Almanya’nın Nazi tarihi çocuk kitabına nasıl yansıdı?

Almanya’da yayımlanan bir çocuk kitabı zamanla bir sokağın ve yaşayanlarının nasıl bir değişime uğradığını sergileyerek son 100 yılın tarihini anlatıyor. Böylelikle Nazi ve savaş dönemi çocuklara gerçekçi bir bakış açısıyla aktarılıyor.

Kültür
30 Kasım 2011 Çarşamba

Yayımlanan çocuk kitabının görsellerinin birinde Hitler Gençliği’ne mensup üniformalar giymiş bir grup çocuk ellerinde gamalı haçlı bayrak, sokakta yürümekteler. Bir sonraki sayfada aynı sokağın savaş sonrasındaki görünümü yer almakta. Çocuklar bombalanmış binaların yıkıntıları arasında oynamakta, göçmenler ellerinde valizlerle dolanmakta, karaborsacılar alenen satış yapmakta.

‘Die Strasse’ (Sokak) adlı çocuk kitabı beş yaşından büyük çocuklara hitap ediyor. Kitap, Almanya’nın 100 yıllık tarihini aynı açıdan, hep aynı sokağı, iki ailenin yaşadığı apartmanı merceğine alıyor. Kitabın iki sayfasını kaplayan görüntüler 1911’den günümüze sokağın ne yönde değişime uğradığını gözler önüne seriyor.

Kitabı hazırlayan ekipten Christa Holtei, “Bu bütün aile bireylerinin birlikte bakabileceği bir kitap. Aile bireylerinin her biri farklı dönemlere ait anılarını diğerleri ile paylaşabilirler” demekte.

ADOLF NEREDE?

Kitabın en çarpıcı ve en hızlı değişimi sergileyen bölümünün, savaş öncesi Almanya ile o ülkenin yeniden yapılanma süreci arasındaki zaman dilimi olduğu göze çarpmakta. Ancak bazı tarihi gerçekleri bir çocuk kitabında yansıtmanın güç olduğundan söz eden ilgililer, çocuklara Holokost dehşetini anlatırken görsellerde küçük imalar kullandıklarını belirttiler. Görselleri tasarlayan Gerda Raidt; bazı simgelerle çocuklara Yahudilerin yok edildiğinin sezinletildiği bilgisini vermekte. Şöyle ki 1910’lara ait sokak görüntüsünde, tabelasında Loewenstamm adlı bir bakkal dükkânı varken, Nazi dönemine ilişkin bir sonraki sayfada aynı dükkânın camekânlarının kırıldığı ve cam kırıklarının kaldırımlara saçıldığı görüntüsü yer almakta. Böylelikle 1938’de yüzlerce Yahudi evi, işyeri ve sinagoglarının yakılıp yıkıldığı Kristallnacht’a gönderme yapılıyor.

Savaş öncesi dönemi yansıtan sayfada olduğu gibi, savaş sonrasını yansıtan sayfada savaşın vahşeti ve müttefik güçlerin bombalaması doğrudan anlatılmıyor. Onun yerine duvarlarda kaybettikleri yakınlarını arayanların yazdıkları mesajlar kullanılıyor. Sokakta yatan ölü bedenleri kullanmaya gerek görülmemiş çünkü yakınlarını arayıp da bulamayan kişileri kullanmak aynı etkiyi yaratmakta.

Apartmanın içinde duvara asılı erkek fotoğrafının bir kenarına siyah bant iliştirilmiş olması o aile babasının yaşamını yitirdiğini, ailenin yas tuttuğunu simgeliyor. Ayrıca Adolf Hitler’in fotoğrafının artık çatı katına atılmış olduğunu görüyoruz.

Kitabın ikinci bölümü çocuklara son 100 yıllık tarihte teknoloji alanındaki gelişmeleri, kadının toplumdaki rolünün değişmesi gibi konuları yine görseller ve bilgilendirici kısa yazılar eşliğinde sunmayı amaçlıyor.