Yelena Bonner’in ardından

İnsan Hakları Savunucusu Yelena Georgievna Bonner geçtiğimiz günlerde 88 yaşında yaşama veda etti. Yahudi Ajansı (Sohnut) Başkanı, eski Sovyetler’den refujnik Natan Sharansky, Bonner’in ardından “Yahudi dünyası ve tüm dünya mücadeleci bir kişiyi yitirdi” dedi

Nelly BAROKAS Kültür
27 Temmuz 2011 Çarşamba

Natan Sharansky, Yelena Bonner’in kaybından duyduğu üzüntüyü şu sözlerle dile getirdi: “Uluslararası insan hakları savunucuları, demokrasi destekçileri, hakları kısıtlananlar, siyasi mahkumlar en güçlü liderlerinden birini yitirdiler. Andrei Sakharov Sovyet sisteminin haksızlıklarına karşı bu hareketin ortasında yer alırken, onu liderlik yapmaya iten güç Yelena Bonner’di. Ben ve ailem,  cehennemin kapılarının ardına atıldığımız dönemlerde bizi hiç yalnız bırakmayan, her zaman yanımızda duran çok yakın bir dostu yitirdik. Onun anısı birçoğumuzun kalbinde her zaman canlı kalacaktır.”

Yelena Georgievna Bonner, 1975 yılı Nobel Barış Ödülü’nü kazanan nükleer fizikçi ve insan hakları eylemcisi Andrei Sakharov’un eşiydi. Yelena ve Andrei, Komünist rejimin son yıllarını yaşadığı Sovyetler Birliği’nde seslerini en çok duyurmayı başaran insan hakları savunucularıydı.

1979’da Sovyetler’in Afganistan’a girmesini eleştirmesinden sonra Andrei Sakharov, Gorky’ye (şimdi Nizhny Novgorod) sürgüne gönderildi. Sürgün sürecinde eşi ile birlikte kalan Yelena, daha sonra Andrei Sakharov’un Batı ile ilişkisinde yardımcı olmak suçuyla tutuklandı.

Yelena Georgievna Bonner’in  ebeveynleri Stalin’in tasfiye mekanizmasının kurbanı oldular. 1937 yılında tutuklanan babası bir yıl sonra infaz edildi. Yahudi olan annesi ise hayatının büyük bölümünü çalışma kampında geçirdi.

1940’lardan itibaren Yelena, siyasi tutuklulara ve ailelerine yardım etmeye başladı. Üniversitede öğrenim görmesi yasaklanınca, Leningrad’da Herzen Institute’da akşam sınıflarında Rus Edebiyatı eğitimi gördü. Hitler’in Sovyetler’e girdiği 1941 yılında Yelena gönüllü hemşire olarak cepheye gitti. Bu görevi süresince iki kez yaralandı.

Savaştan sonra tıp eğitimi gördü, çocuk doktoru oldu. Üniversite yıllarında tanıştığı Ivan Semyonov ile evlendi. 1965’te boşanan çiftin iki çocuğu Tatiana ve Alexei 1977’de ABD’ye göç ettiler.

Yelena Bonner ikinci evliliğini 1972’de Andrei Sakharov ile yaptı. Sakharov 1975’te Nobel Ödülü’ne layık görülünce ödül törenine katılmak üzere ülke dışına çıkmasına izin verilmedi. Oslo’daki törende eşini temsil eden Yelena oldu.

Sakharov’un yabancılara kapalı bir kent olan Gorky’de sürgünde bulunduğu yıllarda Yelena eşinin yazılarını ulaştırmak üzere Moskova ile Gorky arasında mekik dokuyordu. 1984’te Sovyet karşıtı propaganda suçu ile Yelena da Gorky’de sürgün cezasına çarptırıldı.Yelena ve Andrei zaman zaman başlattıkları açlık grevleri ile Sovyetler’e karşı mücadele yolunu seçtiler. 1986’da Mikhail Gorbachev çiftin Moskova’ya dönmesine izin verdi.

Andrei Sakharov’un 1989’da ölümünün ardından Yelena Moskova’da Andrei Sakharov Vakfı ile Andrei Sakharov Arşivi’ni kurdu. ABD’ye göç ettiği 2003 yılına dek Rusya’da ve tüm dünyada demokrasi ve insan hakları konusunda çalışmalar yaptı. 1993’te Brandeis University’ye bağışladığı Andrei Sakharov’un yazıları 2004’te Harvard’a teslim edildi.

Başlangıçta Boris Yeltsin’e destek veren Yelena Bonner, Çeçenistan olaylarının ardından  yıllarca yer aldığı Yeltsin’in İnsan Hakları  Komisyonu’ndan istifa etti. Antisemitizmin Avrupa’da yeniden uyanışa geçmesine sık sık tepki gösteren Yelena, sanal ortamda 10 Mart 2010’da yayınlanan “Putin gitmeli” başlıklı Putin karşıtı manifestoya katılmış, imzası 34 kişilik listede en başta yer almıştı.