“Karen içimizden biri”

Çok önemli ve çok özel bir törene şahitlik ettik 10 Aralık akşamı Beyoğlu’nda yüzyıllık Fransa Sarayı’nın muhteşem kabul salonunda. Fransa Devleti, sevgili arkadaşım, değerli insan Karen Şarhon’u Sanat ve Edebiyat alanında “Chevalier” madalyası ile onurlandırdı.

Toplum
19 Aralık 2011 Pazartesi

Onu hepimiz tanıyoruz. O içimizden biri. On parmağında on marifet. Öncelikle Yusuf’un eşi, Selin’in  annesi, ama aynı zamanda öğretmen ve hatta tüm öğrencileri için bir abla ya da anne”, Sefarad Araştırmaları Merkezi’nin kuruluşundan beri olmazsa olmaz yöneticisi, Loş Paşaros Sefaradis grubunun neşeli solisti, ömrünü toplumumuzun en önemli kültürel miraslarından biri olan Judeo-Espanyol lisanını maalesef kaybolmaya yüz tutmuşken, bu lisanın yaşamını olabildiğince uzatabilmek için ulaşabileceği tüm belgeleri toparlamaya, kayıt almaya ve yapılması gereken ne varsa gerçekleştirmeye vakfetmiş değerli insan… Törendeki konuşmasında “hayalim” diye tanımladığı işin, gerçekte yaşamının misyonu olduğunu onunla bu konuda her konuştuğunuzda hemen algılıyorsunuz.

Kendisini yakından tanıyanlar kadar, nispeten daha az tanıyanların, konserlerinde ya da konferanslarında onu dinleme imkânını elde edenlerin ilk izleniminin “Karen’in ne kadar aydınlık, ışık ve enerji saçan bir insan olduğu” konusunda birleşmesi hiç de şaşırtıcı değil.

Vermek almaktır aslında hayatta… Sevgiyle ve tüm benliğinizle verdiğinizde almayı asla beklemiyorsunuz ve işte asıl o zaman alıyorsunuz karşılığını… Bazen hemen bir küçük teşekkür, bazen süreç içinde yükselen bir başarı grafiği, bazen bir gülümseme, bazen “neden size verildiğini dahi anlamakta güçlük çektiğiniz” bir ödül, bir onur payesi… Fakat sevgiyi verip, sevgiyi almış, daha da önemlisi sevgiyi yaymış oluyorsunuz hepsinin özünde…

Ödülün neden size verildiğini anlamamanız da buradan kaynaklanıyor,  gerçek sevgi paylaşımı ego’nuzu yok etmiş ve siz yaşamın özünde sevgi olduğunun bilincinde, farklı hareket etmenin imkânsızlığının bilincine ermiş bir algılama noktasında yaşamaktasınız o anda.

10 Aralık akşamı da işte, dünyada az, Türkiye’de ise ancak iki-üç kişinin layık görüldüğü böylesi bir onurun Karen’e takdim edilmesi sırasında, törende hazır bulunan bizler de kendimizi bir kere daha hep birlikte sevgi dolu bu dünyada onurlandırılmış hissettik.  Teşekkürler Karen bizlere bu sevgi halini yaşattığın için… Misyonunu ışık saçarak gerçekleştirme yolun mutluluk ve başarı dolu olsun…  Ve bir kere daha gönülden tebrikler… 

 Dalia Maya