İsrail Yahudileri’nin yüzde 80’i Tanrı’ya inanıyor

Guttman Enstitüsü ve AVI CHAI Vakfı tarafından yürütülen geniş kapsamlı Yahudilik araştırması dindar ve Haredi Yahudilerin sayısındaki artışa, geleneksel ve laik Yahudilerin sayısındaki azalmaya dikkat çekti. Yahudilerin yüzde 63’ü et ve sütü birlikte yemezken, yüzde 65’i Şabat günü televizyon izliyor

Dünya
1 Şubat 2012 Çarşamba

Guttman Enstitüsü’nün İsrail Demokrasi Enstitüsü ile birlikte yaptığı ve sonuçları bu hafta yayınlanan bir araştırmaya göre İsrail’de yaşayan Yahudilerin yüzde 80’i Tanrı’ya inanıyor. Çalışma, 1991 ve 1999 yıllarında yapılmış olan iki araştırmanın devamı niteliğinde düzenlendi. Yapılan karşılaştırmada Yahudi geleneklerine bağlılık 1990’larda düşüşteyken sonraki on yılda geleneklere bağlılıkta artış belirlendi.

2009 yılında yapılan araştırmanın sonuçları araştırma ekibinin başında olan Prof. Aher Arian’ın vefatı nedeniyle ancak şimdi yayınlanabiliyor. Çalışma, ülkeyi temsil eden 2083 İsrail Yahudi’si ile gerçekleştirilen yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi.

Çalışmanın ilk bölümünde katılımcıların dine karşı kişisel tutumları incelendi. Sonuçlar 1990 anketleriyle karşılaştırıldığında geçmiş on yıla göre daha yüksek sayıda Yahudi kendini dindar ya da ultra-Ortodoks olarak tanımladı. Katılımcıların yüzde üçü kendini dindar olmayan laik (1990 anketinde yüzde 6), yüzde 43’ü laik (1990 anketinde yüzde 46), yüzde 32’si geleneksel (1990 anketinde yüzde 33), yüzde 15’i dindar (1990 anketinde yüzde 11) olarak ifade ederken yüzde yedisi de (1990 anketinde yüzde 5) de Haredi olduğunu belirtti.

Her beş İsrailli’den dördünün Tanrı’ya inandığı bilinen bir gerçek. Çalışma sonuçlarına göre yüzde 77’lik bir grup dünyanın ‘olağanüstü bir güç’ tarafından idare edildiğine ikna oldu. Yüzde 72’lik bir grup dua etmenin kişinin durumunu iyileştireceğine ve yüzde 67’lik bir grup da Yahudilerin seçilmiş insanlar olduğuna inanmakta. Yüzde 65 Tevrat’ın ve mitzvaların ilahi bir emir olduğuna inanıyor.

İnançlarla ilgili maddelere bakıldığında çıkan sonuçlar şu şekilde: Cevap verenlerin yüzde 34’ü mitzvaları gözetmeyi beceremeyen Yahudilerin kendi varoluşlarını tehlikeye soktuğunu düşünüyorlar. Yüzde 80’i iyi davranışlarının ödüllendirileceğine, yüzde 74’ü kötü davranışlarının cezalandırılacağına inanıyorlar.

Yine inançlarla ilgili maddeler değerlendirildiğinde ankete katılanların yüzde 56’sı ölümden sonra yaşam olduğuna ve yüzde 51’i de Mesih’in geleceğine inanıyorlar.

Çalışma sonucunda özellikle geleneksel törenlerin insan hayatında önemli yeri olduğu da belirlendi. Yüzde 94 sünnetin gerekli olduğunu, yüzde 92 vefat eden kişinin ardından yedi gün yas tutmanın önemini ve yüzde 91 de bar-mitzva töreninin gerekliliğini belirtti.

Yüzde 80 evliliğin bir haham tarafından kutsanması gerektiğini söylerken, ankete cevap verenlerin yüzde 51’i İsrail’de hahambaşılık katılımı olmadan sivil evliliklere de izin verilmesi gerektiğini savundu.

ŞABAT VE DİNİ BAYRAMLAR

Önceki maddelere bakıldığında mitzvalara uymanın ilahi emir olduğunu söyleyenlerin yüksek oranda olmasına rağmen Şabat hakkındaki sorularda katılımcıların sadece üçte biri her küçük ayrıntıya kadar Şabat’a bakabildiklerini belirtti.

İsrail’deki Yahudilerin çoğu geleneksel özelliklerini koruyor. Yüzde 84’ü aileyle zaman geçirmeyi istiyor, yüzde 66’sı Şabat mumları yakıyor ve yüzde 69’u Şabat yemeği yapıyor.

Diğer yandan yüzde 65’i Şabat günü televizyon izleyip, müzik dinliyor, İnternet’e giriyor. Yüzde 37’si sportif faaliyetlerde bulunuyor, plaja veya alışverişe gidiyor.

Şabat gibi dini bayramlar da İsrail halkı tarafından saygı görüyor. Ankete katılanların yüzde 85’i dini bayramları geleneklere uygun kutlamanın önemini belirtiyor. Tabi bunlardan ne kadarının bireysel düzeyde uyguladığı hâlâ bilinmiyor.

Yüzde 80 Hanuka mumlarını yakıyor. Yüzde 68’i Yom Kipur da tamamen ya da kısmen oruç tutuyor. Yüzde 67’si Pesah’ta hamurdan uzak duruyor.

Yahudi bayramlarından Yahudi yemeklerine uzandığımızda İsrail’de yüzde 76 Yahudi’nin evlerinde dini kurallara uygun yemek yediğini görüyoruz.  Dışarıda buna dikkat edenlerin oranı yüzde 70’lere düşüyor. Yüzde 72 dini kurallara uymadığı gerekçesi ile domuz yemiyor.

Araştırmanın ilk bölümündeki bu bulgular analiz edildiğinde Sefarad Yahudileri arasında laiklerden daha çok dindar ve gelenekseller olduğu belirlendi. Eğitim ve gelir seviyesi yükseldikçe laikliğin arttığı da sonuçlar arasında.

DİN VE DEVLET

Araştırmanın ikinci bölümü katılımcıların din ve devlet işleri hakkındaki genel görüşlerini incelendi. Dindar Yahudilerin yüzde 49’u demokratik değerlerle yönetilmek yerine dini kurallarla yönetilmeyi tercih ediyor. Ama oranı yüzde 84’ü bulan anti-dindar olan laikler için ve yüzde 65’i bulan laikler için demokratik yönetim tercih sebebidir. Yüzde 46 oranındaki gelenekseller için bazen halahalar bazen de demokratik kurallar olması uygun geldi.

Örneğin Şabat günü tüm ülkedeki kafe, sinema ve lokantaların açık kalmasını isteyenler yüzde 67 oranında. Yüzde 64’ü spor karşılaşmalarının devam etmesini, yüzde 54’ü toplu taşımanın çalışmasını ve yüzde 58’i de alışveriş merkezlerinin açık olmasını istiyor.