Katil Nazi’den savaş sonrası casusuna KLAUS BARBİE

Nazi savaş suçlusu olan Klaus Barbie, Fransa’da yaptığı korkunç işler nedeniyle ‘Lyon Kasabı’ olarak tanınırdı. Yeni araştırmalar Klaus’un savaştan sonra Bolivya’da saklandığı sırada Alman BND İstihbarat Ajansı için casus olarak çalıştığını ortaya koyuyor.

Dünya
25 Mayıs 2011 Çarşamba

Ajans onun karanlık geçmişini mutlaka biliyordu. Der Spiegel’de 20 Ocak 2011’de yayınlanan Georg Bönisch ve Klaus Weigrefe imzalı bu yazı Barbie’nin istihbarat ajanı olarak görev aldığı dönemi inceliyor.

Alman Yabancı İstihbarat Örgütü BND’de, Wilhelm Holm olarak tanınan kişi, istihbarat dünyasının en karanlık isimlerinden biriydi. ‘Tipper’ kod adlı bu adam; iri yarı, koyu renk ve özenle taranmış saçlarıyla Alman bir iş adamı görünümündeydi. Holm dünya gezileri sırasında ajan olabileceğine inandığı insanların bilgisini Münih yakınlarındaki Pullach’ta bulunan BND ana merkezine bildiriyordu. 1965’te Bolivya’nın başkenti La Paz’da dört hafta geçirdikten sonra, iki önemli özelliği olan bir Alman’ ı gözüne kestirdi; Klaus Altmann. Görünüşe göre Altmann sadık bir vatansever ve Soğuk Savaş sırasında önemli bir erdem sayılan kararlı bir komünizm karşıtıydı.

Birkaç hafta sonra, BND Altmann’ı yeni gizli ajan olarak kiraladı. Ona ‘Adler’ (kartal) kod adı verildi ve V 43118 numarası ile kaydedildi. La Paz’ da Klaus Altmann ismini kullanarak yaşamını sürdüren bu Alman, gerçekte Nazi diktasının aşağılık suçlularından olan, ‘Lyon Kasabı’ olarak tanınan Klaus Barbie’den başkası değildi. Üstelik Fransız mahkemeleri tarafından gıyabında ölüme mahkûm edilmişti. Günümüzde elde edilen bilgi ve verilere göre BND Altmann adını kullanan Klaus Barbie’yi işe alırken hakkında bütün bilgilere sahipti.

İŞKENCEDEN DUYDUĞU HAZ

1913 doğumlu Klaus Barbie, Bad Godesberg şehrinde öğretmen bir çiftin oğlu olarak dünyaya geldi.

Barbie’nin, en bilinen suçu Hotel Termius katliamıdır. Lyon Terminus Oteli’nin ikinci katında erkek, kadın ve çocuklara işkence yaptı. Kurtulan kurbanlar, onlara işkence yaparken Barbie’nin sessizce güldüğünü hatırlıyor.  Ayrıca Fransız direnişinin önde gelenlerinden ve geleceğin Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle’un sırdaşı ve Fransız direnişinin en önemli isimlerinden Jean Moulin’in kol, bacak ve kaburgalarını yardımcısına kırdırdığı ve Moulin’in daha sonra hayatını kaybettiği biliniyor.

40 bin kişinin ölüm emrini veren Barbie ayrıca, Lyon yakınlarındaki İzieu Yetimhanesi’nde bulunan Yahudi çocukları sınır dışı etme emrini de vererek onları Auschwitz’deki ölüm kampına gönderdi.

SAVAŞ SONRASI BOLİVYA’DA YAŞAM VE BND

Savaş sonrasında Bolivya’ya kaçan ve orada kendine yeni bir isimle bir hayat kuran Klaus Barbie’nin Alman istihbaratı için çalıştığına dair şüpheler her zaman mevcuttu. Bu şüpheler ancak Alman Federal Arşivi’ndeki BND dosyalarının Der Spiegel tarafından araştırılmasıyla kesinlik kazandı.

Bu dosyalardaki bilgilere göre Barbie istihbarat ajanı olarak ilk aylık maaşını (500 Alman Markı) Mayıs 1966’da aldı.  Daha sonra performans ikramiyeleri de aldığı dikkat çekiyor. Ödemeler San Francisco London Chartered Bank’taki bir hesaba havale olarak yapıldığı dikkat çekiyor. BND arşivine göre Barbie en az 35 rapor teslim etti.

Bu anlaşma bir süre sonra istihbarat teşkilatı için riskli olmaya başladı. Doğu Alman Strasi’nin veya Sovyet KGB’nin Barbie’ye Nazi geçmişi ile ilgili yaptığı tehditler BND’yi ‘önemli güvenlik riskleri’ hakkında düşünmeye mecbur etti.

Solinger kod adlı ajan Barbie’yi 1966 Noel’inde Madrid’de ziyaret ederek mali kriz nedeniyle hükümetin BND bütçesini önemli ölçüde kıstığını söyledi. Solinger, Latin Amerika’nın ‘keşif bölgesi’ olmaktan çıkarıldığını Barbie’ye belirterek sus payı olarak 1000 Alman Markı ödedi.

