Başarı potansiyelinizi harekete geçirin

İçimizde başarı potansiyeli bulunduğunu düşünüyorsak yeteneklerimizin açığa çıkarılması ve geliştirmesi için zamana ihtiyaç duymakla birlikte teşvik edilmeye de gereksinim hissederiz. Bu aşamaları doğru bir şekilde yaşadığımızda içimizde bulunan bu gizli güç de giderek büyür

Gençlik - Eğitim
18 Ocak 2012 Çarşamba

Potansiyel kelimesini hepimiz biliriz ve kullanırız. Fransızca kökenli olan bu kelimenin Türkçedeki karşılığı ise ‘varlığı ve gücü ortaya çıkmamış olan gizil güç’tür. Başarı kelimesiyle bütünleşince henüz açığa çıkmamış ama başarma özelliğini kendi bünyesinde barındıran olarak düşünebiliriz.

Bazı kişileri görürüz, büyük bir merak duygusuyla hareket ederler. Her an kıpır kıpır yerlerinde duramaz ve devamlı bir şeyleri öğrenmeye çalışırlar. Bu özelliklere sahip kişilerin içlerinde büyük bir başarı potansiyeli olduğunu fark ederiz. Elbette sadece bizim bunu fark etmemiz önemli değildir. Önemli olan bu kişinin, kendi gizli gücünün ne kadar farkında olduğudur. Bizler belki bu özelliklerdeki kişiyi yönlendirerek gelişimine katkıda bulunabiliriz. Ancak sonuç olarak o kendine ve içinde bulunan gizil güce, ne kadar inanıyorsa ve kendini ne kadar başarıya layık görüyorsa, ulaşabileceği yükseklikte o kadar olacaktır.

 Teşvik şart

İçimizde başarı potansiyeli bulunduğunu düşünüyorsak yeteneklerimizin açığa çıkarılması ve geliştirmesi için zamana ihtiyaç duymakla birlikte teşvik edilmeye de gereksinim hissederiz. Bu aşamaları doğru bir şekilde yaşadığımızda içimizde bulunan bu gizli güç de giderek büyür.

Fizikte bir hareketin ortaya çıkması için potansiyel enerjinin kinetik enerjiye dönüşmesi gerekir. Başarılı olmak için, içimizde bulunan bu gücü doğru yönlendirerek, doğru kaynaklarla besleyerek, süreci de doğru değerlendirerek ilerleyebilirsek, sonuç almaya yönlendirebilirsek,  potansiyelin başarıya daha kolay dönüştüğünü gözlemleyebiliriz.

Aslında her insanın içinde, filizlenmemiş bir tohum gibi gizli kalmış yetenekleri olabilir. Bu yeteneklerin açığa çıkması için denemekten korkmamak, içsel sınırları zorlamak ve beynimizi yalnızca o ana kadar yaşadıklarımızla düşünmemeye sevk etmemiz de gerekir.

Burada dikkatimizi başarılı olma potansiyelini taşıyan birinin bu potansiyeli değerlendirmek için karar vermesi gerektiği üzerinde toplayabiliriz.

Bu durumda, nasıl karar vermeli ve hangi süreçleri izlemeliyiz?

?Kendimizde var olan potansiyeli tam olarak net bir biçimde bilmeliyiz.

Bu potansiyeli değerlendirebilmek için çok alternatifli seçenekler      üretebilmeliyiz.

Bu alternatiflerle ilgili gerçekleşebilecek muhtemel sonuçlar hakkında bilgi toplamalıyız.

Bulduğumuz her alternatifin iyi ve kötü taraflarını kendimizi kandırmadan değerlendirerek en uygun olanını seçmeliyiz.

 Meslek seçiminde önemli

 Genel olarak her yaşta, insan içindeki yeteneği ortaya çıkarabilir ama özellikle gençlerin bir meslek tercihinde bulunmadan önce yukarıda verilen süreçler üzerinde dikkatlice düşünmeleri gerekir.

Bir gencin müthiş bir müzik yeteneği olduğunu düşünelim. Küçük yaşlardan itibaren duyduğu melodileri hemen hafızasına kaydetmektedir. Bir taraftan da derslerinde çok başarılıdır. Bu gencimiz üniversite sınavına girerek iyi bir puan alır. Tercih yaparken hangi bölümleri yazacağını düşünürken, ailesi “aman oğlum o kadar yüksek puan aldın boşa gitmesin” diyerek kendi hayallerini süsleyen tıp fakültesini yazmasını isterler. Maalesef ki bu fakülte ‘şanslı’ gencimizin hayallerini süslememektedir. Buna rağmen tercihini ailesinin isteği yönünde kullanarak tıpta okumaya başlar. Ancak her geçen gün kendisini daha yorgun ve mutsuz hissetmeye başlar. Uzun farkındalık çalışmalarından sonra asıl istediği mesleğin müzik yapmak olduğunu fark eder. Şimdi geçen bu iki senelik süre, zorla okunan bir okul, kişinin içindeki korku ve el alem ne der baskısı ile hareket etmek ne kadar doğrudur? Bu gencin içindeki yaşama sevincini ve başarı potansiyelini öldürmez mi? Belki ömrü boyunca vasat ve mutsuz bir doktor olarak yaşayacak belki de ben artık istediğim ve yeteneğimin olduğu işi yapmak istiyorum diyecek.

Bütün bu durumları yaşamadan müzik yeteneğini ortaya çıkartmak için yukarıda verdiğimiz dört aşamalı süreci kullanamaz mıydı? İçindeki potansiyeli değerlendirmeyi seçtiğini düşünürsek elbette ki yine her şeye sıfırdan başlayacak, yine zorlandığı konular olacak ama bu sefer kendisi yaşadığı ya da yaşayabileceği zorluklara karşı tahammüllü olacaktı. “Hiç kimse, başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır” diyerek kendi yeteneğinin peşinden gidecekti belki de…

Yeteneğinizin, size rağmen ailenizin isteği ve çevre baskısı ile yön değiştirmesine izin vermeyin. Bir insanın en başarılı olacağı meslek en yetenekli olduğu meslektir. Zamanımızda hangi meslek dalında olursak olalım artık sürekli öğrenmek ve kendimizi geliştirmek zorundayız.

Hepimizin içinde birbirinden farklı yetenekler ve güçler bulunur yeter ki biz hayallerimizden vazgeçmeyelim. Kendi potansiyelimizin farkında olarak açığa çıkması için uğraşalım.

Öznur Karaeloğlu

Öğrenci Koçu/ Anlayarak Hızlı Okuma Eğitmeni