Camideki Sinagog

Bronx’daki Yahudi cemaati, azalan nüfus nedeniyle sinagogu ve birçok malvarlığını elden çıkartmak zorunda kalınca, bölgedeki Müslüman cemaat onlara kapılarını açmış. Artık Parkchester’daki Yahudiler, Şabat dualarını bir camide gerçekleştiriyorlar

Sibel BENMAYOR Diğer
22 Şubat 2012 Çarşamba

42 yaşındaki Yaakov Wayne Bauman, soğuk bir cumartesi sabahı, üzerinde siyah paltosu ve Borsalino şapkası ile Bronx'un bir bölgesi olan Parkchester'da, grafitiler çizilmiş bir binanın önünde Şabat duasıöncesinde yaşlı bir adamla konuşuyordu. Yaakov daha sonra, dua etmek için Al İmam Camisini barındıran Kuzey Amerika İslam Kültür Derneğinin kapısından içeri girdi.

Pek alışılmış bir durum olmasa da Bronxun doğusundaki Habad hareketinin üyeleri bu caminin içinde bulunan sinagogda ibadet ediyorlar. Bauman, "Pek çok kişi Müslümanların Yahudileri sevmediği önyargısını taşısa da bu tam tersini gösteren bir örnek," diyerek durumu açıklıyor.

Geçmiş yıllarda pek çok kişinin şehrin başka bölgelerine taşınmaları sonucunda bölgedeki Yahudi nüfusu 630 binden 45 binlere düşmüş. Buna karşılık özellikle Parkchester semtinde Müslüman nüfus inanılmaz derecede artmış. Bölgede yaşayan Müslüman ve Yahudi cemaatlerini bir araya getirmiş olan Katolik cemaatinin temsilcisi Patricia Tomasulo bu durumu "Dünyanın hiçbir yerinde aynıçatı altında dua eden Müslüman ve Yahudi cemaatini bulamazsınız," diyerek yorumluyor. 

Bu yardımlaşma senelerdir süregelen bir ilişkinin sonucu... Young İsrael Sinagogunda ibadet eden Yahudi cemaatinin haznedarı Leon Blekman, seneler boyunca üyelerin yardım amacıyla toparladıkları birtakım eşyaların ihtiyaçlı ailelere, özellikle de Seyh Musa Drammeh ve Afrikalı göçmenlerden oluşan cemaatine verildiğini açıklıyor. 2003 senesinde hızla kan kaybeden bölgedeki Yahudi cemaati, önce sinagog binasını satışa çıkarmış. Sinagogdaki tüm eşyalar da bölgedeki derneklere dağıtılmış. Şeyh Musa Drammeh cemaate ait bütün masa ve sandalyeleri almış.

Ardından Blekman biraz daha küçük ve ucuz bir bina kiralamış ama 2007'de burayı da bırakmak zorunda kalmışlar. Blekman, bu dönemde ibadet edecek yerleri olmadığı için toplanamayan cemaati kurtarmak için doğu Bronxtaki Habad cemaatine başvurmuş.

Durumu duyan Şeyh Musa hemen kendi binalarını kullanmalarınıönermiş. Drammeh, "Tüm dindaşlarım Müslüman ve Yahudilerin böyle bağlı olmalarına bizim kadar sıcak yanaşmıyorlar ama bana iyilik edene yeri geldiğinde karşılık vermek benim boynumun borcu," diyor. Şabat duası için kilometrelerce yürüyüp gelen siyah kıyafetli bu adamları’ da çok takdir ettiğini de sözlerine ekliyor.

İlk başta küçük bir odada toplanan cemaat altı ayın sonunda Şeyhin onlara tahsis ettiği daha büyük bir mekânı sinagog haline çevirmiş. Haham Meir Kabakow'un eşi Hana Kabakow, "İlk başta bu durumu anlamsız buldum ama buraya gelince anladım," diyor. Kabakow ailesi iki senedir dua etmek için yaşadıkları Brooklyn'den buraya geliyorlar.

Bu arada Leon Blekman yeni aileleri sinagoga çekmek ve Müslüman cemaatle ilişkilerini kuvvetlendirmek konusunda elinden geleni yapıyor. Cemaat bir gün tekrardan imkânları olduğunda kendilerine ait bir sinagogları olacağının hayalini kuruyor.

Diğer yandan Şeyh Musa Drammeh de 11 Eylül saldırılarından sonra kendilerine önyargıyla yaklaşan Amerikan halkına, kendi cemaati için pozitif bir imaj verme çabası içinde. En son projesi, her dine mensup gençlere, bu cemaatleri de birbirlerine yaklaştırmak ve toleransı arttırmak amacıyla temel bilgileri vermek...