Balat Or-Ahayim sınırlarını genişletiyor

Or Ahayim Hastanesi, ağustos ayından itibaren Balıklı Rum Hastanesi’nde 40 yatak kapasiteli Geriatri-5 binasında hizmet vermeye başladı. Hastane yönetim kurulunun büyük önem verdiği bu proje toplum bireyleri arasında spekülasyonlara ve yanlış anlaşılmalara neden oldu.

Ester YANNİER Toplum
5 Ekim 2011 Çarşamba

Vakıf Başkanı Elio Medina, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yaşar Abuaf, Balıklı Rum Hastanesi Proje Koordinatörü Flora Baruh, Pembe Melekler Başkanı Meggy Küçük, Terapi Grubu Başkanı Hülya Doğu ile geçtiğimiz ay başlatılan Balıklı Rum Hastanesi Projesi hakkında görüştük

 Bugünlerde cemaat bireylerimiz arasında geçen sohbetlerde Or- Ahayim Hastanesi’nin Balıklı Rum Hastanesi Projesi konu ediliyor. Hatta hastanenizin Geriatri Bölümü’nün kapatacağı söylentileri dillerde dolaşıyor. Bu projenin amaçlarını ve işleyişini özetler misiniz?

Elio Medina: Birçok platformda dile getirmeye çalıştığım üzere, tıbbın sağladığı buluşlar ile insan ömrünün uzaması, Alzheimer, Demans ve Parkinson gibi yaşlılık hastalıklarının çığ gibi büyümesine ve dünyada şu anda sosyal güvenlik sistemlerinin neredeyse çökmesine neden oluyor.

Bir örnek vermek açısından, son bir ay içerisinde yaklaşık on cemaat üyesi yaşlısını kalça kırığı nedeniyle ameliyat ettik. Bu hastalarımızın yaş ortalaması 93-95 idi. Cemaatimizin üst yönetiminin de almış olduğu kararlar paralelinde, cemaatimizin tek sağlık kurumu olma pozisyonumuzla ileride bakım gerektiren hastalarda büyük bir artış olacağı varsayımı ve öngörüsünden hareket ederek, Balıklı Rum Hastanesi’nin 40 yatak kapasiteli bir binasında bu tip hastalara hizmet verme gayesi ile yola çıktık. Daha önce Balıklı Rum Hastanesi’nde yatan hastalarımız mevcuttu ve Barınyurt ve Barın Yıldızlar kendileri ile özverili bir şekilde ilgilenmekteydi.

‘Bakım hastaları’ olarak adlandırdığımız bu yaşlılar, yemeklerini kendileri yiyemiyor, yataklarından kalkamıyor ve daha ileri safhalarda yakınlarını bile tanıyamıyorlar. Bu durumdaki hastalara evlerinde bakmak oldukça güç. Öte yandan parasını ödeseniz dahi özel hastaneler ve devlet hastaneleri bu hastalardan çok hoşlanmıyor. Bu nedenle bu hastalar,  huzurevlerinde ya da geriatri kliniği olan birkaç hastanede hizmet alabilmekteler.

Günümüzde cerrahi müdahaleler de dahil olmak üzere birçok sağlık hizmeti, devletin büyük desteği sayesinde geçmişe nazaran çok daha kolay temin ediliyor. Ancak genellikle yaşlı hastaların ihtiyaç duyduğu uzun süreli bakımlar zor, sıkıntılı ve pahalı süreçlerdir ve ailelerin bütçelerini zora sokan durumların oluşmasına neden olur.

Bütün bu nedenler projenin önemini vurgulamak için yeterli olgular. Projenin operasyonel kısmı arkadaşlarımın değerli destekleriyle çözüm bulabileceğimiz bir husus. En zor bölümü tahmin edeceğiniz gibi finansman ihtiyacıdır ki, bugüne kadar ürettiğimiz projelerde bağış severlerimizin kurumumuza verdiği destekler, bu projemiz için de bize güven veriyor.

 Yaşar Abuaf, siz bu proje hakkında bize neler söyleyeceksiniz?

Öncelikle şunu belirtmek isterim; Or-Ahayim Hastanesi’nin hiçbir bölümünü kapatma gibi bir niyeti bulunmuyor. Daha önce çıkan söylentilerde dendiği gibi de hiçbir hastaneye satılmadı. Tam aksine bu projeden de anlaşılacağı gibi her geçen gün dindaşlarımıza daha çok hizmet üretmek için yeni projelere cesaretle girişiyor. Günümüzde kaliteli sağlık hizmeti almanın bedelinin çok yüksek olmasına karşın, Or-Ahayim aynı kaliteyi çok daha uygun şartlarla sağlamayı hedefliyor. Nitekim son yıllarda cemaatimiz üyelerinin güvenini kazanmayı başardık. Bugün kalp cerrahisi hariç neredeyse bütün cerrahi müdaheleleri yapabiliyoruz. Doğum kliniğimizde bazen günde altı bebeğin doğumunu gerçekleşiyor. Plastik Cerrahi ünitemize dünyanın birçok ülkesinden hasta kabul etmekteyiz. Bütün bu gelişmelerin yanında yıllardır ilgi alanımız olan yaşlı bakımını asla ihmal etmeyeceğimizi bu yeni projemizle ispat ettik sanıyorum. 

