Birleşmiş Milletler’e bağlı bilim, eğitim ve kültür teşkilatı UNESCO’nun pazartesi günkü genel kurulunda yapılan oylama sonucunda ‘Filistin Devleti’nin üyelik talebi kabul edildi. ABD, karar sonrası UNESCO’ya yaptığı mali yardımı durduracağını açıkladı
Birleşmiş Milletler’e bağlı bilim, eğitim ve kültür teşkilatı UNESCO’nun pazartesi günü yapılan son oturumunda Filistin Özerk Yönetimi Lideri Mahmud Abbas’ın talebi olan ‘Filistin Devleti’nin UNESCO’ya tam üyeliği konusu ele alındı. Oylamaya UNESCO’nun 185 üyesinden 173’ü katıldı. Bunlardan 107’si ‘evet’, 14’ü ‘hayır’ oyu kullanırken, 52’si ise ‘çekimser’ kaldı. ABD, İsrail, Kanada, Almanya, Hollanda, Romanya’nın yanı sıra bazı Afrika ve Latin Amerika ülkeleri olumsuz yönde oy kullanırken, İslam ülkeleri, Türkiye, Çin, Rusya, Brezilya, Hindistan, Fransa, İspanya, Yunanistan, İrlanda, Belçika, Avusturya, Malta, Danimarka, Macaristan ve Hırvatistan teklife onay verdi. İngiltere, Japonya ise çekimser oy kullanan üyeler arasında.
Bu gelişme üzerine ABD Kongresi UNESCO’ya yaptığı yardımı durdurma kararı aldı. ABD, yıllık 80 milyon dolarlık katkı payı ile UNESCO bütçesinin yüzde 22’sini sağlıyor. Kasım ayında ABD’nin 2011 yılına ait 60 milyon dolar katkı payı ödemesi bekleniyordu. ABD sadece katkı payını durdurduğunu, UNESCO üyeliğinden çekilmeyeceğini belirtti. Bu karar ABD’nin UNESCO içindeki durumunu tehlikeye sokuyor. Kurallarına göre iki yıl üst üste katkı payı ödemeyen üyelerin genel kuruldaki oy hakkı elinden alınabiliyor.
ABD dışında İsrail ve Almanya da BM’nin kültürel kolu UNESCO’nun Ortadoğu’daki yapıcı barış planı hedefini baltaladığı gerekçesiyle kararı eleştirdi. Karar sonrası bir açıklama yapan Almanya, Filistinlilerin UNESCO’ya kabulünün Ortadoğu’da barışa ulaşmayı zorlaştıracağını açıkladı. Almanya Dışişleri Bakanlığı yaptığı yazılı açıklamada, UNESCO’nun bu kararının Ortadoğu Dörtlüsü’nün (ABD, AB, BM ve Rusya) himayesinde başlatılan ve zaten zor şartlarla yürütülen dolaylı görüşmelere zarar vereceği ve tehlikeye atacağı konusunda uyardı.
Filistinliler BM’de tam üyeliğe ulaşmak için UNESCO gibi BM’ye bağlı diğer kurumlara üyelik başvurusunda bulunurken, İsrail bölgede barışa tek taraflı inisiyatiflerle değil doğrudan ve önkoşulsuz görüşmelerle ulaşılabileceğini hatırlattı.