İNSANLIĞA KARŞI YAPTIĞI SUÇLARDAN MAHKÛM

BND için ‘Adler’ dosyası artık kapanmıştı.  Ancak istihbarat teşkilatı, aranan bir katil ve savaş suçlusu olan Barbie’yi Alman adli makamlara bildirmemeyi tercih etti.

Efsanevi Fransız Nazi avcıları Beate ve Serge Klarsfeld Barbie’nin izini sürene kadar yani 1972 yılına kadar, Barbie’nin kimliği açığa çıkmadı. Fransa Barbie’nin kendilerine teslim edilmesini resmi olarak Bolivya’dan talep etti. Ancak bu diplomatik çekişme yıllarca devam etti. En sonunda Bolivya 1983 yılında Barbie’yi Fransa’ya iade etti ve orada insanlığa karşı işlemiş olduğu suçlardan dolayı müebbet hapse mahkûm edildi ve 1991 yılında öldü.

Bugün artık BND’de Barbie davasından sorumlu olan veya sorumlu tutulabilecek kimse kalmadı. Ajans ile ilgili açığa çıkabilecek yüz kızartıcı durum şimdiki BND Başkanı Ernst Uhrlau için faydalı olduğu bile söylenebilir. Uhrlau yıllardır BND’nin Nazi suçlularını ajan olarak kullandığı savaş sonrası devrin tarihini aydınlatmak için çalışıyor.  Şu anda ajansın geçmişi ile ilgili araştırma yapmak için görevlendirilmek üzere bir tarih araştırma komisyonuyla görüşmeler yapıyor. 

ABD’NİN BARBİE’YE YARDIMI

Amerikalılar yaklaşık 30 yıl önce Barbie hakkında geniş istihbarat dosyaları üzerindeki gizliliği kaldırdı.  Amerikan Ordusu’nun içinde eski bir istihbarat bölümü olan Counter Intelligence Corps (CIC), savaştan sonra Barbie’yi bir süreliğine kiraladığı ve onu Fransız Nazi araştırmacılarından koruduğu bu dosyaların incelenmesiyle ortaya çıktı.  1951 yılında Amerikalıların Barbie’nin Bolivya’ya kaçmasına yardım ettiği de yine bu belgelerle gün yüzüne çıktı. Bu gelişmeler sonucunda Washington, Paris’ten özür dilemek zorunda kaldı.

ABD istihbarat dosyalarına göre BND, Wilhelm Holm’dan aldığı bilgiler ışığında Barbie ile çalışmaya karar verdi. Elbette ki, o dönem Alman İstihbarat Ajansında çalışan eski SS’ler ve Gestapo subayları Barbie’nin kim olduğunu biliyorlardı. En azından onlardan biri biliyordu. Doğu Avrupa konusunda uzman eski SS askeri Emil Augsburg,  Barbie ile CIC’te çalışmıştı. BND’ye öncü olan Gehlen Teşkilatı, Barbie’nin Bolivya’ya kaçana dek Bavyera bölgesinin Augsburg şehrinde yaşadığının farkındaydı. Hatta 1964 tarihli BND belgesine göre Barbie’nin ‘muhtemelen’ La Paz’da yaşadığını belirtiyor.

AĞIN YAYGINLAŞTIRILMASI

Başlangıçta, sadece Avrupa’da çalışan BND, casusluk ağını dünya çapında genişletmek istiyor ve askeri cunta tarafından idare edilen Bolivya ile yakından ilgileniyordu.  Batılı devletler, askeri cuntaya karşı gelişecek olan bir ihtilalın ülkeyi Küba gibi Sovyet etkisi altına sokacağından korkuyordu.

Barbie, Bolivya’nın başkentinde karısı ile birlikte yaşıyor, Batı Almanya’nın Mannheim şehrindeki Boehringer ilaç fabrikasına sıtma ilacı tedarik eden La Estrella adlı şirketi yönetiyordu. 

1965 yılının Kasım sonlarına doğru, Holm Barbie’yi ziyarete gitti ve Barbie’ye Hamburg firması için ajan aradıklarını ve onun ilgilenip ilgilenmediğini sordu. Görünüşe göre Barbie ziyaretçisine inandı ve bu teklifi kabul etti. BND belgelerine göre ‘çok yakın arkadaş’ olan Holm hemen hemen her gün La Paz’daki Alman Kulübü’nde Barbie ve ailesinin masasında yemek yedi. 

Ancak Altmann adını kullanan Barbie, gerçek kimliğini Holm’dan gizlemişti. Holm’a göre Altmann SS Waffen’larla beraber olmuş ve 1950’de Doğu Almanya’dan kaçmıştı. Fakat Holm Barbie’nin politik eğilimlerini anlamada gecikmedi. Örneğin Altmann, Yahudilerin La Paz’daki Alman Kulübü üyeliğinden nasıl atıldıklarını anlattı. Kulübün kütüphanesini işleten Barbie’nin eşi de Nazi edebiyatı hakkındaki eserleri göstermekten ‘özellikle gurur’ duyuyordu. 

