Şişli Belediyesi Başkan Yard. MONİK İPEKEL: “Yaptıklarımdan değil, öğrendiklerimden keyif alıyorum”

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün Başkan Yardımcılarından biri olan Monik İpekel hizmet verdiği bölgeyi yakından tanımanın bilinciyle görev yapıyor. Yeni projeleri hayata geçirmeyi, var olanları ise yaşatmayı hedefliyor.

Ester YANNİER Toplum
21 Aralık 2011 Çarşamba

 Sivil Toplum Projelerinde görev alarak insanlara destek vermeyi bir hayat tarzı olarak benimseyen Monik İpekel, bu konuda edindiği birikimi, yirmi yıldır tanıdığı Mustafa Sarıgül’ün yanında Şişli Belediye Başkan Yardımcılığı görevinde pekiştiriyor. İpekel, Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev alan ilk Türk Musevi Cemaati üyesi…

  Hangi vesile ile sivil toplum örgütlerinde çalışmaya başladınız?

Çocuklarım büyüdükten sonra önce iş hayatına atıldım. Eşim tekstilci olduğu için o yolda devam etmek istedim. Tamamen farklı bir yerde bir tekstil atölyesi kurdum. O zaman etrafımdaki insanların bir takım olaylarda ekonomik sıkıntı içinde olduklarını ve de her parlayanın altın olmadığını anlamaya başladım… Özellikle çocuklarla ilgili konularda birçok sıkıntı olduğunu,  Türkiye’nin tanıtımında çok geride kalındığını iş hayatında gördüm. Bu dönemde bir tercih yapmam gerekiyordu, ya iş hayatında yükselecektim ya da bu gördüklerimin üstüne giderek maneviyatımı yükseltecektim. İkincisini tercih ettim. Ve yaklaşık 28 senedir Türkiye’nin tanıtımına ve sivil toplum kuruluşlarında faal olarak çalışıyorum.

  Hangi sivil toplum kuruluşlarında etkinsiniz?

Sivil toplum kuruluşu denilince öncelikle şunu belirtmek istiyorum: bence gönüllü çalışan herkes bir dernektir. Çünkü bazen bir derneği tek kişi yönetir. Bir dernekte yüz kişi olabilir ancak çekirdek kadro 2-3 kişidir.

Türk Kalp Vakfı, Böbrek Vakfı, Demokratik İlkeler, 80 Yıl Gençlik Vakfı, Çaba Derneği gibi kuruluşlarda çalıştım. Ayrıca gazilere, şehit ailelerine ve polise destekte, şiddet gören kadınlar ve çocuklarla çalıştım. Sıcak Eller’de çalışıyorum.  Halen çocuklara ve yetimlere yönelik faaliyet gösteren Türkiye Gönüllü Anneler Derneği’nin başkanıyım. Görevimi daha uzun yıllar sürdürmek istiyorum.  Söz konusu derneklerin birçoğunun kurucusu olduğum gibi, yönetim kurulu başkanlığı yaptım ve onursal başkanı oldum. Ancak gönlümde hep aynı çıraklığa geri dönüyorum, sıfırdan başlarmış gibi her dernekte yeniden yapılanmayı istiyorum. Çünkü bu dernekler belli projelerden sonra dağılmaya başlıyor, eski üyelere gerekli sevgiyi ve ilgiyi göstermiyorlar eskilerin fikirlerini dinlemiyorlar – doğrudur ancak burada önemli olan eskiyi yeniye çevirmek- ve üye kaybı yaşanıyor. Bunu gözlemliyor ve üzerinde çok duruyorum.

  Bu çalışmaların hepsine yetişebiliyor musunuz?

Hepsine yetişiyorum. Sosyal sorumluluk projelerimi yaptığım zaman dernekler için iki üç kişi ile çalışırdım. Örneğin iyi bir projeyi çalışırdım, “Bu proje KÜSAV’a yakışır” deyip çok kıymet verdiğim sevdiğim örnek aldığım Çiğdem Simavi’ye hediye ederdim. Bundan da şereften duyardım.  Halen de bu tür çalışmalarımı sürdürüyorum.

  Şişli Belediyesine geçişiniz nasıl oldu?

Önce Türkiye Değişim Hareketi’nin kurucu üyesiyim. Kılıçdaroğlu CHP’nin başına geçince partiyi bir dönem askıya aldık. Başkan Mustafa Sarıgül “Neden bizim yanımıza gelip de bu sosyal sorumluluk projelerini Şişli Belediyesi bünyesinde sürdürmüyorsun” dedi. Başkanın hızı ve vizyonu ben de o kadar yer etmiş ki çalışmalarımı kendisiyle sürdürme kararı aldım.

  TDH yeniden canlanacak mı?

Bugün Sarıgül’ün fikirlerinin artık siyasetin de fikirleri olması gerektiğine inanıyoruz. Genç bir lider. Neden olmasın? Tabiî ki kendisini iktidarda görmek istiyoruz.

  Kararlarınızın başkanı etkilediğini düşünüyor musunuz?

Mustafa Sarıgül insana büyük değer verir. Kararına saygı duymadığı bir kişiye ekibinde yer vermez. Ayrıca o denli iyi bir gözlemci ki, daha ben söylemeden “Tamam, doğrudur. Hemen uygulamaya geçin” şeklinde destek veriyor.