 Flora Baruh, bildiğim kadarıyla Balıklı projesinde koordinasyonu yürütüyorsunuz. Orada ne gibi düzenlemeler yaptınız ve daha neler yapmayı planlıyorsunuz?

Balıklı Rum Hastanesi projesine start verilir verilmez, dört koldan işe koyulduk. Hastanenin yetkilileriyle yakın temasa geçerek bir ilerleme planı çıkardık. İlk aşamada bahçe düzenlenmesi ve binanın tadilat işleri yer aldı.

Ardından iç dekorasyona yöneldik. Perdeden çarşafa kadar her şey yenilendi; yatakları aynen Or-Ahayim standartlarına getirdik. Bahçe mobilyaları, tenteler tanzim edildi. Tüm bu işleri yaparken bir taraftan da hastanenin personelini ürkütmeden amacımız doğrultusunda, çalışma şekillerine yeni uygulamalar getirdik. Bir yandan da diğer departmanlardaki tüm cemaat hastalarını bir araya toplamak için girişimlerde bulunduk. Tabii ki aynı şekilde Geriatri-5 binasından ayrılabilecek tüm hastaları diğer servislere transfer ettirdik.

Yatış için müracaat eden hastaların en hızlı ve kolay şekilde kabulünü sağladık ve sağlamaktayız.

Psikolog Selim Başarır’ı bizzat davet ederek hastalarla nasıl bir ilişki kurabileceğimizi danıştıktan sonra haftanın iki günü Pembe Meleklerin terapi uygulamalarını başlattık. Umuyorum ki bayram sonrası ziyaretler daha rutine girecek. Pavyonun mevcut mutfağı bazı düzeltmelerden geçecek ve en kısa zamanda Or-Ahayim’de üretilen kaşer yemekler servisle oraya ulaştırılacak.

Bütün bu süreçte Or-Ahayim çalışanlarının verdikleri desteği yadsıyamayız.

 Şimdiye kadar duyduklarım harika şeylerden sonra bu projenin en büyük sorumluluğunu alan Or-Ahayim Pembe Melekleri’nin Başkanı Meggy Küçük’e soralım; Balıklı’da neler yapacaksınız?

Or-Ahayim’deki yaşlılarımızla Balıklı’dakiler arasında hiçbir ayırım gözetmemiz mümkün değil elbette. Roş Aşana ve Kipur’un geçmesiyle birlikte, Pembe Melekler aramızda organize olup nöbetleşe her gün onları ziyarete gideceğiz. Hatta onlara, biraz da uzakta olmaları nedeniyle daha da ilgi ve şefkat göstereceğiz. Onlara layık oldukları sevgiyle yaklaşıp canlarının çektiği yemekleri birlikte yiyeceğiz, şarkılar söyleyeceğiz. Buradan herkese seslenmek istiyorum; Barın Yıldızlara, İhtiyarlar Yurdu Hanımlar Kolu’na ve cemaatimizin tüm hanımlarına; gelin bir gün bizim de onların yaşına geleceğimiz bu büyüklerimize sevgi dolu yüreklerimizi açalım. Onlara yaşatabileceğimiz her mutlu dakikanın vereceği hazzı hep beraber paylaşalım. Gelin birlikte onlara yaşanacak çok güzel şeylerin olduğunu ispat edelim.

 Terapi Grubu Başkanı Hülya Doğu, çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Balıklı’da terapi denemelerimize başlar başlamaz değerli büyüklerimizin yüzlerindeki sevinç ve gülümsemelerini görmek bizim için en büyük mutluluk oldu. Onlarla beraber eski şarkıları söylemek, “bir daha sefer geldiğinizde balık getirin” ricalarını not etmek, “kahvaltı etmek için sizleri bekleyeceğim” demelerini duymak yorgunluğumuzu unutturup evlerimize neşe ve huzur içinde gitmemizi sağlıyor. Çok yakında oraya sanatçı misafirlerimizi götürüp konserler verecek, birlikte Peraşa okuyacak, eski günleri ve hatıraları yad edeceğiz. Bu görevin çok yüce bir vazife olduğunu düşünüyor ve terapilerimize destek verecek herkesi bizimle işbirliğine davet ediyorum.

Or-Ahayim Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımızla yaptığım söyleşide projeye inandıkları gözlerindeki kıvılcımlardan belli oluyordu. Daha şimdiden 40 yatak kapasiteli binanın yüzde 90’ının dindaşlarımızla dolduğunu belirttiler. Bir zamanlar tercih sırasında en son sırada yer alan Or-Ahayim Hastanesi’nde şimdilerde oda bulmakta zorluk çekiliyor. Or-Ahayim yönetimindeki Balıklı Hastanesi Geriatri-5 binası da dolmak üzere... Yönetim Kurulu üyeleri bu binanın yetmemesi durumunda hemen yeni çözümler için çalışmaya başlıyacaklarını belirttiler.

Sağlığımızın, kaybedilinceye kadar ihmal ettiğimiz, sonra da geri kazanmak için uğraş verdiğimiz en değerli varlığımız olduğunun farkındalığı ile Or-Ahayim’deki arkadaşlarımın yanından ayrılıyorum. Hepimizin bir gün yaşlanacağı idraki ile yardıma gereksinim duyan değerli büyüklerimizin refahı ve mutluluğu için uğraş veren bu insanlara teşekkürü bir borç bilerek elbette...