GİZLİ VE GÜVENİLİR

BND Dairesi, eski SS subayını işe almaya karar verir. Onlar Barbie’nin Bolivya içişleri bakanı ve yardımcısı hatta La Paz belediyesi ve oranın istihbarat ajanlarının başı ile iyi ilişkiler kurmasıyla ilgilendiler sadece.

Mayıs 1966’da Barbie’nin eğitmeni olan Solinger, yeni ajanın eğitimini sağlamak üzere Şili’nin başkenti Santiago’ya gider. Solinger ve Barbie önemli bilgileri, kereste sanayi ekonomi haberleri şifresi ile ileteceklerine dair anlaşırlar. Barbie bilgileri özel bir kağıda hiçbir noktalama işareti veya başlık kullanmadan not edecek ve onları Kuzey Almanya Bad Beversen’deki eğitmenine gönderecekti. O da bu mektupları hiç açmadan Hamburg’daki bir posta kutusuna yönlendirecekti.

Barbie BND’de ‘siyasi kaynak’ olarak sınıflandırıldı. Ancak raporlarının içeriği tam olarak bilinmiyor. Bolivya’da gözlenen gelişmelerle veya Alman askerleri (Bundeswehr Ordusu) ile ilgili raporlar sunduğu düşünülüyor. Barbie, işe alındıktan birkaç hafta sonra Merex AG firmasının Bolivya temsilcisi olarak atandı. Merkezi Bonn’de olan bu firma, BND adına tüm dünyaya Bundeswehr Ordusu’nun fazla malzemelerini satardı. BND belgelerine göre Barbie, Merex çalışanlarına Bolivyalıların silahtan ve cephaneden yoksun oldukları zamanı bildiriyordu.               

Kesin olan Barbie’nin çalışmaları BND’yi memnun ediyordu.  Ajan V 43118 ‘zeki, anlayışlı, uyumlu, sağduyulu ve güvenilir’ olarak tanımlanıyordu. 

BND BARBİE’NİN KİMLİĞİNİ BİLMEYİ REDDETTİ

1972’de Klarsfeldler, Barbie’nin kimliğini açığa çıkarttıktan sonra BND, Altmann’ın gerçek kimliğini basından öğrendiklerini iddia ettiler. O zamanki yönetimin görüşüne göre “Altmann ile ilgili resmi bilgiler ihmal edilmeyip araştırılmış olsaydı onun geçmişine ait bir ışık olurdu”  deniliyordu.

Bu yorumlar muhtemelen yalandı. Hatta Altmann’ın Holm’a “Doğu Almanya’dan Bolivya ‘ya direkt kaçtım” demesi bile daha geniş bir arka plan araştırmasını tetiklemeliydi.  Bu araştırmalar hakkında bilgiler oldukça eksik olan Barbie dosyalarında bulunuyor.

En önemlisi ise, Solinger’in ilk toplantıda Barbie’nin geçmişi hakkında bir takım notlar aldığıydı. Bu notlara göre, yeni ajanın savaş sırasında Reich’in Savunma Merkezi’nde ve Holokost’u organize eden SS birliklerinin başında çalıştığı son derece açıktı. Aynı zamanda da Fransa tarafından savaş suçlusu olarak arandığı da biliniyordu. Barbie’nin bu fırsattan yararlanarak gerçek kimliğini açıklamadığına ya da BND’nin daha derin bir araştırma yapmadığına inanmak oldukça güç.

Bazı istihbarat subayları, ajan V 43118’in Almanya’ya eğitime gitmeyi reddetmesinden kuşkulandılar. Hatta subaylardan biri 13 Eylül 1966’da defterine bu konuda bir not da düşmüştü: “Acaba onun hakkında kanıtlar var mı, SS olabilir mi?”

Birkaç hafta sonra Wiesbaden Savcılığı’nın Barbie’yi aradığı herkes tarafından öğrenildi. Barbie, Ludwisburg Nazi Araştırmaları Merkezi tarafından bir ön inceleme nedeni ile aranıyordu.

Bu noktada Barbie’nin La Paz’da görevli Alman Konsolosu Günther Motz ile tartıştığı ortaya çıktı. Barbie konsolosu Bolivya’da yaşayan Alman Yahudilerinin çıkarlarını diğer Almanlardan üstün tutmakla suçladı.

Her ne kadar orta düzey bir görevli olsa da, Barbie, Doğu Berlin Komünist Partisi’ne (SED) bağlı bir propaganda subayından arşivlere bakarak Konsolos Motz’un Nazi dönemine ait faaliyetleri ile ilgili araştırma yapmasını istedi. Bu talep BND dosyalarına ‘yakışık almayan bir tutum’ olarak geçti.

1966 sonbaharında BND son derece sağduyulu bir karar vererek ‘ilerde sorunlarla karşılaşmamak’ adına Barbie ile yollarını tamamıyla ayırdı.

Çeviri: Esra Can