Karen Gerson Şarhon’a Fransa’dan ‘Chevalier’ nişanı

Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi Koordinatörü Karen Gerşon Şarhon, Judeo-Espanyol dilinin belgelendirilmesi ve korunması konusunda yaptığı çalışmalardan ötürü, Fransa Devleti tarafından Chevalier madalyası ile onurlandırıldı.

Toplum
14 Aralık 2011 Çarşamba

10 Aralık Cumartesi akşamı Hahambaşı İsak Haleva, İsrail Konsolosu Moşe Kamhi, İspanya’nın Ankara Elçiligi temsilcileri, Cervantes Enstitüsü Müdürü Antonio Gil, yurt dışından tören icin gelen İsrail Bar-Ilan Üniversitesi Salti Center ve aynı zamanda Salti Foundation Başkanları Naime ve Selim Salti ve geniş bir katılımın olduğu törenle Osmanlı - Türk Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi Koordinatörü Karen Gerson Şarhon’a Fransız Sarayı’nın Balo Salonu’nda “Chevalier Dans L’ordre Des Arts Et Des Lettres” (Sanat ve Edebiyat alanında Chevalier) madalyası Fransız Devleti adına Fransa Baskonsolosu Herve Magro tarafından takdim edildi.

Konsolos Magro, Şarhon’u kısaca tanıttıktan sonra bu madalyanın kendisine,  kültür adına verdiği hizmetler ve Judeo-Espanyol dilinin belgelendirilmesi korunması ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan başarılı çalışmalarından dolayı verildiğini açıkladı. Judeo-Espanyol dilinin ve kültürünün kaybolmasının bütün dünya için bir kayıp olacağını ve bu dilin Fransa’nın da konuşulan dilleri arasında kabul edildiğini, bu alanda Karen Şarhon’un çabalarının hem Fransız hem de dünya kültürüne büyük katkı sağladığını söyleyerek tüm davetlilerin şahitliğinde madalyasını taktı.

Daha sonra söz alan Karen Şarhon, Fransız Devleti’ne Judeo-Espanyol dilini Fransa’da konuşulan lisanlardan biri olarak kabul etmenin yanında, bu dil üzerine yapılan ve gelecek nesillere aktarılacak olan tüm belgeleme, arşivleme çalışmalarını desteklemesi nedeniyle teşekkürünü “tarihi boyunca ve günümüze kadar Aydınlığın Vatanı olduğun için” sözleriyle dile getirdi.

Bu madalyayı almasına vesile olan ve Fransız Kültür Bakanlığı nezdinde kendisini tanıtan ve tanıştıran Fransa’daki La Lettre Sefarade’ın kurucusu Jean Carasso’ya ve çalışmalarını gönülden desteklemiş olan Aki Estamos Grubu’na da teşekkürlerini ileten Şarhon konuşmasının Fransızca bölümünü noktaladı.

Konuşmasının ikinci kısmını Judeo-Espanyol dilinde yapan Şarhon, dünyada tek örneği olan El Amaneser dergisinin Şalom gazetesinin eki olarak ayda bir tamamı Judeo-Espanyol dilinde basıldığını ve bütün dünyadan yazarların bu gazetede basılmak üzere bir çok makale  yolladıklarını anlattıktan sonra müziğin hayatındaki rolünden bahsederek Fransızca ve Judeo-Espanyol dilindeki şarkıların hayatının önemli anlarını bağlayan bir köprü olduğunu dile getirdi. Davetlilere hem Fransızca hem de Judeo-Espanyolca olarak çocukluğunda dinleyerek büyüdüğü şarkılardan da örnekler sunan Şarhon herkese nostalji yaşattı.

Sözlerini ailesine, Sefarad Kültür Merkezi’nin kurulmasına vesile olarak hayallerini gerçeğe dönüştüren Silvyo Ovadya’ya ve bu kültürü korumak için kendisiyle birlikte çalışan tüm dostlarına teşekkür ederek bitirdi.

Emel Benbasat