en salak kabiliyetsiz başkan! Sinagogu yönetmeye başladığından beri hiçbir şey doğru gitmiyor, Şabat duasına gelenlerin sayısı hep azalıp duruyor! Bence o makam için bir utanç kaynağı! O bir bakkal dükkanını bile idare edemez! Şu karşıki sokakta yaşıyor.”

Adam tarif edilen sokağa girer ve Latin görünüşlü bir adam görür ve sorar, “Affedersiniz Bay Schwartz’ın evi hangisi acaba?”

Meksika asıllı adam: Oo Bay Schwartz, El Presidento!

“Valla annemi koysam o işe inanın ondan daha iyi yönetir!

İşte şu karşıdaki ev”

Adam tarif edilen eve gider eski arkadaşını bulur.

“Anladığım kadarı ile Sinagogun başkanı olmuşsun. Çok zor bir görev olsa gerek.”

Schwartz cevap verir: “Felaket zor, köpek gibi çalışıyorum . Sana anlatamam ne kadar stresli bir iş olduğunu.”

“O zaman neden yapıyorsun?”

“Açık konuşmak gerekirse şan ve şerefi için yapıyorum!!”

***

İnsanoğlu ihtirasları ile körleşebilir.

Materyalizm, maddi ihtiraslar, güç ve kontrol peşinde koşarken bu dünyada asıl neden var olduğumuzun amacını unutabilir.

Ancak ilgimizi kendi egomuzun istek ve ihtiraslarından uzaklaştırıp Tanrıya yönelttiğimiz zaman kendimizi yüceltebiliriz. (Teruma)

Teruma aynı zamanda Sadaka kavramı ile de bağlantılıdır, kelime İbranicede kaldırma fiilinin kökünden gelir.

El vermek, omuz vermek,  yardım etmek manalarını taşır.

Eğer kendi egomuzu önemsemez ve etrafımıza alçak gönüllükle yaklaşırsak, Tanrı’ya daha çok yaklaşmış ve yücelmiş oluruz.

O zaman hem kendimizi hem de başkalarını yükseltmiş oluruz.

Rav Baruch Lederman

Çeviri: Sami Aker