Holokost’u öğrenmek için ilk adım

Tanık olanların yaşadıklarını ve önemli sanat ve edebi şahsiyetleri öğrenmeden Holokost’u anlamak  imkânsız.

Diğer
24 Ağustos 2011 Çarşamba

“Forward yazarlarından Lawrence L. Langer, Michael Berenbaum, Joanne Weiner Rudof ve Paula Hyman Holokost’la ilgili daha fazla bilgilenmek isteyenler için ilk adım sayılabilecek, aşağıdaki listeyi hazırladılar. Bu listeyi hazırlarken alınan öneriler ve yapılan tartışmalar, Holokost’la ilgili sonsuz sayıda ve iyi kalitede sanat eseri ve çalışma olduğunu gösterdi. Bu liste kesinlikle popülist ve kısıtlayıcı bir liste değil, sadece konuyla ilgili araştırma yapmak isteyenlere yol gösterici niteliğinde sayılmalı. Holokost tarihini bilmeden onunla ilgili edebi eserler okumak pek mümkün değil. Ama aynı şekilde de, ona tanık olanların yaşadıklarını ve önemli sanat ve edebi şahsiyetleri öğrenmeden Holokost’u anlamak da imkânsız. Aşağıdaki liste, bu konuda bir giriş olabilecek ve gittikçe artacak eserlerden birkaçıdır.”

DAN FRIEDMAN /Indiana Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği profesörü

Jean AMÉRY, Zihnin Sınırlarında: Bir Kurtulanın Gözünden Auschwitz ve Gerçekleri(At the Mind’s Limits: Contemplations by a Survivor on Auschwitz and Its Realities) ?Yaşadığı Holokost deneyimi ve etkileri üzerine felsefi düşünceler içeren bu kitap, gözaltında işkence gören ve daha sonra bir süre konsantrasyon kamplarında yaşamış Belçikalı bir direnişçi tarafından kaleme alındı.

Aharon APPELFELD, Badenheim 1939 (Badenheim 1939)

Bugün İsrail’in en önemli romancılarından biri olan Aharon Appelfeld, savaşı ailesinden koparılmış bir çocuk olarak o zamanların Romanya’sının ormanlarında saklanarak yaşadı ve sonunda kurtuldu. Appelfeld’in eseri ‘Badenheim 1939’ Holokost’u, çocukluğunu, yaşadığı bölgelerdeki Yahudileri zaman içerisinde sıkıştıran tehditleri açık bir şekilde tanımlamadan ince bir dolaylılıkla anlatıyor.

Tadeusz BOROWSKI, Bayanlar, Baylar; Gaz Odaları için Buradan Buyurun (This Way for the Gas, Ladies and Gentlemen) ?Polonyalı politik bir tutuklu olarak Auschwitz’de bir süre yaşayan Borowski, Auschwitz hikayelerini Dachau Kampı’ndan kurtuluşunun hemen ardından, 1946 yılının sonlarına doğru yazdı. Böylelikle, insanların bu konuda yazmaları için yılların geçmesi gerektiği tezini haksız çıkararak bugün Holokost edebiyatı olarak adlandırdığımız türün ilk örneklerinden birini oluşturdu.

Christopher R. BROWNING, Nihaî Çözümün Kökeni ve Kurtuluşu Hatırlamak: Bir Nazi Çalışma Kampının İçinde (The Origins of the Final Solution,Remembering Survival: Inside a Nazi Slave-Labor Camp) ?Alman Polis Bölüğü 101’in öldürücü görevi olan Yahudileri vurmalarını anlatan klasik eseri ‘Basit Adam’ ile tanınan Browning, ilk kitabının belge kaynaklarından etraflıca yararlanıp Holokost kurtulanlarının tanıklıklarına başvuruyor.

Paul CELAN, Paul Celan’ın Düzyazı ve Şiir Eserlerinden Seçmeler (Selected Poems and Prose of Paul Celan)

Avrupalı olan ve Almanca bilen birçok insan için, Romanya doğumlu ve Almanca konuşan Paul Celan’ın ‘Todesfuge’ (Ölüm Fügü) adlı eseri, Holokost sırasında bir Nazi kampındaki hayatı anlatır. Celan’ın 1970 yılındaki ölümle sonuçlanan trajik intiharından sonra bile, özellikle Stanford Üniversitesi Profesörü John Felstiner’ın yaptığı duyarlı İngilizce çevirisi ile eserleri yaşamaya devam ediyor.

