‘Nakba Günü’ kana bulandı

İsrail Devleti’nin kurulduğu 15 Mayıs 1948 tarihini Filistinliler ‘Nakba’ (Büyük Felaket) günü olarak adlandırıyorlar. İsrail’in üç sınır bölgesi olan Suriye, Lübnan ve Gazze’den İsrail tarafına geçmek isteyen göstericiler ve engellemeye çalışan İsrail askerleri arasında çıkan olaylar bu yılki Nakba Günü'ne damgasını vurdu. Mısır ve Ürdün ise göstericilerin İsrail sınırına yaklaşmalarına izin vermedi

Dünya
18 Mayıs 2011 Çarşamba

Filistinlilerin “Nakba” (Büyük Felaket) diye adlandırdıkları, İsrail’in kuruluşunun 63. yıldönümünde, İsrail sınırları birçok çatışmaya sahne oldu. Facebook’ta örgütlenen ve Suriye, Lübnan ve Gazze’den sınıra doğru yürüyen Araplar sınırı aşarak İsrail’e geçmeye çalıştılar.

Suriye içinde yer alan Majdal Şams köyü yakınındaki İsrail-Suriye sınırında, İsrail topraklarına girmeye çalışan göstericiler ile İsrail askerleri arasında çıkan çatışmalarda 2 gösterici öldü. Lübnan içinde yer alan Maroun a-Ras köyü yakınındaki İsrail-Lübnan sınırında yine aynı sebeple çıkan çatışmalarda ise 10’a yakın gösterici öldü. Gösteriler sırasında 350 kişinin yaralandığı tahmin ediliyor.

Batı Şeria’da binlerce Filistinli ellerinde Filistin bayrakları ile yürüyüş yaptı. Gazze’de ise, Erez sınır kapısında toplanan yüzlerce Filistinli gösterici İsrail askerlerine taş fırlattı. Kalabalığı dağıtmaya çalışan İsrail askerleri ile Filistinli göstericiler arasında çıkan çatışmalarda onlarca gösterici yaralandı.

Ürdün’de ise İsrail-Ürdün sınırına yürümeye çalışan göstericiler Ürdün polisi tarafından engellendi. Göstericiler ile Ürdün polisi arasında çıkan çatışmada on bir  gösterici ve sekiz polis yaralandı. Başkent Amman’da yüzlerce kişi BM binası önünde, Filistinlilere destek için toplandı.

Mısır’da, Gazze’ye yürümek isteyen göstericiler Mısır ordusu tarafından engellendi. Başkent Kahire’de, İsrail Konsolosluğu'na yürümek isteyen göstericiler ile Mısır polisi arasında çıkan çatışmalarda 250 kişi yaralandı.

Gelişen olayların ardından Filistin Özerk Yönetimi Lideri Mahmud Abbas yaptığı açıklamada “Filistin halkının hakları için savaşanların kanları boşa dökülmüş olmayacak. Onların kanı Filistin halkının özgürlüğü için döküldü. Gösterilere bu kadar büyük bir katılımın olması, hakkın zamanı, insan arzusunun da işgali yeneceğinin ispatıdır” dedi. Hamas Lideri İsmail Haniye “İsrail’in sonu için dua ediyoruz” derken, Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah ise “Filistinliler yakında hakları olan topraklara dönecekler” dedi.

Netanyahu: “İsrail varlığını ve bağımsızlığını korumak zorunda”

İsrail  Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ve Lübnan sınırındaki olaylara değinerek, “Binlerce gösterici Suriye ile İsrail arasındaki sınırı aşmaya çalıştı. Aynı olaylar Lübnan ve Gazze sınırında da yaşandı” dedi. Şiddet gösterilerinin arkasındaki güçleri suçlayan Başbakan, “Onların mücadelesi 1967 sınırlarına geri dönmek için değil, İsrail Devleti’nin varlığına karşı” dedi. Düşmanın kim olduğunu iyi bilmek gerektiğini söyleyen Netanyahu,  "Bunlar, İsrail Devleti'ni ‘düzeltilmesi gereken bir felaket’ olarak nitelendiriyorlar, bu gerçek unutulmamalı” dedi.

Suriye ve Lübnan sınırındaki şiddet olaylarında üç İsrailli subay ve on asker yaralandı, on İsrailli sivil de atılan taşlardan yaralandı. Suriye sınırında ölen kişilerin cenazelerinin Suriye tarafına iade edildiği bildirildi. Sınırı geçen onlarca protestocunun tamamının da kendi ülkelerine döndüğü belirtiliyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Tuğgeneral Yoav Mordehay, İran’ı bu anma gününü Ortadoğu’da çatışma çıkarmak için kullanmakla suçladı. Mordehay, Suriye ve Gazze sınırında bulunan barikatların aşıldığını belirterek, alt yapıya zarar verileceği ve İsrail’e sızmalar olacağı korkusuyla öldürücü olmayan ateş açıldığını açıkladı. Mordehay, askerlerinin İsrail topraklarına sızmaları önlemeye çalıştığını hatırlattı.

İsrail Dışişleri Bakanlığı ise Nakba Günü’nde gerçekleşen olaylardan Suriye’yi sorumlu tutuyor. İsrail, kuzey sınırının kontrolünü elinde tutan Suriye ordusunun bilgisi ve onayı dışında göstericilerin Majdal Şams şehrine girmesinin hatta sınıra yaklaşmasının bile imkansız olduğunu belirtti.  Filistinlilerin ‘Nakba Günü’nü anmaya hakları olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Moşe Yaalon ise, Filistinli liderlerin bu ‘felaketteki’ sorumluluklarını unutmamaları gerektiğini hatırlattı. Maliye Bakanı Yuval Steinitz, Şam yönetimini insanları bile bile sınıra yollayarak hayatlarını tehlikeye atmakla suçladı. Steinitz, Beşar Esad gibi diktatörlerin liderliğindeki ülkelerin İsrail’in komşuları olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.

Ehud Barak’tan karamsar senaryo

İsrail televizyonu Kanal 2’ye bir demeç veren İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, İsrail askerlerinin Filistinli göstericilerin sınırı ihlal ettiklerinde İsrail Devleti’nin egemenliğini savunduğunu söyledi. Barak, İsrail’in gelecekte de benzer ve belki de daha zor durumlarla karşı karşı kalabileceği konusunda uyardı. Maroun a-Ras adlı Lübnan köyünde olanlarla ilgili İsrail Ordu yetkilileri Lübnan askerlerinin göstericilere ateş açıp öldürdüğünü söylerken, Lübnan tarafı ise İsrailli askerlerinin on göstericiyi öldürdüğünü iddia etti. Yaşanan ölümlerden üzüntü duyduğunu açıklayan Barak, konu ile ilgili soruşturma açılacağını duyurdu. Barak olaylardan göstericileri İsrail sınırına yollayan ve İsrail Devleti’nin egemenliğini ihlal etmek isteyen liderleri suçladı. Barak, İsrail askerlerinin ancak başka çareleri kalmadığında, göstericilerin bacaklarına ateş ettiğini söyledi. Suriye sınırında yeterli sayıda asker olmadığı eleştirisine de cevap veren Barak, bu gibi olaylara yüzde yüz hazırlıklı olunamayacağını ancak bu olaydan ders alınacağını söyledi.