Arap Yahudilerinin kamulaşan mülkleri

Filistinliler ‘Nakba Günü’nü anarken, 1944-1964 yılları arasında Arap ülkelerinden kaçmak zorunda kalan Yahudilerin de tüm mal ve mülklerini geride bırakmak zorunda kaldığı çoğu zaman unutuluyor

Dünya
18 Mayıs 2011 Çarşamba

Filistin halkı, İsrail Devleti’nin kurulmasının ardından bölgeden çıkışı hatırlatan ‘Nakba Günü’nü geçtiğimiz pazar günü andı. Filistinliler bölgeyi terk etmek zorunda kaldıklarını, geride bıraktıkları malların kamulaştırıldığını, kendileri mülteci kamplarında yaşarken eşyalarının çalındığını iddia ediyor. Fakat her olayın iki farklı yüzü olduğu gibi, 1944-1964 döneminin de başka bir yüzü daha var. Aynı dönemde 700 bin kadar Yahudi, Arap ülkelerinden İsrail’e göç etmek zorunda kaldı.  Onların da sahip oldukları tüm varlıkları geride kaldı ve el konuldu.

DOĞU AVRUPA’DAN DAHA İYİ BİR HAYAT

Yahudiler Ortadoğu bölgesinde Babil Sürgünü'nden, Kuzey Afrika’da ise Roma İmparatorluğu zamanından beri yaşamaktaydı. Arapların bölgede egemen olmasından sonra da Yahudilerin çoğu bu bölgede yaşamaya devam etti. Bu dönemden sonra Yahudiler çeşitli nedenlerle Doğu Avrupa’ya göç etti. 1940 yıllarında yeryüzünde yaklaşık 16 milyon Yahudi bulunuyordu ve bunların yüzde 5’i yani 800 bin kadarı Arap ülkelerinde yaşıyordu. Fas, Cezayir, Tunus, Irak ve Mısır en çok Yahudinin bulunduğu bölgelerdi.

Yahudilerin durumu, yaşadıkları ülkenin kurallarına göre değişiyor, bazı ülkelerde geniş topluma dahil olup, yönetime katılırken, bazı ülkelerde kısıtlayıcı kurallar ile yaşamak durumunda kalıyorlardı. Zaman zaman ayaklanmalar ve saldırıların hedefi oluyorlardı.

Fakat genel anlamda Müslüman halk Yahudilere, Avrupa halkının davrandığından çok daha iyi davranıyordu. Maddi imkanları da iyi idi. Durum İngiliz ve Fransız mandasının bölgeden ayrılması ile değişti. Yahudilerin yaşamını zorlaştıracak kurallar kondu ve sonucunda, birçoğu geride tüm mal ve mülklerini bırakarak İsrail’e göç etmek zorunda kaldılar.

KAYIP, MİLYAR DOLARLA İFADE EDİLİYOR

Araştırmacılar bu ülkelerden kaçan Yahudilerin kaybolan mülklerinin değeri konusunda net bir bilgiye sahip olmamakla birlikte, ekonomik durumu çok iyi olan cemaatlerin geride bıraktıklarının, günümüzdeki değerinin milyar dolarlarla ölçülebileceğini düşünüyor. İsrail’in kuruluşundan önce bölgede toprak sahibi olan Arap Yahudileri, toprakları İsrail sınırı içerisinde kaldıysa kullanabildi. Savaş sonrasında Ürdün tarafında kalan topraklar ise kamulaştırıldı ve sahipleri hiçbir hak iddia edemedi. İsrail uzun yıllar boyunca Avrupa’dan zorla sürülen Yahudilerin haklarının tazmin edilmesini istedi ve büyük ölçüde de başarıya ulaştı. Fakat günümüze kadar Arap ülkelerini mal ve mülklerini geride bırakarak terk etmek zorunda kalan Yahudilerin uğradığı zarar talep edilmedi. 1948’de ülkeyi terk eden 730 bin Filistinli sahip oldukları mal varlıklarını dile getirirken, aynı dönemde Arap ülkelerini terk eden 700 bin Yahudinin de geride bıraktıklarının barış görüşmelerinin konusu olması gerektiği iddia ediliyor.