Soul ve caz müziğinin önde gelen seslerinden kabul edilen, beş Grammy ödüllü İngiliz Amy Winehouse, 27 yaşında hayatını kaybetti.
Cumartesi günü Londra’daki evinde ölü bulunan şarkıcının ölümüne alkol ve uyuşturucu bağımlılığının sebep olduğu tahmin ediliyor. Ölüm nedenini belirlemek için pazartesi günü yapılan otopsiden yetkililer bir sonuç alamadılar. Yahudi geleneklerine göre cenazenin bekletilmemesi gerektiğini belirten ailesi, birkaç hafta sürecek toksikoloji testlerinin sonuçlarını beklememe kararı aldılar. Vasiyeti üzerine Golders Green Kremataryumu’nda yakılan şarkıcı, Kuzey Londra’daki Edgwarebury Yahudi Mezarlığı’nda aile ve yakın arkadaşlarının katıldığı bir törenle uğurlandı. Küllerin, şarkıcının çok sevdiği Santa Lucia adasından savrulacağı açıklandı.
14 Eylül 1983’te orta halli Yahudi bir ailenin kızı olarak doğan Amy Jade Winehouse, çoğu caz müzisyeni olan akrabalarının da etkisiyle müzikle ilgilenmeye başladı. Taksi şoförü bir baba ve eczacı bir annenin kızı olan Amy, 13 yaşında ilk gitarına kavuşup besteler yapmaya başladı ancak aynı zamanda uzun yıllar kurtulmaya çalıştığı uyuşturucuyla da tanıştı. Besteci ve söz yazarı da olan Amy Winehouse, 2003 yılında çıkardığı ‘Frank’ albümü ile adını İngiltere’de duyurdu ancak asıl çıkışını 2006 yılında ‘Back to Black’ albümü ile yaptı. ‘Back to Black’ ile dünya çapında tanınan şarkıcı, bu albümüyle beş Grammy Ödülü kazandı.
İngiliz basını tarafından “neslinin en yetenekli şarkıcısı ve şarkı sözü yazarı” olarak nitelendirilen Winehouse, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, eski eşi Blake Fielder-Civil ile ilişkisi ve sansasyonel hayatı nedeniyle 2007 yılından bu yana sık sık dünya basınında yer alıyordu.
Daily Telegraph’ta yayınlanan bir habere göre Amy Winehouse ölümünden önce birçok yeni parça hazırladı ve üçüncü bir albüm çıkaracak kadar çok şarkı stüdyoda kaydedildi. Winehouse’un sözcüsü bu bilgiyi doğrularken, üçüncü bir albümün çıkıp çıkmayacağına ailesinin karar vereceğini söyledi.