Dünya ülkeleri Auschwitz’i koruma altına aldı

On yıl öncesine kadar yılda ortalama 500 bin kişinin ziyaret ettiği ‘Ölüm Kampı’ artık her yıl 1,4 milyon kişiyi ağırlıyor

Dünya
30 Kasım 2011 Çarşamba

Holokost nesli ve kamplardan kurtulanlar doğal olarak bir bir hayata veda ederken özellikle Auschwitz’ten kurtulanlar ‘Şoa’nın’ hafızalarda kalması konusunda endişeli. Birçok kamp yok edildi. Yerlerine alışveriş merkezleri, ofis binaları ve yerleşim birimleri inşa edilirken gelecek kuşaklara bu kamplarda yaşanan zalimlikler ve katliamı hatırlatacak kanıtlar ortadan kalkıyor.

Auschwitz-Birkenau Toplama Kampı, tarihin en dehşet verici ve insanlık dışı katliamlarının görgü tanığı olarak hâlâ mevcudiyetini sürdürüyor. Yıkılması için verilen çabalara karşı hâlâ bütünlüğü korunmakta.

Aushwitz’in 4427 no’lu mahkûmu olan Polonya eski Dışişleri Bakanı Wladyslaw Bartoszewski, bu kamp yıkılırsa yüz binlerce Polonyalının, Romanın, siyasi muhalifin, özürlü ile engellinin ve Yahudi’nin ölümünün ve çektiği işkencelerin unutulmasından endişe duyanların arasında.

Bartoszewski, kampın korunması için 2009 yılında Auschwitz-Birkenau Vakfı’nı kurdu. Günümüze kadar vakfın ve dolayısıyla kampın korunma maliyeti Polonya Hükümeti’nin omuzlarındaydı. Bartoszewski’nin girişimleri neticesinde Polonya Başbakanı Donald Tusk, on yedi ülkenin liderlerine ortak bir fon oluşum çağrısı yaptı. Fonun 120 milyon Euro tutarında olması ve senelik getireceği beş milyon Euroluk gelirle kampın korunma bütçesinin sağlanması planlandı.

Vakfın yöneticisi Jacek Kastelaniac, bu programın son yirmi yıldaki en büyük koruma programı olacağını söylüyor. Kastelaniac, Yahudi olan baba tarafı ve Yahudi olmadığı halde kamplara gönderilen dedesi sebebiyle Holokost’la doğrudan ilintili. Kastelaniac bu vakfın bütçesi için yapılan çalışmaların evrensel değerlerin yararına olduğuna inanıyor.

Kastelaniac’ın dediği gibi Holokost’u yaşayan nesil bir bir ölmekteyken Auschwitz’i öğrenme ve tanıma ilgisi de giderek artıyor. Ortalama ziyaretçi sayısı ilk kez bu yıl 1,4 milyona ulaştı. Asya’dan bile gelen ziyaretçi sayısı giderek artıyor. Sadece geçen sene Güney Kore’den 47 bin ziyaretçi geldi. Kastelaniac, “Birçok insan Holokost Müzesi’ni ziyaret ettikten sonra kampı da ziyarete geliyor, çünkü müze onların öğrenme motivasyonunu arttırıyor. Auschwitz’in bir sembol olarak önemi de giderek artıyor. 

Auschwitz’te müzelerde göremeyeceğiniz mekanizmalar hâlâ mevcut” diyor.

Auschwitz’te on sekiz dil seçeneğiyle tur yapan 220 rehber bulunuyor. Koruma fonunun yarısından fazlası elde edilmiş durumda ve gelecek sene yapılacak koruma çalışmaları için on altı milyon Euro hazırda beklemekte. 

Almanya fona yardım konusunda, yarısı Federal Cumhuriyet ve kalanı Alman eyaletlerinden olmak üzere 60 milyon Euro ile, başı çekiyor. Polonya on milyon Euro, ABD on beş milyon Dolar, Avusturya altı milyon Euro, İngiltere 2,1 milyon Pound ve İsrail bir milyon Dolar ile fona katkıda bulunuyor. Türkiye de fona katkıda bulunacağını belirtti. Kastelaniec geri kalan tutarın hükümetler yerine özel kurum ve kişiler tarafından bağışlanacağını umuyor.

Dünya Yahudi Kongresi Başkanı Ronald Lauder 2002’de yaptığı bağışla Avrupa’nın en modern muhafaza laboratuarının Auschwitz’te kurulmasını sağladı. Ronald Lauder’ın 2012’de tekrar Polonya’ya yapacağı bir ziyaretle yeni bir koruma projesinin desteklenebileceği umuluyor.