Obama’dan Esad’a iki seçenek: ya geçişi gerçekleştirir ya da iktidarı terk eder...

ABD Başkanı Barack Obama, Müslüman dünyasına seslendi. Halkların değişim talebine dikkat çeken, Beşar Esad'ı uyaran, İsrail'in güvenliğine vurgu yapan Obama, kendilerinin bölgeye bakışının değişmesi gerektiğini söyledi.

Dünya
20 Mayıs 2011 Cuma

ABD’nin stratejisini anlatan Obama, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a mesaj yolladı: Ya geçişi gerçekleştirir ya da iktidarı terk eder... Kaddafi ve Esad’a karşı sert mesajlar veren Obama, ABD’nin bölgedeki iki müttefiki Yemen ve Bahreyn’le ilgili ise ‘onlar da taleplere karşılık vermeli’ demekle yetindi.
Dikkat çeken bu mesajları veren ABD Başkanı Obama, Müslüman dünyasına yönelik şöyle konuştu:
"Bu ülkeler uzakta olsalar da, bizim geleceğimiz bu bölge ile ekonomik, güvenlik, tarih ve inanç olarak doğrudan bağlantılı.
Biz dış politikamızı Irak Savaşı’ndan sonra farklı boyutlara taşıdık. Oradan çekildik; Afganistan’da bu olacak, El Kaide’yle mücadelede Usame Bin Ladin’i öldürdük. O bir şehit değil katildi. Nefret mesajları taşıyordu. Müslümanların batıya karşı silah kullanmalarını söylüyordu. Demokrasiyi reddediyor, Müslümanlar için bireysel haklara karşı çıkıyordu. Onu, inşa ettikleriyle değil yıktıklarıyla hatırlayacağız.
Onun ölümünden önce de El Kaide güç kaybı yaşıyordu ve şiddetin, ölümün taleplere yanıt vermediği insanlar tarafından görüldü. El Kaide çıkmaz sokak olarak değerlendirildi ve halklar kaderlerini tayin etme hakkını istedi.

"Vatandaşlar değişim rüzgarını harekete geçirdi”
Bu Tunus’ta başladı. Tarihte öyle anlar vardır ki sıradan vatandaşların hareketleri değişim rüzgarını harekete geçirir ve Tunus’ta da böyle oldu. Umutsuzluk içinde kendini yakan genç adamın çığlığı on binler tarafından duyuldu. Mermilere rağmen evlerine dönmediler ta ki diktatör bırakmak zorunda kalana dek. Bu ve diğer devrimlerin hikayesi bizi şaşırtmamalı.
İktidar ve güç pek çok ülkede birkaç kişinin elinde toplanmış durumda. Oralarda seslerin duyulacağı bir ortam olmadığı gibi siyasi partiler, adil ve özgür seçimler yoktu. Bu nedenlerle kaderlerini ellerine alamayanlar harekete geçti.

"Petrol yetmez"
O bölgede petrol ve doğalgaz zenginliği var ama bilgi temelli olan küresel dünyada bunlarla yetinmek mümkün değil. Bölgedeki liderler talepleri kulaklarını tıkadılar ve batıyı suçladılar. Son 6 ay bize gösteriyor ki, baskı artık işe yaramayacak. Uydu ve internet geniş bir dünyaya pencere açıyor ve değişimlere neden oluyor. Yeni bir kuşak ortaya çıktı ve değişimin reddedilemeyeceğini bize hatırlatıyorlar.

"Çığlıkları duyduk"
Libya’da Bingazi’de Şam’daki çığlıkları duyduk. Şiddet içermedikleri için, halklar, teröristlerin onlarca yıldır elde edemedikleri gelişmelere imza attılar. Bu değişimler kolay olmuyor tabi ki. Haftalar içinde olsun isteniyor ama yıllar gerekebilir. İyi ve kötü günler olacak, bazen hızlı bazen yavaş olacak...
ABD bu süreçte nasıl rol oynayacak. Bölgede bir takım çıkarlarımız ön plandaydı; terörizmle mücadele, kitle imha silahları, İsrail’in güvenliği gibi ve bunları yapmaya devam edeceğiz. Bunlar insanların taleplerine karşı olan stratejiler değil. Daha önce olduğu gibi dostlarımıza verdiğimiz sözleri tutmaya devam edeceğiz.

İsrail’e mesaj
Müzakerelerin temeli, varlığını sürdürebilecek bir Filistin ve güvenliği sağlanmış bir İsrail'dir. Biz 1967 sınırlarının temel alınmasını ve toprak alışverişi yapılmasını istiyoruz. Dostluğumuza dayanarak gerçeği söylemeliyim, statüko artık sürdürülemez. İsrail barış için daha cesur adımlar atmalı.

Esad'ın seçimi
Bugün Suriye’de Başkan Esad’ın seçimi var. Ya bu geçişi gerçekleştirir ya da iktidarı terk eder. Siyasi tutuklular serbest bırakılmalı, haksız tutuklamalar son bulmalı, Dera’da insanların sokağa çıkmalarına engel olunmamalı. Esad demokratik geçişi sağlamalı aksi halde kendi ülkesinden ve uluslararası toplumdan dışlanacaktır.