Charlotte DELBO, Auschwitz ve Sonrası(Auschwitz and After)

Eserin ilk cildi olan ‘Hiçbirimiz Geri Dönmeyeceğiz’ (None of Us Will Return), içlerinde Delbo’nun da bulunduğu 240 Fransız politik tutuklu kadının Auschwitz Konsantrasyon Kampı’nda yaşadıklarını anlatıyor. Delbo bu kitabı 1946 yılında yazdı fakat kendi deyişiyle ‘zaman sınavını geçtiği’ için 1965 yılında yayınlanmasına izin verdi. İkinci cildi ise kadınların Fransa’ya dönüşlerinde, yaşadıklarının hayatları üzerindeki etkilerini anlatıyor.

Ida FINK, Zaman Kırıntıları         (A Scrap of Time)

İda Fink ve kız kardeşi savaş sırasında Polonya’nın farklı yerlerinde saklandılar. Savaşın ardından şu an halen yaşadıkları İsrail’e göç ettiler. Fink’in kısa hikayeleri, özellikle çocuk ve gençlerden oluşan sade Yahudilerin ve Yahudi ailelerinin yaşadıkları işkence dolu zamanları anlatıyor. Bazıları hayatta kalıyor, bazıları ölüyor ama yaşadıklarının psikolojik etkileri hüzün verici bir vefalıkla sunuluyor.

Saul FRIEDLANDER, Nazi Almanyası ve Yahudiler (Nazi Germany and the Jews)

Tarihsel kaynaklardan ve kurbanların anı ve mektuplarından yola çıkarak oluşturduğu bu kitabında Friedlander, Nazi’lerin etkisinde kalan Avrupalı Yahudilerin kaderini usta bir dille sunuyor ve Almanların insanlık dışı planlarını hayata geçirmelerinin ardında yatan sebepleri analiz ediyor.  

David GROSSMAN, Altına Bakınız: Aşk‘See Under: Love’

İsrail’in önde gelen yazarlarından biri olarak kabul edilen Grossman, bu romanda Holokost kurtulanı bir anne-babanın tek çocuğu olan Momik’in ebeveynlerinin yaşadıklarının gölgesinde büyür. Momik, parçalanmış hayatlarından Nazi canavarını defetmeye kararlıdır. Roman, yaratıcı ve okuru derinden etkileyen bir çalışma olarak anılıyor.

Raul HILBERG,  Avrupa Yahudilerinin Yok Edilmesi(The Destruction of the European Jews)

Hilberg’in bu başyapıtı yeni bir tür yaratarak, bütün bir tarihi ortaya koyuyor. Hilberg’in bu bilgi dolu ve okunabilir eseri olmasaydı, Holokost öğretisi nasıl ilerleyebilirdi, bilinmez.  

Samuel David KASSOW, Tarihimizi Kim Yazacak: Emanuel Ringelblum, Varşova Getosu ve Oyneg Shabes Arşivleri(Who Will Write Our History: Emanuel Ringelblum, the Warsaw Ghetto, and the Oyneg Shabes Archive) ?Nazi zulmü altındaki Varşova Gettosu’nda yaşayan farklı insanlar tarafından gettonun ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamını anlatan ve Ringelblum tarafından düzenlenen bu yazılarla ilgili yapılan ilk etraflıca çalışmadır. Ringelblum’un bu bilgileri toplama ve saklama (süt tenekelerinin içinde) azmi gerçekten kahramancadır. Bu bilgilerin yazıldığı dillerinin hepsine hakim olan Kassow, Ringelblum’un Yahudilerin çektiği acıları canlı tutabilmekteki kararlılığı hakkında geniş bir değerlendirme yapıyor.

Imre KERTÉSZ, Kadersizlik(Fatelessness)

“Bu romanın anlatıcısı olan Nobel Ödüllü Kertész, çocukken kamplara götürülmüş ve orada büyümüş. Okur bu kitapla, gerçeküstüne benzer hayatlarının koşullarını fark edebilecek kadar uzun yaşayıp hayatta kalabilmiş esirlerdeki bilişsel değişimi fark edebiliyorlar.”

- Jay Geller Vanderbilt Üniversitesi Modern Yahudi Kültürü Profesörü

Claude LANZMANN, Şoa(Shoah)

Lanzmann’ın Holokost bölgelerini ve savaşın şahitlerini ölümsüzleştiren 25 yıl öncesinin bu klasik filmi, gerçek bir sinema başarısı.

