TU-BİŞVAT BAYRAMI HEMDAT ISRAEL’DE KUTLANDI: “Gelecek kuşaklara yemyeşil bir dünya bırakmak için...”

Tu Bişvat Bayramı geleneksel olarak Haydarpaşa Hemdat İsrael Sinagogu’nda kutlandı. Güne Talmud Tora ve Minix çocuklarının gösterileri renk kattı

Ester YANNİER Toplum
8 Şubat 2012 Çarşamba

Yahudi dini takvimine göre Şevat ayının 15’inci günü kutlanan Tu Bişvat Bayramı, için geleneksel olarak tarihi Haydarpaşa Hemdat İsrael Sinagogu’nda bir tören düzenlenir. 117 yıllık bir tarihe sahip bu sinagogda 70 yıldır Tu Bişvat geleneksel olarak kutlanıyor.

Törene, Hahambaşı Rav İsak Haleva, Cemaat Başkanı Sami Herman, İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Moshe Kamhi, Onursal Başkan Bensiyon Pinto, Aşkenaz Cemaat Başkanı Binyamin Poluman, Cemaat idarecileri, Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı Başkanı Mayir Saranga başta olmak üzere vakıf üyeleri, sinagog vakıf başkanları, dernek kurum ve kuruluş başkanları ve dindaşlar katıldı. 

Tu Bişvat kutlamasının önemine değinen konuşmaların ilkini Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı Başkanı Mayir Saranga yaptı. 1940’lı yıllardan itibaren sinagoglarında Tu Bişvat’ı çocukların katılımıyla gerçekleştirdiklerinin ve bunu sürdürmekten de mutluluk duyduklarını dile getiren Saranga “Tu Bişvat’la birlikte toprak uyanmaya başlar, ağaçlar ilk tomurcuklarını açarlar; doğa yeniden canlılık kazanmaya başlar. Ağaçları korumak, yenilerini ekmek, gelecek kuşaklara yemyeşil bir dünyayı miras bırakmak yaşam döngüsü için ne kadar önemli ise çocuklarımızın da küçücük yaştan başlayarak hassasiyetle büyütülmeleri, geçmişlerini bilerek, geleneklerine sadık olarak, eğitilmeleri, geleceğe hazırlanmaları o kadar önemlidir. Hepimiz biliyoruz ki geleceği tasarlamak bugünden başlar. Kültürel zenginliğimizin, doğayla birlikte korunması ve yaşatılması ancak bu bilincin çok küçük yaşlardan başlayarak kazandırılması ile mümkün olabilir” dedikten sonra Anadolu yakasında faaliyet gösteren Minix Anaokulu’nun faaliyetlerinden söz etti. Vakıf olarak ileri yönelik çalışmalar hakkında bilgi aktarımında da bulunan Saranga Jewish History and Culture (Yahudi Tarihi ve Kültürü) kitabından şu alıntıyla devam etti.  Talmud Tora Başkanı İzak Babat, ağaç-insan benzetmesini temel aldığı konuşmasında, aile büyüğü bir kişinin çocuklarının gelişmesinde ne denli başarılı olduğunu, ne tip sorularla anlayabileceğinin aktardı. Babat’ın sorularından bazıları şöyleydi: “Tıpkı bir ağaçta yaşayan yavrular gibi çocuklarıma iyi bir barınak ve iyi bir besleyici olabiliyor muyum?  Gövdemin gölgesinde huzur ve bolluk içinde serpilip büyüyebiliyorlar mı? Bir ağacın güneşe doğru büyümesi gibi Tora’nın ışığına sürekli yönelebiliyor muyum? Köklerimin Yahudi gelenek ve görenekleri içinde sağlam bir şekilde yayılması için sağlam bir şekilde sorumluluklarımı yerine getirebildim mi? Bir ağaçtan üreyen yapraklar gibi sonradan gelecek için ailemin devamını sağlayabildim mi? “… 

Sinagog ile aralarına uzun yıllara dayanan bir bağ olduğuna değinen Albert Levi, ibadethanenin yaşatılmasını sağlayan Vakıf Başkanı Mayir Saranga’ya ve yönetim kurulu üyelerine özverili çalışmalarından ötürü teşekkür etti. Levi, sinagogda ilk Tu Bişvat kutlamasının 1942 yılında gerçekleştiğini hatırlatarak ve Tu Bişvat’ın bir Tora bayramı olmadığını, bir gelenek günü olduğunu ve bugünde kişilerin ağaç dikmeye teşvik edildiğini söyledi. Levi, güne neşe ve anlam katan çocukları yetiştirenlere de teşekkür etmeyi unutmadı.

Haham Akaal Rav Yeuda  AdoniTora’da üç yerde insan-ağaç benzetmesine rastlandığını söyledi, “Kötülerin yolunda gitmeyen insan mutludur. Tora okumaktan haz duyan, Tora’yı elinden bırakmaz. Böyle bir kişi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer. Meyvesini mevsiminde verir; yaprağı hiç solmaz, yaptığı her işi başarır” dedi.

Pirke Avot’tan bir alıntı yaparak sözlerini sürdüren Rav Adoni başarılı insanı, hiçbir fırtınanın ve kasırganın yıkamayacağı kökleri sağlam bir ağaca benzetti ve kişinin ibadetinin yanı sıra hem işini yapması, hem de herkese yardımcı olması gerektiğini söyledi. Ağaç dikmenin kutsal bir görev olduğunu belirten Rav Adoni  ancak esaret altında olmayan insanın ağaç diktiğini, toprağın insanı bağladığını, göçebelikten kurtardığını ve ağacın da bunları ifade ettiğini söyledi. 

Cemaatler Başkanı David Elhadef ise “(…) Tora binlerce yıl evvel ağaç dikme geleneğini, ağaç kesmeme yükümlüğünü akıl ve dillerimize yerleştirerek ekolojik ve çevreye saygınlık düşüncesini bize aşıladı” dedi.  Elhadef konuşmasında ayrıca toplum bireylerinin cemaat idaresinin düzenlemiş olduğu etkinliklere ile diğer taleplere karşı duyarsız olduklarını vurguladı ve cemaatin daha sağlıklı bir geleceğinin ancak kurumlarda çalışan bireylere katkı sağlayacak gönüllü kadrolar oluşturulmasının şartıyla olduğunu ve destek beklediklerinin altını çizdi. 

Çocukların gösterilerini çok beğendiğini ifade ederek konuşmasına başlayan Hahambaşı Rav Haleva, eğitimin önemi üzerinde durdu. Örneklerle Tanrı sevgisini anlatan Hahambaşı Rav Haleva, dua, doğa  ile  insan sevgisinin kişinin hayatında en büyük yol gösterici olduğunu söyledi ve  eşit güçler ve doğanın mucizevî döngüsünden bahsetti.

Hazan Menahem Eskenazi’nin okuduğu Anoten duasından sonra Ehal önüne getirilen meyvelerin berahaları okundu.

Tören süresince renkli kıyafetleriyle Caddebostan Talmud Tora çocukları, Niso Kaston (gitar), Sami Hanay (klavye) eşliğinde canlı seslendirdikleri şarkılar ve gösterileriyle anlam katarken, Minix Anaokulu’nun 3-6 yaş arası öğrencilerinin İzzet Bana yönetiminde seslendirdikleri şarkılar neşe kaynağı oldu.

Tu- Bişvat kutlaması her yıl olduğu gibi ağaç dikimi ve kokteyl ile sonlandı. Konuklara Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı tarafından günün anlamına uygun yemişlerin bulunduğu paketler hediye edildi.