Fransızlardan Judeo-Espanyol Kültürüne “nişan”

Toplum
14 Aralık 2011 Çarşamba

Geçtiğimiz Cumartesi akşamüstü Fransız Sarayı’nda (Palais de France) yaşanan, 30 yıldan uzun bir süresini Sefarad Kültürüne adayan üniversitede tez hazırlayan, Sefarad şarkı gurubu Los Paşaros Sefaradi Müzik Topluluğu ile eski şarkıları ortaya çıkaran ve dünyanın dört bir yanında sayısız konser veren; müzik vasıtasıyla çok sayıda kaset ve CD gerçekleştirerek, Judeo- Espanyol dilini genç nesillere aktaran; 80’li yıllardan itibaren birçoğu Judeo-Espanyol dilindeki tiyatro temsillerinde- özellikle Dostluk Yurdu Derneği tarafından sahneye konan- rol alarak, bu sayede topluma ve genç nesillere bu dilde tiyatro dahi yapabileceğini ortaya koyan ekipte rol alarak önemli katkılarda bulunan Karen Gerson Şarhon, Fransız Kültür Bakanlığı ve aynı bakanlığın Fransız Lisanları Masası tarafından “ Chevalier Dans L’ordre Des Arts Et Des  Lettres” (Sanat ve Edebiyat alanında Şövalye) nişanı ile onurlandırıldı.

Karen’in böylesine değerli bir nişanla onurlandırılması beni gerçekten sevindirdi. Çünkü özellikle 2002 yılı sonlarında Karen’in Boğaziçi Üniversitesi’nden emekli olma ihtimali doğduğunda onunla Sefarad Kültürü üzerine bir merkez oluşturabileceğimizi düşünerek kendisine  teklif ettim. Kabul ettiği günden itibaren dokuz yıldır ne denli bu işe gönül verdiğini yakından takip etme olanağını buldum.

Dünyada her ay yayınlanması sağlanan ve bu dildeki tek yayın olan “El Amaneser” dergisini 2005 yılından itibaren aksamadan ekibiyle yayınlayan Karen, akademik geçmişinin de etkisiyle bu dal ve kültür üzerine geniş çalışmaların yapılmasını sağladı. Cervantes Enstitüsü’nde bu dilde kurslar verdi; dünyanın dört bir yanında onlarca konferans, sempozyum ve çalışmaya katıldı ve sayısız sunumda bulundu.

Bu çalışmalar, özellikle Fransa’daki çevrelerin dikkatini çekti ve onu Kültür Bakanlığı nezdinde ülkenin az konuşulan diller arasında yer alan Judeo-Espanyol’a katkılarından ötürü onurlandırılması talep edildi.

  Ne büyük tezat; 1860 yılında temeli atılan ve 10-15 yıl sonra Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Yahudi toplumlarını eğiten onlara ana dilleri Judeo-Espanyol’dan koparıp eğitimli bir toplum oluşturmaları için Fransızcayı ön plana çıkaran; Fransızcayı öğreterek Judeo-Espanyol dilinin ‘eğitimsizlerin dili’ haline getiren Fransızlar ve Fransa, 130-140 yıl sonra Judeo-Espanyol mirasımızı yaşatan bir savaşçıyı bu hizmetlerinden dolayı onurlandırdı.

 İtiraf etmemiz gerekir ki bu ödülün İspanyol Devleti tarafından verilmesi yakışırdı.Yakışırdı çünkü: ayrıldıkları – kovuldukları ülkenin dilini halen kullanmakta ve kültürleriyle halen yoğrulmakta olan bir toplumdan bahsediyorum !..Yakışırdı çünkü: Osmanlı’dan sonra da Türkiye’de yaşamakta olan Türk Yahudi toplumu halen bu dildeki şarkıları mırıldanıyor, konuşmalarında bu dilin deyişlerini, deyimlerini,  atasözlerini kullanıyor; hesaplarını yaparken halen bu dilde toplayıp çıkarıyor.

Judeo-Espanyol dilinde ve Sefarad Kültürüne yönelik çalışmalarda İspanyolların maddi-manevi yardımcı olmalarını temenni ederken Fransız Kültür Bakanlığına teşekkür eder, Karen’e başarılı çalışmalarının devamını dilerim.  

Silvyo Ovadya