  Nişantaşı ve Şişli semtlerinde ne gibi vazifeleriniz var?

Görevim Sarıgül’ün yanında olduğum andan itibaren her yerde ve her konuda… Çünkü Sarıgül’ün gözleri veya radarları olmak durumundayız. Başkan bir liderdir, lideri herkes görmek istiyor, bu gün hangi mahalleye gidersek gidelim görmek istedikleri sima Mustafa Sarıgül… Bizler ise kadınlar kollarında daha faaliz örneğin;  Sıcak Eller diyelim oradaki hanımlara destek vermeye çalışıyoruz. Yaptıkları projelerde doğruları ve yanlışları birlikte saptıyoruz. Her gün belediyemize çok güzel projelerle gelen kişiler oluyor. Onları süzgeçten geçiriyoruz. Olması gerekeni bünyemize alıyor, tamamlıyor, son karar için başkana sunuyoruz.

Görevim daha fazla sosyal sorumluluk projeleri, proje daha çok Nişantaşı’na uyuyorsa orada, Feriköy’e uyuyor ise orada uygulamak.

   Başkanınız Nişantaşı’nı çok önemsiyor. Oysa belediyenin kapsadığı alan çok geniş…

Nişantaşı bugün İstanbul’un bir marka yeridir. Önemli olan Nişantaşı’nın marka değerini sürdürmek.

Başkanın belediyecilikte belli bir sıralaması var. Abdi İpekçi’yi yaptıktan sonra  “diğer semtlere ne zaman el atmayı düşünüyorsunuz” diye çok soran oldu. Feriköy’ün Emekliler Evi’nden Şişli’ye giden yollar gerçekten çok güzel.  Yakın bir tarihte Halaskar Gazi Caddesi’nde Atatürk Evi’nden yukarı Kent Sineması’na kadar büyük bir proje başlatacağız. Öncelikli olan okullarımızdı. Onları Türkiye’ye örnek oluşturan 52 derslikli,  depreme dayanıklı hale getirdik. Her kişinin öncelikleri farklı… Şişli Belediyesi, yakın zamanda hizmete girecek olan üç Kültür Sarayı projesi başlattı. Bu çok önemli bir girişim; öğrencinin gelip konser dinleyeceği, kadınlarımızın eğitimlerine katkılar sağlayabilecek olan böyle mekânların yokluğu büyük bir eksiklik diye düşünüyorum. Başkanın izlediği yol doğru, ayrıca bilindiği gibi bir bütçe meselesi… Sarıgül’ün arkasında bir parti olmadığını da göz ardı etmemek lazım…

  Başkan parti başkanlığına göz kırpıyor. Siz de kendisiyle devam edecek misiniz?

Elbette… Hayatımda hep insanlar ve Türkiye için çalıştım. Bugün eğer bir birikimim varsa burada yoğunlaştırmak ve faydalı olmak için geldim. İyi veya kötü, başarılı veya başarısız olabiliriz, hiç önemli değil. Ama Sarıgül’ün yanında yürüyorsam iyi günde kötü günde veya zor günde, hep yanında olacağım. Elimi taşın altına koydum, sonuna kadar sürdüreceğim. Güvendiğim bu projeleri anlatarak vatandaşlık görevimi yerine getirmek istiyorum. 

Türkiye’de yaşıyorsak, bu topraklarda bir evin var ise, bu topraktan ekmek yiyorsan, bu topraklarda ben Monik İpekel olarak Şişli Belediye Başkanın Yardımcısı olarak görev alabiliyorsam. Türk Bayrağı’nın altında gümbür gümbür Türk’üm diyorsam neticede vatandaşlık görevimi sonuna kadar yerine getirmem gerekir.

Hep güleryüzlü müsünüz?

Pozitif enerjiye çok güvenirim. Hayatımda herhalde Allah’ın bana büyük bir hediyesi, her zaman karşıma pozitif enerjili insanları çıkartıyor. Günlük hayatta birçok sıkıntılarımız oluyor. Şahsi dertlerim ve problemlerim evimin içinde kalmalı… Hayatımla oluşan negatifleri pozitife dönüştürmem gerekir… Yaşım da bunu gerektirir…  İleriye bakmamız lazım…

Başkan Sarıgül’ün önemli yardımcılarından birisiniz. Bunu bir iş bölümü olarak nitelendirebilir miyiz?

Sarıgül’ü iyi tanımak lazım. Kendisi geçtiğimiz günlerde basına yansıdığı gibi bir köpek için olayın içine girer, bir bakarsınız sokaktaki yaşlı ve dişleri olmayan bir vatandaşın dişlerini yaptırır. Bunlara tanık olmuş bir kişi olarak bende başka bir vizyon oluşturuyor.  Şişli’de yeniden oluşturduğumuz 52 okula giderek öğretmenlerle kahvaltı ederiz. Sabah programlarımız böyle başlar… Öğretmenlerin sorunlarını fark eder ve bunu gidermeye çalışırız. Beni heyecanlandıran başkanın bu tutumu, ne derse elbette ki onu uygulamaya çalışıyorum ancak kendisinin bu vizyonunu yakalamak, bana adeta yüksek bir eğitim olanağı sağlıyor.  Başkan herhangi bir noktaya baktığı zaman ben o yöne bakıyorum ki onun gözlerinden olaya bakabileyim.