Şalom-Dergi Panorama'da İvo MOLİNAS yazdı...
Psikologların çoğu, insanların yaşlandıkça, sağlıkları yerinde olduğu müddetçe gençliklerine göre çok daha mutlu yaşadığını ileri sürer.
Doğrudur, Alaska’nın derin sessizliğindeki bir coğrafyasında veya Norveç fiyordlarının, Tanrı’ya yakınlaştıran atmosferinde yaşayan dünyalı daha mutludur şüphesiz.
Bir de derisi, duyarsızlık kalkanına sahipse, o insandan daha mutlu yoktur.
Heyhat! Hayat çoğumuza o kadar da cömert davranmıyor. O coğrafyalarda yaşamayanlar için dünya her yıl daha da karanlık kâbusa dönüşüyor.
***
2011’in, insanı, “iyi ki yaşıyorum” dedirten küçük mutluluklarının dışında hayatımızın önüne koyduğu topyekûn bir yok oluşa doğru gidişatı simgeliyor. Zira deniz bitti. Kötülüğe ruhunu satanların, Şeytan’la işbirliği yapanların, güce tapanların sayısı o kadar artmış durumda ki, oksijen almaktan başka sevdaları olmayanlara hayat hakkı vermiyor artık.
Bu gidişat karşısında Sisifos gibi cezalandırıldığımızı düşünmüyorsak, yapılacak en kahramanca iş ne yazık ki Don Kişotvari mücadele olacaktır, hikâyenin sonunu bilsek de.
Bu durumda, hiç olmazsa Şeytan’a karşı yenilmeyeceğiz ilk hamlesinde. Ona istediğini hemen sunmayacağız altın tepside.
Adalet duygumuzun yerlerde süründüğü bir dünyada yaşamak, ancak ve ancak iyiliğin peşinden ayrılmamakla mümkün olacak, olabildiğince.
Tek mücadelemizi, sonunda yenileceğimizi bilsek de, iyiliğin silahlarıyla yapmış olalım. Kim bilir belki bir gün, dağın tepesinden yükselecek güneş bizi ummadık bir şekilde ısıtacak, aydınlatacak, önümüzde yıkılmaz gibi görünen kalın duvarlarda çatlak yaratacak. İşte o zaman Şeytan ile gerçek ve eşit koşullarda savaş başlayacak.
İyiliğin peşinden gidenlerin sayısı arttıkça, Şeytan ve ona tapanlar tarihin karanlığına gömülecekler.
Zor ama, mucizeler her daim mümkün!...
***
ŞALOM, 2011’i yine koşarak geçirdi. Özellikle, geniş toplumun giderek artan ilgisi onu ulusal gazete seviyesine çıkardı. ŞALOM, 2011’de ona gönül veren okurlarına aylık Şalom-DERGİ’yi armağan etti.
ŞALOM, 2011’de devlet katında, siyasi parti ve sivil toplum örgütleri platformlarında ilk kez eşit muamele görerek, onu yaratanların, yükseltenlerin ve onu tarafsız bir yayın organı haline getirenlerin görüşlerini iletme olanağı buldu.
Davet edildiğimiz ‘Yeni Anayasa taslağı’ çalışmalarında üç noktaya değindik. Halkın devlet için değil de, devletin halk için var olması gerektiğini, tüm Türk vatandaşlarının her alanda ve anlamda eşitlikçi muameleye tabi olmalarını ve özellikle medyadaki nefret ve ırkçı söylemlerin cezai yaptırımlara maruz kalmasını diledik.
Türkiye daha da demokratikleştikçe, daha eşitlikçi, daha şeffaf bir iklime büründükçe ŞALOM daha da büyüyecek, daha da etkinleşecek.
ŞALOM 2012’de geçtiğimiz yıl olduğu gibi koşmaya devam edecek.
Türkiye mutlu oldukça, hepimiz mutlu olacağız.
Hoş geldin Annus Mirabilis* 2012!
İvo Molinas
Genel Yayın Yönetmeni
* ‘Mucize Yıl’