Dünyanın en büyük fotoğraf depolama sitelerinden Flickr’ın yakın zamanda yayınladığı bir istatistik, siteye yüklenen fotoğrafların en büyük kısmının cep telefonlarından, telefonlar arasında da iPhone 4’den yüklendiğini gösterdi.
Bu telefonların fotoğraf makinalarının kalitesinin artması ve sürekli yanımızda taşıyor olmamız bu istatistiğin oluşmasındaki en büyük etken.
Cep telefonunuzla çektiğiniz fotoğraflara çeşitli efektler ekleyebileceğiniz bir yazılım üzerinde Apple uzun süredir çalışıyor. Eylül ayında piyasaya çıkacak iOS 5 yazılımı ile bu özelliklere kavuşabileceğiz. Bu arada, size LemeLeme, Camera+ ve Instagram yazılımlarını önerebilirim. Bir de video çekimlerinizde kullanabileceğiniz harika filtreleri bulunan 8mm programı gerçekten dikkate değer. Camera+ ve 8mm paralı programlar, bunların yanına 4,99 USD daha ekleyip iMovie’yi indirirseniz toplamda 10 USD’ye fotoğraflarınız ile bir çok güzel hatıra hazırlayabilirsiniz.
Peki, bu kadar fotoğrafı, filmi çektik, bunları düzgün ve istediğimiz zaman erişilebilir kılmak için ne yapmalıyız? İşte size bu yazıda, bu konuyla ilgili kısa ipuçları vermeye çalışacağım.
1. Dosya isimlerinize bir standart getirin: Başlangıç olarak fotoğraflarınızı yıllara göre ayrı ‘folder’lar (dizin) içinde saklamak uygun olacaktır. ‘Ocak - Kayak Tatili’, ‘Temmuz – Çeşme Tatili’ gibi alt dizinler açmak, fotoğraf sayısı arttığında, aradığınızı bulmak açısından işinizi kolaylaştıracaktır.
2. İşe koyulun: Nasıl isimlendireceğinize karar verdikten sonra, tüm kameralarınızda, hafıza kartlarında, eski bilgisayarlarınızda, telefonlarınızda olan tüm resimleri ortak bir yere kaydedin, kısaca bir göz gezdirin, tekrar eden resimleri silin ve kaydetme işlemini tamamlayın.
3. Resimler üzerindeki tarihler bazen hayat kurtarıcı olabilir: Eğer sanatsal değeri çok yüksek fotoğraflar çekmiyorsanız, fotoğraf makinalarının, resimlerin üzerine uyguladıkları tarih baskısı işinizi kolaylaştırabilir. ‘Bu resim 2008 miydi, 2009 mu? 2008’de benim gözlüklerim başka idi, 2009’da bu bikiniyi giymiyordum’ gibi tartışmaların önüne geçmek için ya resimlerini çektikten sonra çok kısa süre içinde dosyalamalısınız, ki bu bir disiplin gerektirir veya tarih özelliğini aktif hale getirebilirsiniz.
4. Fotoğraflar üzerinde oynayın ve paylaşın: Güzel bir fotoğraf arşivinin en güzel yanı onu paylaşabilmektir. Apple üzerinde iPhoto, PC’de Windows Live Photo Gallery veya her iki platformda da çalışan Google Picasa, hem fotoğraflar üzerinde temel düzenleme işlemlerini yapmanıza izin verecek, hem de sevdikleriniz ile kolaylıkla paylaşabilmenize olanak tanıyacaktır.
5. Fotoğraflarınızı yedekleyin: Tüm hatıralarınızı özenle yedekledikten sonra, kendimize daha kötü olasılıklara karşı hazırlıklı tutmalıyız. Tüm koleksiyonumuzu tuttuğumuz bilgisayar bozulabilir, üzerine kahve dökülebilir, çalınabilir. Bu yüzden tüm arşivin yedeğini tutmak ve bu yedek alma işlemini düzenli olarak tekrarlamak akıllı bir yöntem olacaktır. Eğer fotoğraflarınız sizin için çok çok değerli ise, yedek hard diskinizi başka bir lokasyonda tutmayı da düşünebilirsiniz.
6. Fotoğraflarınızı online olarak yedekleyin: Hem yedekleme, hem de paylaşma işlemlerini kolaylıkla yapabilmek adına, Flickr, Picasa Web Albums gibi uygulamalar ile arşivinizi İnternet üzerinde yedekleyebilirsiniz. Dropbox yazılımı da, fotoğraflarınızı ve dokümanlarınızı güvenli bir şekilde yedeklemek ve tüm bilgisayarlarınızdan ulaşılabilir kılmak için ideal bir seçim olabilir.
7. Çalışmanızı sürekli kılın: Fotoğraf arşivinizi büyük bir hevesle organize etmiş olmanız yetmez, bu arşiv özen ister ve sürekli bakım ister. Haftanın belli günlerinde, yeni çekmiş olduğunuz resimlerle besleyeceğiniz arşiviniz aile toplantılarında, arkadaş buluşmalarında vazgeçilmez bir eğlence kaynağı olacak.