Primo LEVI, Auschwitz’de Hayatta Kalmak ve Boğulan ve Kurtulan(Survival In Auschwitz, The Drowned and the Saved) ?Primo Levi’nin bu güçlü fakat çok fazla ortaya konulmamış anıları kamplardaki hayatı ve savaş sonrasını anlatıyor. 

Felix NUSSBAUM, Osnabrück, 1904 – Auschwitz, 1944 ve Felix Nussbaum: Deforme edilmiş Sanat, Sürgündeki Sanat, Direnişteki Sanat: Bir Biyografi ve Yad Vaşem Online (Osnabrück, 1904 – Auschwitz, 1944, Felix Nussbaum: Art Deformed, Art in Exile, Art in Resistance: A Biography and Yad Vashem online)

 Nussbaum ve karısı Belçika’da saklanırken ihanete uğrayıp ihbar edildiler ve Auschwitz’e götürülüp orada öldürüldüler. Nussbaum arkasında, Yahudilerin yaşadığı acıyı yansıtan ve arkadaşları tarafından saklanmış onlarca tablo bıraktı. Doğup büyüdüğü yer olan Almanya’nın Osnabrück kasabası, savaşın ardından Nussbaum anısına bir müze yaptırdı. Eserlerinin birçoğu bu müzede sergileniyor.

Nelly SACHS, Ey Bacalar: Şiirlerden Seçmeler(O the Chimneys: Selected Poems, Including Eli, a Verse Play) ?Holokost’la ilgili çalışmaları nedeniyle Nobel Ödülü verilen yazarlardan biri olan Sachs, Nazi canavarlığı başladığında olgun bir genç kadındı. Zenginliğinden dolayı eğitimine devam edebilen ve saklanma imkanı bulan Sachs, şiirlerini İsveç’te yazdı.

Dawid SIERAKOWIAK, Dawid Sierakowiak’ın Günlüğü(The Diary of Dawid Sierakowiak)

“Lodz Gettosu’ndaki hayatı genç bir çocuğun gözünden açıklık ve doğrulukla yansıtan ‘Günlük’, açlığın, hastalıkların, korkunun ve hapis hayatına benzer koşulların, insanoğlunu ne konuma düşürdüğünü, aileleri nasıl parçaladığını ve getto yönetimindeki bazı insanların nasıl muhbir haline dönüşebildiklerini ortaya koyuyor. Sierakowiak, gettolara getirilen ve kamplarda öldürülen farklı yaşlardaki insanların yaşadığı fiziksel ve ruhsal değişimi bir anatomi uzmanı gibi inceliyor.”

- Dr. Salomea Kape, Lodz Gettosu kurtulanı

Art SPIEGELMAN, Maus(The Complete Maus)

“Bir Holokost kurtulanının ve babasının yaşadıklarının zeki bir biçimde grafiksel bir romanla ortaya konulması, yaşanılan dönemin ve sonrasının korkunçluğunu kesinlikle azaltmıyor. Bu gerçekten de inanılmaz bir zekanın ürünü…”

- Judith Klau Massachusetts Groton Okulu’nun emekli İngilizce Bölüm Başkanı

Abraham SUTZKEVER, Abraham Sutzkever’in Şiirleri: Yidişçe okuyan Vilno Şairi ve Şiir ve Düzyazılarından Seçmeler(The Poetry of Abraham Sutzkever: The Vilno Poet, Reading in Yiddish, Selected Poetry and Prose)

“Sutzkever’in ‘Unter Dayne Vayse Stern’ adlışiiri, şairin Vilno Gettosu’nda şahit olduklarının keskin bir yorumu. Naziler tarafından yok edilmiş binlerce Yahudi aydını ve akademik disiplin. Sutzkever’in şiirleri sayesinde dünyanın o zamanlar nasıl bir yer olduğunu daha iyi anlayabiliyoruz.” 

- Sara Silverman Klompus ABD Holokost Müzesi Yönetim Kurulu Üyesi

Elie WIESEL,  Gece(Night)

Holokost hakkında belki de en kült yapıt olan ‘Gece’, sadece öğretilebilir ulaşırlığı ile değil, Holokost’un kalbinden gelen şahitliği ile de öne çıkıyor. Nobel Barış Ödülü sahibi Wiesel, kitabında Auschwitz’de babası ile geçirdiği zamanları anlatıyor.

Çeviri: Galya KOHEN AFYA