İsrail’de yıllardır devam eden laik-dinci çatışması, aşırı dinci toplumun nüfus artışına paralel olarak büyüyor. Dindarların otobüslerde kadın ile erkeklerin ayrı yolculuk etmesi yönünde topluma baskı uygulamaları ile bu gerilim bir kez daha gün ışığına çıktı
Viktor KUZU
Ultra-Ortodoks Yahudilerin kendi yaşam tarzını İsrail’in günlük yaşamına dikte etme çabaları ile kızışan taraflar arası gerginlik güç geçtikçe büyüyor. Aşırı dinci Yahudilerin otobüs seferlerinde kadınların erkeklerden ayrı olarak otobüsün arka tarafında yolculuk etmeleri yönünde inisiyatif alması ile gün ışığına çıkan tartışma İsrail ordusu ve maliyenin operasyonları ile farklı bir boyut aldı.
Toplum içinde Haredimler olarak bilinen aşırı dinci Yahudilerin tüm İsrail nüfusunun yüzde 10’luk kesimini temsil ettiği tahmin ediliyor. Ancak doğum kontrolünü reddeden bu kesim sayılarını hızlı bir şekilde arttırıyor ve 2030’lara gelindiğinde nüfusa göre oranlarının yüzde 20’ler seviyesine geleceği tahmin ediliyor.
Aşırı dinci yaşam tarzı fakirliği de beraberinde getiriyor. Aldıkları kısıtlı ve tek yönlü eğitim nedeniyle modern ekonomide kendilerine yer bulamayan dinci nüfusun yüzde 60’ı fakirlik sınırında bir yaşam sürdürüyor. Dinci olmayan İsrail toplumunda bu oran sadece yüzde on iki ile sınırlı. Aşırı dinciler askerlik görevinde yer almadıkları gibi ekonomiye de katkı sağlamadıklarından, toplumun bu kesimi modern İsrail halkı tarafından finanse ediliyor. Dindar nüfus arttıkça finansman yükü arttığından toplum içindeki huzursuzluk da artıyor.
Haredimlerin sahip olduğu ayrıcalıklar İsrail’in kuruluşuna kadar gidiyor. O yıllarda din adamlarının desteğini arkasına almak isteyen David Ben Gurion, on sekiz yaşına gelen Haredimlerin dini eğitimlerine devam etmek istemeleri durumunda askerlikten muaf olmasına izin verdi. O yıllarda bu ayrıcalıktan yararlanacak kişi sayısı yüzlerle ifade ediliyordu ve dikkat çekmiyordu.
Ancak Haredimlerin nüfusunun hızla artması ve ömür boyu devam eden Tora eğitimi nedeniyle sorunlar yıllar içinde büyümeye başladı. Bugün Haredim toplumunda çalışma yaşında bulunan erkeklerin yüzde 65’inin herhangi bir işi yok ve olmasını da istemiyor.
Aşırı dindar nüfus bir arada, kendileri için kurulan bölgelerde yaşamayı tercih ediyor. Bir Haredim ailesinin ortalama on çocuğunun olduğu düşünülecek olursa, bu bölgelerdeki zor yaşam koşullarına şaşırmamak lazım. Herhangi bir gelirleri olmadığından bu bölgeler modern belediyecilik hizmetlerinden de muaflar. Haredimlerin evlerinin içinde de İsrail’in alışılagelmiş modern hayatından farklı bir yaşam devam ediyor. Neredeyse hiçbirinin evinde televizyon yok ve çok az Haredim bilgisayar kullanıyor.
Geçtiğimiz günlerde aşırı dindar toplum ile modern İsrail arasında artan gerilime İsrail ordusu da taraf oldu. Ordunun kültürel faaliyetlerinde kadın askerlerin erkek askerlerle birlikte şarkı söylemesinin dini kurallara aykırı olduğunu öne süren aşırı dindarlar, erkek askerlere bu etkinliklere katılmamaları çağrısında bulundu. Ancak İsrail ordusu konu üzerine devreye girerek askerlerin bu etkinliklere katılımını zorunlu hale getirdi. Ordu içindeki şarkı krizinde aşırı dindarların lideri konumunda bulunan Haham Elyakim Levanon, İsrail Ordusu Hahambaşısı General Rafi Peretz ile bir araya geldiği toplantıda aşırı dindar haham görevinden istifaya zorlandı.
Bir diğer gerilim aşırı Yahudilerin yerleşim bölgesi olan Beit Şemeş’te altı cemaat üyesinin vergi kaçakçılığı ve para aklama suçlarından tutuklanması nedeni ile yaşandı. Olaylar üzerine yüzlerce aşırı dindar yolları kapayarak gösteri düzenledi. Yaşanan olaylar sırasında dört kişi gözaltına alındı. Yıllardır aşırı dinci toplum, kendilerine gelen bağışları beyan etmedikleri ve vergi kaçırdıkları gerekçeleri ile suçlanıyordu.